İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 148 Hüküm no: 95 Orijinal metin no: [20b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İrade gereğince sahipleri Arnavut olan Tophane Hendekbaşı’ndaki fırına devlet tarafından el konulup mezada verildiği
Cânib-i mîrîden Tophâne’de Hendekbaşı’nda habbâz fırını mübâya‘ası
Ma‘rûz
Zahîre nâzırı izzetlü Mehmed Ârif Efendi bendeleri Âsitâne-i sa‘âdet ve bilâd-ı selâsede vâki‘ Arnabud fırınlarının Müslim hamîrkâr ve hademe-i sâiresinin mukaddemce bâ-irâde-i seniyye yerlerine re‘âyâ ve kendileri mahallerine i‘zâm ve bu def‘a dahi lâzımü’l-huzûr-ı nâzır-ı mûmâ-ileyh nezdine celb ve navul kalemi kuyûduna mürâca‘at ve tatbîk-i kā‘ide-i mer‘iyye-i mîrîyye ve ticârete tevfîk olunarak zikrolunan fırınların derûnlarında mevcûd zehâir ve bargir ve hatab bahâları ve tablakâr ve sâir zimmetlerinde olan matlûbâtlarının ve anbâr-ı âmire mevcûdundan aldıkları zahîre bahâsından zahîre hazînesine ve tüccârdan aldıkları zahîre bahâsından tüccâra ve hatab ve saman ve sâir zimemâtlarının yegān yegān hesâbları rü’yet ve yerlerine şimdilik ikāmet sûretiyle re‘âyâdan habbâz ustası ik‘âd ve ikāmet ettirilmiş ve sâye-i veliyyü’n-ni‘amîde nân-ı azîz husûsunda ibâdullâha zarûret çektirilmemek husûsunun vesâili istihsâl olunmuş ise de müddet-i medîde emâneten idâresinde telefâtı mûcib ve bi’l-âhare zahîre hazînesine ve tüccâra zarar ve hasârı müstevcib olmağla zikrolunan fırınlar kadîmi vechile şehrî Müslim re‘âyâdan tâliblerine füruht olunarak semen-i misilleri düyûn-ı mîrîyyelerine mahsûben zahîre hazînesine teslîmi ve ba‘dehû iktizâsı vechile tüccâr ve sâir kimesnelerin matlûbâtı istifâ kılınmak şartıyla zikrolunan fırınlar başka başka mezâda verilerek her biri ne mikdâra resîde olur ise taraf-ı mûmâ-ileyhden diğer tekārîr ve defâtir ile hâk-i pây-i devletlerine ifâde kılınarak ve kādı-i Dârü’l-hilâfe tarafından dahi taharrî olunarak her kim ziyâde verir ise ona i‘tâ olunmak ve şimdilik mezâda verilmek istid‘âsı meâlinde nâzır-ı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği memhûr takrîri bâlâsına bu dâ‘îlerine hitâben zahîre nâzırı efendinin işbu takrîri mûcibince zikrolunan fırınlar efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle başka başka mezâda verilerek tâlibleri miyânında arttırılıp ne mikdâra karâr eder ise ve her kim ziyâde verir ise ona verilmek üzre iktizâ eden bahâsı ma‘rifet-i şer‘ ve efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle tahsîl olunmak üzre zahîre hazînesine teslîmi sûretinin istihsâline mübâderet eyleyesin deyü unvânı sahh-ı âlî ile müveşşah sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen nâzır-ı mûmâ-ileyh tarafından vekîl-i müsecceli habbâzân kethudâsı Mehmed Ağa b. Ali meclis-i şer‘-i enverde Artin v. Mardiros ve Agop v. Solon ve Ohannes v. Bogos ve Hazer v. Mikayil nâm zimmîler muvâcehelerinde bi’l-vekâle takrîr-i kelâm edip mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Tophâne’de Hendekbaşı nâm mahâlde kâin beş horoslu bir kıt‘a habbâz fırını derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur yirmi re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme ve Arnabud tâifesinden ma‘lûmü’l-esâmî kimesnelerin yedlerinde mâlları olup ve mezbûrûn bundan akdem ber-vech-i muharrer bâ-irâde-i seniyye vilâyetlerine i‘zâm ve der-dest olan defter mantûkunca merkūmûnun cânib-i mîrîye zahîre bahâsından sekiz bin dört yüz on yedi buçuk guruş ve tüccâra dokuz bin üç yüz doksan sekiz buçuk guruş deynleri olmağla sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince bey‘i lâzım gelmeğin sâlifü’z-zikr âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme lede’l-müzâyede mersûmûn Artin ve Agop ve Ohannes ve Hazer zimmîler üzerlerinde on yedi bin sekiz yüz on altı guruşda karâr ve ziyâde ile tâlib-i âharı olmayıp ve meblağ-ı merkūm gedik-i mezkûrun el-yevm semen-i misli idüğü ihbâr olunmağla hâlâ ben zikrolunan gedik âlâtını meblağ-ı merkūm on yedi bin sekiz yüz on altı guruşa mesfûrun Artin ve Agop ve Ohannes ve Hazer zimmîlere ale’l-iştirâki’s-seviy bi’l-vekâle bey‘ ve teslîm ve semen-i mezkûrun üç bin guruşunu peşîn ve mâ‘adâsı olan on dört bin sekiz yüz on altı guruşunu dahi senevî biner guruş vererek mukāssatan emsâli misillü zahîre hazînesine edâ etmek üzre bi’l-vekâle ihâle eylediğimde onlar dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve ber-vech-i meşrûh semen-i mezkûru hâlâ mukāssatan kabzına me’mûra teslîme ta‘ahhüd etmeleriyle fîmâ-ba‘d mârrü’l-beyân gedik âlâtı mersûmûnun ale’l-iştirâki’s-seviy mâlları olmuşdur deyü ba‘de’t-takrîr ve’t-tasdîk sâlifü’z-zikr gediğin kayd-ı atîki kaleminden ref‘ ve terkīn ve mesfûrûn Artin ve Agop ve Ohannes ve Hazer zimmîlerin isimlerine tashîhan kayd ile yedlerine sûret i‘tâsını mersûmûn istid‘â ve istid‘âları şurût-ı nizâma muvâfık olduğunu bi’l-cümle hazır bi’l-meclis nizâm ustaları ihbâr ve inbâ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 25 Ra sene 1242
[Beyaz Beyaz]
|