İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 150 Hüküm no: 97 Orijinal metin no: [21a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Havaî kahve gediği satışı niza’ında Süleyman Efendi’nin Molla Mustafa b. Hasan’a 1000 guruşu iade edeceği Tercüman Yunus mahallesinde hevâî kahve gediği semeninden 1000 guruş ile kahveci âlâtı redd ü teslîmine tenbîh Ma‘rûz Sahib-i arzuhâl Molla Mustafa b. Hasan meclis-i şer‘-i münîrde mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Kasımpaşa’da ve Piyale Paşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Kahveci Abdullah Ağa b. Muhyiddin’in verâseti vâlidesi Hanife Hatun bt. Hasan ile li-ebeveyn er karındaşı Süleyman Efendi’ye ba‘de’l-inhisâr kendi nefsînden asîl ve vâlidesi mezbûre Hanife Hatun tarafından husûs-ı âtîde vekîl-i müsbet-i şer‘îsi merkūm Süleyman Efendi muvâcehesinde İstanbul’da Tercüman Yunus Mahallesi’nde vâki‘ aklâm-ı hümâyûndan birinde mukayyed olmayan bir bâb kahveci dükkânı derûnunda mevcûde hevâî gediği ta‘bîr olunur sekiz fincân ma‘a-zarf ve on duhan çubuğu ve iki şerbet güğümü ve dört cezve ve bir nühâs mangal ve bir maşraba ve bir pîş-tahta ve sâir âlât-ı <> ma‘lûme müteveffâ-yı mezbûrun mâlı olup ba‘de’l-vefât vâlidesi merkūme ile karındaşı mezbûra mevrûs oldukdan sonra asîl ve vekîl-i merkūm Süleyman Efendi âlât-ı gedik-i mezkûru sene-i sâbıkā Şa‘bânında dükkân-ı mezkûrda oturup kahvecilik etmek şartıyla bin altı yüz elli guruşa bi’l-asâle ve bi’l-vekâle bana bey‘ ve gedik-bahâ nâmıyla mâlımdan ol mikdâr guruşumu almışdı lâkin dükkân-ı mezkûrun bi’l-icâreteyn mutasarrıfı bundan akdem beni bâ-i‘lâm-ı şer‘î dükkân-ı mezkûrdan ihrâc etmekle ben dahi şart-ı mezkûr ile olan bey‘in fesâdına binâen âlât-ı muharrere-i mezkûreyi yedimden alıp gedik-bahâ nâmıyla aldığı meblağ-ı mezkûru bana red ve teslîme asîl ve vekîl-i merkūm Süleyman Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ ve ol dahi cevâbında bey‘-i mezkûru ikrâr lâkin şart-ı mezkûru inkârından mâ‘adâ merkūm Molla Mustafa bey‘-i mezkûrda bi’l-cümle şurût-ı müdde‘âsına müte‘allika da‘vâdan benimle vâlidem mezbûrenin zimmetimizi kabûlümüzü hâvî ibrâ ve ıskāt etmişdi deyü inkâra mukārin da‘vâ ve ibrâ-i mezkûr müdde‘âsını isbât edemeyip mezbûr Molla Mustafa ber-vech-i muharrer şart-ı müfsid müdde‘âsını lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri ihbâr olunan ocak tatarlarından Mustafa Ağa b. Ahmed ve Eski Ali Paşa’da Çulha Mehmed b. Mustafa nâm kimesneler şehâdetleriyle bi’l-muvâcehe vech-i vecîh-i şer‘î üzre ba‘de’l-isbât ve’l-hükm merkūm Molla Mustafa meblağ-ı mahkûmun-bih-i merkūm bin altı yüz elli guruşun altı yüz elli guruşunu rızâsıyla hat ve tenzîl etmekle mâ‘adâsı olup şer‘an lâzım gelen bin guruşu müdde‘î-i mezbûr Molla Mustafa’ya red ve teslîme merkūm Süleyman Efendi’ye ve eşyâ-i mezkûreyi dahi merkūm Süleyman Efendi’ye red ve teslîme merkūm Molla Mustafa’ya tenbîh olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 7 Ra sene 1242