.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 155
Hüküm no: 101
Orijinal metin no: [22a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dikilitaş’da Elçi Hanı bitişiğindeki yanmış tütüncü dükkânının yeniden inşası hakkında görüş istendiği

Husûsla Elçi Hânı ittisâlinde muhterik tütüncü dükkânının binâsı re’y-i âlîlerine menût idüğü

Ma‘rûz

İstanbul’da Dikilitaş nâm mahâlde vâki‘ Elçi Hânı kapısından giderken sol tarafda hân-ı mezkûr dîvârı pîşgâhında Berber Osman Ağa dükkânı ittisâlinde kâin hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr nâtık olduğu üzre Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâret-i aliyyelerinde âsûde evkāfdan ashâb-ı hayrâtdan merhûm Gāzi Ali Paşa-yı Atîk Câmi‘-i şerîf evkāf-ı sâiresi vakfı müsakkafâtından bir bâb muhterik tütüncü dükkânının gedik âlât-ı lâzımesine mâlik olan sahib-i arzuhâlden el-Hâc Mehmed Efendi b. Mustafa ve dükkân-ı mezkûra şehriye on beş akçe icâre-i müeccele ile bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn mutasarrıf olan es-Seyyid Mustafa Ağa b. es-Seyyid Ali nâm kimesnelerden mezbûr el-Hâc Mehmed <> Efendi dükkân-ı mezkûr bundan akdem vukū‘ bulan harîkde muhterik olup müceddeden binâ ve inşâ etmek murâd eylediğinde hâssa mi‘mârı ağa bendeleri tarafından mukaddemce mahâll-i mezkûrda tütüncü dükkânı olduğu ve mârreye adem-i mazarrâtı tahakkuk etmedikçe binâ olunmaz deyü meks etmiş olduğundan bahisle dükkân-ı mezkûrun keşfini istid‘â etmekle sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen keyfiyeti mahâllinde lede’l-mu‘âyene tahkīk için taraf-ı dâ‘iyânemden me’zûnen irsâl olunan Kâtib Mehmed Hidâyetullâh Efendi dâ‘îleri bi’l-ma‘iye rü’yete me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi mevâlî-i ızâmdan İstanbul pâyesiyle tekrîm buyrulan Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid Mehmed Eşref Efendi hâssa mi‘mârı hulefâsından Abdurrahmân Hilmi ve İsmail Ferrûhî Halîfeler ile mahâll-i merkūma varıp huzûr-ı Müslimînde akd eyledikleri meclis-i şer‘de vakf-ı mezbûrun mütevellîsi silâhşorân-ı hâssadan Abdürrezzak Ağa tarafından mürsel câbî-i vakf el-Hâc Mehmed Memiş Ağa b. Hüseyin hazır olduğu hâlde dükkân-ı mezkûrun keyfiyeti meclis-i mezkûrda hazır olan esnâf-ı merkūme kethudâsı Osman Ağa b. İsmail ve Mehmed Şâkir Ağa b. el-Hâc Memiş ve es-Seyyid Ahmed Râgıb Ağa b. es-Seyyid Mehmed ve İbrahim Efendi b. Osman ve es-Seyyid Ahmed Ağa b. es-Seyyid el-Hâc Muhammed ve el-Hâc Hüseyin Ağa b. Salih nâm kimesnelerden suâl olundukda dükkân-ı mezkûr ber-mantûk-ı <> derkenâr beynimizde mu‘teber ma‘den-i hümâyûn kaleminde sahib-i arzuhâl merkūm es-Seyyid Mustafa Ağa’nın ismine mukayyed şurût-ı nizâmda dâhil mahâll-i mezkûrda el-yevm tütüncü gediklerinden olduğunu her biri alâ-tarîkı’ş-şehâde haber verdiklerini ve mârreye adem-i mazarrâtı âşikâr olduğunu kâtibân-ı merkūmân mahâllinde ketb ve tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeleriyle bu sûretde mahâll-i merkūma tütüncü dükkânı olarak binâsı re’y-i rezîn-i isâbet-karîn-i âsafânelerine menût mevâddan idüğü İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 21 Ra sene 1242

İhrâc-şüd fî Selh-i Ca sene [1]260