İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 164 Hüküm no: 108 Orijinal metin no: [23b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Kahveci Abdullah Ağa b. Muhyiddin’in vârislerinin, Osman Ağa b. Abdülhamid ile havaî kahve gediği niza’ında 650 guruşa sulh oldukları Hevâî kahve gediği semeni istirdâdı da‘vâsından 650 guruşa sulh Ma‘rûz Mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Kasımpaşa’da Piyale Paşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Kahveci Abdullah Ağa b. Muhyiddin’in verâseti vâlidesi Hanife Hatun bt. Hasan ile li-ebeveyn er karındaşı Süleyman Efendi’ye ba‘de’l-inhisâ[r] kendi nefsinden asîl ve vâlidesi mezbûre Hanife Hatun tarafından husûs-ı âtîde vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi sahib-i arzuhâl merkūm Süleyman Efendi meclis-i şer‘-i münîrde derûn-ı arzuhâlde mezkûru’l-ism el-Hâc Osman Ağa b. Abdülhamid muvâcehesinde Molla Mustafa b. Hasan nâm kimesne hazır olduğu hâlde mezbûr el-Hâc Osman Ağa bin iki yüz otuz dört senesi Şa‘bânü’l-mu‘azzamının on dokuzuncu günü İstanbul’da Tercüman Yunus mahallesinde vâki‘ aklâm-ı hümâyûndan birinde mukayyed olmayan bir bâb kahve dükkânı derûnunda mevcûde hevâî kahveci gediği ta‘bîr olunur eşyâ-i ma‘lûmeyi dükkân-ı mezbûrda oturup kahvecilik etmek şartıyla bin beş yüz guruşa mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr Abdullah Ağa’ya bey‘ ve gedik-bahâ nâmıyla mâlından ol mikdâr guruşunu alıp ba‘dehû fevt ve eşyâ-i mezkûre benimle vâlidem müvekkilem mezbûreye mevrûs oldukda ben dahi eşyâ-i mezkûreyi şart-ı mezkûr ile bi’l-asâle ve bi’l-vekâle semen-i ma‘lûm ve makbûza hâzır-ı mezbûr Molla Mustafa’ya bey‘ eylediğimden sonra dükkân-ı mezkûrun bi’l-icâreteyn mutasarrıfı mukayyed gedik olmadığından hâzır-ı mezbûru bâ-i‘lâm-ı şer‘î dükkân-ı mezkûrdan ihrâc etmekle ol dahi şart-ı mezkûr ile olan bey‘in fesâdına binâen kezâlik bâ-i‘lâm-ı şer‘î hükm-i hâkimü’ş-şer‘le eşyâ-i mezkûreyi benimle vâlidem müvekkilem mezbûreye red ve teslîmle verdiği semeni şer‘an istirdâd etmişdi el-hâletü hâzihî ben dahi eşyâ-i mezkûreyi merkūm Osman Ağa’ya red ile mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrdan aldığı semen-i mezkûr bin beş yüz guruşu bi’l-asâle ve bi’l-vekâle istirdâd ederim deyü tesâddî eylediğim da‘vâmdan mezbûr el-Hâc Osman Ağa ile bi’t-tav‘ ve’r-rızâ altı yüz elli guruşa bi’l-asâle ve bi’l-vekâle sulh olduğumda ol dahi sulh-ı mezkûru ba‘de’l-kabûl bedel-i sulh-ı mezkûrdan mâ‘adâya ve bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî asâleten ve vekâleten ibrâ eyledik deyü mukırr-ı asîl ve vekîl mezbûr Süleyman Efendi’nin bi’l-cümle takrîr-i meşrûhunu merkūm el-Hâc Osman Ağa tasdîk ve bedel-i sulh-ı merkūm altı yüz elli guruş zimmetinde asîl ve müvekkile-i mezbûreye deyni olduğunu ikrâr ve i‘tirâf ve edâya ta‘ahhüd eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr. Fî 26 Ra sene 1242