İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 165 Hüküm no: 109 Orijinal metin no: [23b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Balmumcular sûkunda yanan oturakçı dükkanının yeniden inşası sırasında temelinin yanlış yere atıldığı ve bunun kaldırılması taahhüd edildiği Oturakçı dükkânı keşfi Ma‘rûz Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî husûsun mahâllinde keşf ü tahrîri’çün cânib-i şer‘-i münîrden me’zûnen irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Ahmed Rıza Efendi bi’l-ma‘iye rü’yete me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi olup İstanbul pâyesiyle tekrîm buyrulan Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Mîr Abdülkadir Efendi tarafından meb‘ûs Kâtib Mehmed Ârif Efendi hâssa mi‘mârı hulefâsından Dervîş Ahmed ve Mehmed Necib Halîfeler ile Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâret-i aliyyelerinde âsûde evkāfdan Ayasofya-i Kebîr Vakfı müsakkafâtından İstanbul’da Bat Pazarı’nda Balmumcular sûkunda vâki‘ bir tarafdan muhterik oturakçı dükkânı arsası ve bir tarafdan zikri câ’î muhterik eskici dükkânı arsası ve verâsı boyacı dükkânının odunluk mahalli ve pîşgâhı tarîk-ı âm ile mahdûd bir bâb muhterik oturakçı dükkânı arsasına varıp huzûr-ı Müslimînde akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettiklerinde zikrolunan oturakçı dükkânının nısf hisse-i şâyi‘asına bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn mutasarrıfe olan mu‘arrefetü’z-zat Şerife Emine bt. es-Seyyid Ömer nâm hatun dükkân-ı mezkûr derûnunda mevcûde beyne’l-hiref oturakçı gediği ta‘bîr <> olunur harîkden tahlîs olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesine müstakillen mâliki olan sahib-i arzuhâl Oturakçı Ohannes v. Agop nâm zimmî hazır olduğu hâlde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda dükkân-ı mezkûr ittisâlinde kâin yine vakf-ı mezbûr müstagallâtından sâlifü’z-zikr bir bâb eskici dükkânının hisse-i ma‘lûmesine bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn mutasarrıf ve derûnunda mevcûde beyne’l-hiref eskici gediği ta‘bîr olunur kezâlik harîkden tahlîs olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin nısf hissesiyle dükkân-ı mezkûrun tahtında kâin bir bâb eskici bodrumu derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf diğer eskici gediği ta‘bîr olunur kezâlik âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin dört sehm i‘tibâriyle iki sehmine mâlik olan derûn-ı arzuhâlde mezkûru’l-ism Eskici Mustafa Ağa b. Hüseyin ile dükkân-ı mezkûr derûnunda <> gedik-i âlât-ı lâzımenin nısf-ı şâyi‘-i âharıyla zikrolunan bodrum derûnunda mevcûde gedik-i âlât-ı mezkûrun bir sehmine mâlik olan Hâfız Süleyman Ağa b. el-Hâc Halil nâm kimesneler muvâcehelerinde vakf-ı merkūm mütevellîsi kâtib ağa-yı müşârün-ileyh Ahmed Râşid Efendi tarafından vekîl-i müsecceli câbî-i vakf es-Seyyid Mehmed Ârif Ağa b. İsmail nâm kimesne hazır olduğu hâlde işbu derûnunda akd-i meclis-i şer‘-i âlî olunan oturakçı dükkânının nısfı ber-vech-i muharrer benim ve nısf-ı şâyi‘i sadrî oğlum gāib ani’l-beled Mehmed Şâkir b. Ahmed Nuri’nin [24a] bi’l-icâreteyn münâsafaten taht-ı tasarrufumuzda ve derûnunda mevcûde gedik âlâtı zimmî-i hâzır-ı mersûmun ber-minvâl-i muharrer müstakillen mâlı olarak dükkân-ı mezkûr derûnunda şehriye ikişer guruş kirâ tesmiyesiyle müste’cirimiz olup lâkin dekâkîn-i mezkûre bundan akdemce mahâll-i merkūmda bi-kazâillâhi te‘âlâ vukū‘ bulan harîkde muhterik olup bu def‘a mezbûrân Mustafa Ağa ve Hâfız Süleyman Ağa’dan her biri ber-vech-i muharrer mutasarrıf ve gediğine mâlikler oldukları sâlifü’z-zikr eskici dükkânını binâ ve inşâ murâd eylediklerinde temel taşlarını kadîm mahallerine vaz‘ etmeyip benim ber-minvâl-i muharrer nısfına mutasarrıfe olduğum mi‘mârân-ı mezbûran misâhalarıyla pîşgâhı iki buçuk zirâ‘ ve verâsı bir buçuk zirâ‘ olan oturakçı dükkânının pîşgâh ve verâ taraflarından temel dîvârını kazıp yarımşar zirâ‘ mahâllini mutasarrıf ve mâlikleri oldukları eskici dükkânına ilâve ederek temel taşlarını vaz‘ etmeleriyle ber-vech-i muharrer eskici dükkânına ilâve eyledikleri yarımşar zirâ‘ mahâlden keff-i yed-birle temel taşlarını ref‘le ke’l-evvel mahallerine vaz‘a mezbûrân Mustafa Ağa ve Hâfız Süleyman Ağa’dan her birine tenbîh olunmak matlûbumdur deyü mütevellî vekîli câbî-i hâzır-ı merkūm es-Seyyid Mehmed Ârif Ağa’nın tasdîkiyle da‘vâ ettikde onlar dahi kazıyye minvâl-i meşrûh üzre olduğunu bi-tamamihî ikrâr ve i‘tirâf ve sâlifü’z-zikr oturakçı dükkânının pîşgâh ve verâ taraflarından eskici dükkânına ilâve eyledikleri yarımşar zirâ‘ mahâlden keff-i yed ve temel taşlarını ref‘-birle kadîm mahallerine vaz‘a ta‘ahhüd etmeleriyle bu vechile kat‘-ı münâza‘a eylediklerini kâtibân-ı mezbûrân mahâllinde ketb ü tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 23 S sene 1242