İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 173 Hüküm no: 115 Orijinal metin no: [25a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bâyezid Camii civarında yanan buğday döğmeci dükkânını, sahiplerinin yeniden inşa ettiği ve kiraya verildiği
Buğday döğmeci dükkânı îcârı
Ma‘rûz
Derûn-ı arzuhâlde mezkûru’l-ism döğmeci esnâfından Hüseyin b. Ahmed meclis-i şer‘-i münîrde bi’l-ma‘iye istimâ‘a me’mûr nezâret-i hazret-i şeyhülislâm-ı sellemehü’s-selâmîde âsûde evkāf müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Meşreb Efendi hafîdi fazîletlü Mehmed Ârif Efendi tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid Mustafa Efendi hazır olduğu hâlde esnâf-ı merkūmeden İsmail b. Ali nâm kimesne tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Salih b. Mehmed ve Mehmed b. Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Hüseyin Ağa b. Hasan ile müvekkil-i mezbûrun zevcesi zâtı mu‘arrefe Nesibe bt. Ali nâm hatun muvâcehelerinde nezâret-i hazret-i müşârün-ileyhde âsûde evkāfdan hudâvendigâr-ı esbak cennet-mekân firdevs-âşiyân merhûm ve mağfiret-nişân Sultân Bâyezid-i Velî Han -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- Hazretleri Câmi‘-i şerîfleri evkāf-ı celîlelerinden câmi‘-i mezkûr ebvâbından Buğdaycılar kapısı dâhilinde kâin bir tarafı Yazıcı dükkânı ve bir tarafı Döğmeci Hüseyin Ağa dükkânı ile mahdûd bir bâb buğday döğmeci dükkânının rub‘u benim ve selâse erbâ‘ı li-ebeveyn karındaşlarım olup Anadolu’da Kastamonu sancağında Küretünnühâs kasabasına tâbi‘ Dört Dîvânı karyesinde sâkinler Mehmed ve İbrahim ve Âişe evlâdü’l-merkūm Ahmed’in bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumuzda ve derûnunda mevcûde döğmeci gediği ta‘bîr olunur mukayyed ve bâ-fermân-ı âlî mu‘teber âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme dahi zevcân-ı âsîl ve müvekkil-i merkūmânın nısfiyet üzre mülkleri iken bu def‘a dükkân-ı mezkûr bi-kazâillâhi te‘âlâ vukū‘ bulan harîkde muhterik oldukda zevcân-ı mezbûrân emsâli misillü kendi mâllarından teberru‘an li’l-vakf binâ ve inşâ ve kirâ-yı kadîminden zimmetlerinde terâküm etmiş olan yirmi dokuz guruşu dahi tamamen bana edâ etmeleriyle ben dahi sâlifü’z-zikr rubu‘ hisse-i şâyi‘amı beher şehr doksan para kirâ kavliyle gedik mâlikleri asîl ve müvekkil-i merkūmâna îcâr ve teslîm eylediğimde onlar dahi ba‘de’l-istîcâr ve’l-kabûl ben fîmâ-ba‘d kirâ artırmak ve bahâne-i sâire ile gediklerini mahv ve ibtâl etmek dâ‘iyesinde olmamağa onlar dahi kirâ-yı mezkûru cevr ü ezâ etmeksizin mâh-be-mâh bana edâya tarafeynden her birimiz ta‘ahhüd eyledik deyü takrîrini asîl ve vekîl-i mezbûrândan her biri tasdîk ve bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 27 Ra sene 1242
[Beyaz]
|