İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 181 Hüküm no: 120 Orijinal metin no: [26b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İbrahim Usta b. Mustafa’nın, Mehmed Şakir Usta’dan berber gediğini satın alıp başka bir yere naklettiği
Berber gediği mübâya‘ası ve nakli
Ma‘rûz
Âsitâne-i aliyyede vâki‘ berber esnâfından sahib-i arzuhâl es-Seyyid Mehmed Şâkir Usta b. es-Seyyid Mehmed Emin meclis-i şer‘-i münîrde yine esnâf-ı merkūmeden es-Seyyid İbrahim Usta b. es-Seyyid Mustafa muvâcehesinde esnâf-ı merkūme kethudâsı İbrahim Ağa ve şeyhi Musa Efendi ve du‘âcısı İsmail Efendi ve yiğitbaşısı es-Seyyid Mehmed Nuri Ağa ve çavuşu Mustafa Usta ve köşe ustası Abdi Usta hazır oldukları hâlde takrîr-i kelâm edip hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr nâtık olduğu üzre İstanbul’da Kıztaşı’nda turşucu dibinde kâin Başmuhâsebe’de Ali Usta ismine mukayyed şurût-ı nizâma dâhil ve mu‘teber bir bâb kadîm berber dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye tedâvül-i eydî ile şirâen müstakillen mâlım iken dükkân-ı mezkûr bundan akdem harîkde muhterik oldukda âlât-ı gedik-i mezkûru tahlîs etmişdim el-hâletü hâzihî ben âlât-ı müstahlasa-i mezkûreyi tarafeynden bi’l-îcâb ve’l-kabûl bâtten ve sahîhan bi-safkatin vâhidetin merkūm es-Seyyid İbrahim Usta’ya beş yüz guruş semen-i makbûza bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabz ve kabûl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ ve ıskāt eyledik fîmâ-ba‘d âlât-ı gedik-i merkūm mezbûr es-Seyyid İbrahim Usta’nın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup benim asla alâkam kalmamışdır deyü ba‘de’l-ikrâr ve’t-tasdîk dükkân-ı mezkûr arsasına mutasarrıfı ke’l-evvel berber dükkânı binâ etmeyip eşedd-i lüzûmuna binâen menziline ilâve murâd eylediğinden âlât-ı müstahlasa-i mezkûrenin âhar mahalle nakli lâzım geldiği beyânıyla Bâb-ı Âlî civârında Beşir Ağa Câmi‘-i şerîfi tahtında vâki‘ mutasarrıf olduğu âhar gedikden ârî bir bâb dükkâna nakl ile ism ve mahâll-i evvelin kuyûdları ref‘ ve terkīn ve mahâll-i sânîde mu‘teber ve müstekar olmak üzere kendi ismine tashîhan kayd ve yedine sûret i‘tâsını merkūm es-Seyyid İbrahim Usta kulları istirhâm ve istid‘â ve fi’l-vâki‘ gedik-i mezkûr mukayyed ve mu‘teber ve taht-ı nizâma dâhil kadîm gediklerinden olarak akd-i bey‘in sudûruna değin bâyi‘-i merkūm es-Seyyid Mehmed Şâkir Usta’nın tedâvül-i eydî ile şirâen müstakillen mâlı ve bu makūle kayd-ı evveline ta‘arruz olunmayarak tedâvül-i eydî bulunan gediklerin muahharan mâlikleri lede’l-iktizâ âhar mahalle nakleylediklerinde kayd-ı evveli terkīn ve nakli derciyle isimlerine tashîhan sûret i‘tâsı şurût-ı nizâmlarından ve mesbûk bi’l-emsâl olduğunu hâzırûn-ı merkūmûn ihbâr ve inhâ etmeleriyle bu sûretde istid‘âsı şurût-ı nizâm-ı kadîme muvâfık olduğundan müsâ‘ade-i seniyyeleri erzânî buyurulup emsâli ve şurûtu mûcibince ber-vech-i muharrer nakli derciyle ismine tashîhan sûret i‘tâsı bâbında fermân-ı âlîleri sudûru iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 8 R sene 1242
|