.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 366
Hüküm no: 413
Orijinal metin no: [65b-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Defterdar Hasan Paşa b. Hacı Süleyman’dan çocuklarına miras kalan çiftliğin satışının hileli fiyat (gabn-i fâhiş) sebebiyle iptal edildiği

Temeşvar vâlisi oldukdan sonra maktûlen vefât eden defterdâr Hasan Paşa b. el-Hâc Süleyman’ın sulbî sagīr oğlu Mehmed Bey ve sulbiye sagīre kızı Fâtıma Hanım’ın tesviye-i umûrları için kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olan işbu bâ‘isü’l-kitâb İbrahim Efendi b. Yusuf dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadr-ı a‘zamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîfde zikri âtî çiftliğe işbu vâzı‘ü’l-yed olan Mehmed Bey b. Mustafa mahzarında bi’l-vesâye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip Havâss-ı Aliyye kazâsına tâbi‘ Petinehor nâm karyede vâki‘ yine merhûm-ı mezbûr intimâ’ ile tahdîd ve tavsîfden müstağnî çiftlik ve içinde mevcûd olan işbu yedimde olan iki kıt‘a hüccet ve defter nâtık olduğu devâb ve mevâşî ve âlât-ı zirâ‘at ve hırâset ve sâir müştemilâtı müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât mülkü ve hakkı olup ba‘de vefâtihî vasîsi olduğu sagīrân-ı mezbûrânın hisse-i irsiyyelerine ta‘yîn ve ol vechile mülk ve hakları iken bin doksan beş senesi Şa‘bân’ında mahmiye-i İstanbul’da Şıkk-ı evvel defterdârı vekîli olan Mehmed Efendi sagīrân-ı mezbûrânın velîleri ve cedd-i sahîhleri mezbûr el-Hâc Süleyman ma‘rifetiyle müteveffâ-yı mezbûrun cânib-i mîrîye olan deyni için çiftlik-i mezbûru cemî‘ müştemilâtı ile yüz yirmi bin akçeye Mehmed Ağa b. Mehmed nâm kimesneye bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen edip ol dahi ba‘de’l-iştirâ sene-i mezbûre Ramazân-ı mübâreki’nde mezbûr Mehmed Bey’e bin yetmiş esedî guruşa bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve tesellüm-i semen eyledikden sonra çiftlik-i mezbûrun kıymet-i misli bin beş yüz guruş olup bey‘-i mezbûr gabn-i fâhiş ile bey‘ olunmağla kıbel-i saltanat-ı aliyyeye arz-ı hâl olundukda bey‘-i mezbûrun gabn-i fâhiş ile olduğu sâbit olursa semen deyû verilen meblağ geri red ve teslîm ve çiftlik-i mezbûr sagīrân-ı mezbûrân için ahz ve hıfz oluna deyû yedime emr-i şerîf-i âlîşân verilmeğin husûs-ı mezbûr mezkûr Mehmed Bey’den istikşâf olunup müeccel icrâ olunmak matlûbumdur deyû tuğrâ-yı garrâ-yı sultânî ile mu‘anven ve mahalli emr-i şerîf-i âlîşân ibrâz edip mezkûr Mehmed Bey muvâcehesinde feth ve kırâat olundukda mazmûnu min külli’l-vücûh vasiyy-i mezbûr İbrahim Efendi’nin takrîr-i meşrûhuna muvâfık bulunmağın gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Bey cevâbında fi’l-hakīka çiftlik-i mezkûre bâlâda şerh ve beyân ve tafsîl ve ayân olunan minvâl üzre mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’den yüz yirmi bin akçeye iştirâ eden mezkûr Mehmed Ağa’dan ben bin yetmiş kıt‘a esedî guruşa iştirâ ve teslîm-i semen eyledim deyû mülk-i müşterâsı olmak üzre zabt ve tasarrufuna ikrâr lâkin çiftlik-i mezbûrun [66a] hîn-i bey‘de kıymeti bin beş yüz kıt‘a esedî guruş olmağla bey‘-i mezbûr gabn-i fâhiş olduğunu inkâr edicek vasiyy-i mezbûrun husûs-ı merkūm için meclis-i mezkûra ihzâr eylediği yine karye-i mezbûre sükkânından olup husûs-ı mezbûra vukūf ve şu‘ûru olan müslimînden Ahmed Efendi b. Ali el-İmâm ve Hatîbî Mustafa Efendi b. Şemseddin ve Müezzin Mehmed Halîfe b. Ali ve Hasan b. Ahmed nâm kimesneler fi’l-hakīka çiftlik-i mezkûrûn bi cümleti’t-tevâbi‘ hîn-i bey‘-i mezkûrda kıymet-i misli bin beş yüz guruşdur bundan nâkıs değildir çiftlik-i mezkûrûn semeni olan yüz yirmi bin akçe semen-i mislinden noksân-ı fâhiş ile nâkıs olmağla bey‘-i mezbûr gabn-i fâhiş ile olduğuna biz şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’t-tenbîh mezbûr Mehmed Bey meclis-i şer‘-i kavîm-i lâzımü’t-tekrîmde vasiyy-i mezkûr İbrahim Efendi muvâcehesinde ikrâr ve i‘tirâf edip ben mezkûr çiftliğin evvel semeni olan meblağ-ı merkūm yüz yirmi bin akçeyi bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz ve tesellüm edip çiftlik-i mezbûr ve cemî‘ müştemilâtını mahallinde kendiye teslîmini iltizâm eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teberi’l-vicâhî, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî evâhir min Recebi’l-mürecceb li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Mustafa, Mustafa Çelebi b. Abdurrahman, Mustafa Çelebi b. el-Hâc Ahmed, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Zahrü’l-eşbâh Hasan Ağa Ser-mi‘mârân-ı hâssa, keresteci es-Seyyid Mehmed Çelebi, el-Hâc Ali Kethüdâ-yı Mi‘mâr ağa, Halil Efendi b. ( ), el-Hâc Hasan Ağa b. ( ), Mehmed Efendi b. ( ), el-Hâc Mustafa b. ( ) ve gayruhüm mine’l-huzzâr.