İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 277 Hüküm no: 220 Orijinal metin no: [44a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Yeni Cami bahçesindeki üç aded dükkânın hisselerinin ifraz edilip her bir hisse için yeniden temessük istendiği
Yeni Câmi‘-i şerîf havlîsinde üç bâb dükkân hisse ifrâzı
Ma‘rûz
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri câ’î husûsu mahâllinde keşf ve mu‘âyene için savb-ı şer‘-i enverden irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Salih Afîf Efendi dâ‘îleri bi’l-ma‘iyye istimâ‘a me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid Mehmed Eşref Efendi ve hâssa mi‘mârı hulefâsından ser-halîfe el-Hâc Halil Reşid Efendi ve Abdülkadir Nâilî Halîfeler ile Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâretlerinde âsûde Yeni Câmi‘ denmekle meşhûr İstanbul’da Bağçekapısı nezdinde kâin merhûme ve mağfûrun-lehâ Vâlide Sultân -tâbe serâhâ- Hazretleri Câmi‘-i şerîfi havlîsinde kasab sırasında kâin mi‘mârân-ı mezbûrân misâhalarıyla tûlen on üç zirâ‘ iki parmak ve arzan yedi zirâ‘ iki parmak terbî‘an doksan iki zirâ‘ on altı parmak bir bâb dükkâna varıp huzûr-ı Müslimînde akd-i meclis-i şer‘-i nebevî ettikde dükkân-ı mezkûrun derkenârdan sonra birbirine bâ-re’y-i mütevellî hisse-i ma‘lûme ferâğ ederek el-yevm sülüs hisse-i şâyi‘asına mutasarrıf olan Ömer Ağa b. Cafer tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Süleyman b. Mehmed ve Osman b. Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan es-Seyyid Süleyman Efendi b. Mehmed ve sülüs hisse-i şâyi‘asına mutasarrıf olan Afîfe bt. Abdullah ve südüs hisse-i şâyi‘asına mutasarrıfe olan Fâtıma bt. Mehmed Emin nâm hatunlar taraflarından husûs-ı âtîde vekîlleri olduğu zâtlarını ârifân Hâfız Ahmed b. Ahmed ve İbrahim b. Osman nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan İsmail Efendi b. Ali ve südüs hisse-i şâyi‘asına mutasarrıfe olan Fâtımatüzzehra bt. el-Hâc Halil nâm sagīrenin bâ-hüccet-i şer‘iye vasîsi es-Seyyid el-Hâc Mehmed Ağa b. Hüseyin nâm kimesneler meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda vakf-ı müşârün-ileyhâ mütevellîsi hâcegân-ı Dîvân-ı hümâyûndan Mustafa Kânî Beyefendi hazır olduğu hâlde her biri bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye takrîr-i kelâm edip dükkân-ı mezkûr fi’l-asl esnâf-ı müteferrika sâkin olur üç bâb dükkân iken mutasarrıf-ı sâbıkları birbirine ilâve ile bir bâb kahve dükkânı binâ etmişler ise de bundan akdem âhar esnâf sâkin olacak dükkân binâ ve i‘mâl olunmak üzre sâir mecmû‘-ı kahvehâneler ile ma‘an bâ-fermân-ı âlî sedd ü bend ve ocağı hedm olunmuşdu el-hâletü hâzihî cümlemizin rızâ ve ittifâkımız ve sagīre-i mezbûre ile vakf-ı şerîf haklarında vücûhla enfa‘iyyeti bi’l-ihbâr tahakkuk ile taraf-ı şer‘-i şerîfden me’zûnen dükkân-ı mezkûru bâ-re’y-i mütevellî mi‘mârân-ı mezbûrân ma‘rifetleriyle her birinin yüzü dörder zirâ‘ dokuzar parmak ve terbî‘i otuzar zirâ‘ yirmi bir parmak olarak müsâvat üzre üç bâb dükkân olarak ifrâz ve tefrîk ve alt başında kâin bir bâbını müvekkil-i merkūm Ömer Ağa’nın sülüs hissesi’çün müstakillen ve ortasında kâin bir bâbını dahi müvekkile-i mezbûre Afîfe Hatun’un kezâlik sülüs hissesi’çün müstakillen ve üst başında kâin dükkâneyn-i mezkûreynden eşref olan bir bâbını dahi müvekkile-i mezbûre Fâtıma Hatun ile sagīre-i mezbûre Fâtımatüzzehrâ’nın birer südüsden kezâlik sülüs hisseleri’çün münâsafeten her birimiz bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye kabûl etmemizle fîmâ-ba‘d sâlifü’z-zikr alt başında olan bir bâb dükkân müstakillen merkūm Ömer Ağa’nın ve orta yerde olan bir bâb dükkân kezâlik müstakillen mezbûre Afîfe Hatun’un ve üst başında olan bir bâb dükkân dahi nısfiyet üzre merkūme Fâtıma Hatun ve sagīre-i mezbûre Fâtımatüzzehrâ’nın dâhil-i havza-i tasarrufları olmak üzre mukaddem üzerlerinde bulunan hisseler ile <> bu def‘a ferâğ olunan hısas-ı şâyi‘a derc ve tasrîh kılınarak defter-i vakf-ı şerîfde kaydı tashîh ve yedlerimize icâre-i kadîmesiyle başka başka müceddeden temessük i‘tâ olunmak matlûbumuzdur dediklerinde mütevellî-i mûmâ-ileyh dahi hâl minvâl-i muharrer üzre olduğunu tasdîk ve her birine başka başka mufassal ve meşrûh temessük i‘tâsına ta‘ahhüd eylediğini kâtibân-ı mezbûrân mahâllinde tahrîr ve ma‘an mürsel ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 24 C sene 1242
|