İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 288 Hüküm no: 231 Orijinal metin no: [46a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Değirmen taşı döşeyen döşemeci esnafının nizalarına son verildiği
Döşemeci ta‘bîr olunur değirmen taşı döşeyip ve mahallerine vaz‘ eden esnâfa müte‘allik
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenâra nazar ve iktizâ eden habbâzân kethudâsı Ali Ağa ve uncuyân kethudâsı Abdülbaki Efendi ve Müslim ve re‘âyâ ve bi’l-cümle nizâm ustaları celb ile keyfiyeti ba‘de’t-tahkīk İstanbul ve bilâd-ı selâsede vâki‘ ekmekçi ve uncu değirmeni taşlarını döşeyip horoslarını mahallerine vaz‘ ve çarhlarını ıslâh eder döşemeci tâifesinden Tanaş v. Vasil ve Nikola v. Hristo nâm zimmîler meclis-i şer‘-i münîrde kâhyaları Mihal ve ustalarından Hristo ve Yani ve Yorgaki ve Kostandi ve Metro ve Tanaş ve Todori zimmîler ve sâirler muvâcehelerinde biz cem‘an on dokuz nefer olup yedimizde olan zenbillerimiz beynimizde gedik olarak hâmiş-i arzuhâle Başmuhâsebe’den derkenâr olunan emr-i âlî mûcibince cümlemiz muhtelitan işleyip beynimizde bir gûne nizâ‘ vukū‘a gelmemek şurût-ı nizâmımızdan iken muahharan cümle değirmenler kol kol ifrâz ve sınır-be-sınır her birimize tahsîs olunarak biz dahi Kumkapı kolu değirmenlerini i‘mâl etmek üzre ta‘yîn olunmuşduk lâkin bize ta‘yîn olunan değirmenler muhterik olduğundan mâ‘adâ sâirleri dahi câ-be-câ muhterik oldukça ol sınır ustasına işleyecek değirmen kalmayıp ticâret ve ta‘ayyüşden dûr ve mağdûr olmamızı mûcib bir keyfiyet olmağın sınır maddesi külliyen ref‘le husûs-ı mezkûr bir sûret-i makūleye rabt olunmasını istid‘â ve istirhâm eylediğimizde ustalarımız mesfûrûn dahi kethudâ ve nizâm ustaları hâzırûn-ı merkūmûnla bi’t-tefekkür fi’l-vâki‘ bu vaz‘-ı ta‘dîl ve tesviye şurûtuna münâfî olduğundan bir nizâm-ı mergūbeye ifrâğı lâzım geldiğini tasdîk etmeleriyle sûret-i hüsn-i nizâmı lede’t-teemmül el-yevm mevcûd olan mecmû‘-ı değirmen taşları kethudâları merkūmân ma‘rifetleriyle ta‘dâd ve on dokuza teshîm olunup her birimize kaçar taş isâbet eder ise âshabı rızâlarıyla ta‘yîn ve muhterik ve ma‘mûr oldukça dahi zam ve tenkīs olunarak fîmâ-ba‘d her birimiz ale’s-seviy i‘mâl ve sâye-i adâlet-vâye-i şâhânede cümlemiz ta‘ayyüş etmek üzre tanzîmi muvâfık-ı hak ve adl olmağla bu sûret-i haseneyi gerek biz ve gerek ekmekçi ve uncu esnâfı hâzırûn-ı merkūmûn bi’l-ittihâd tensîb ve tasvîb ederek cümlemiz bu vechile kavl ü ittifâk ve ahd-i mîsâk eyledik deyü takrîrlerini ustaları mesfûrûn ile habbâz ve uncu esnâfı kethudâ ve nizâm ustaları hâzırûn-ı merkūmûndan her biri tahkīk edip bu sûretle beynleri te’lîf ve külliyen kat‘-ı nizâ‘ olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 27 min-Cumâdelâhire sene [1]242
İhrâc-şüd fî 18 Ş sene [12]49
Yine ihrâc-şüd fî selh-i B sene [12]65
|