.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 296
Hüküm no: 242
Orijinal metin no: [47b-4]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Merhum Kırımî Mehmed Said Ağa b. Musa’nın veresesinden Mahmud Efendi’nin, Ahmed Efendi ile sulh olduğu

3000 guruşa hisse-i irsiyeden tehâruc sulhü

Zikri câ’î husûsu ber-nehc-i şer‘î istimâ‘ ve fasl u hasm için bâ-arzuhâl sâdır olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen savb-ı şer‘-i şerîfden me’zûnen irsâl ol[un]an Mevlânâ es-Seyyid Salih Afîf Efendi dâ‘îleri mahrûse-i Galata Yağkapanı’nda vâki‘ nâzır odasına varıp hâlâ kapan-ı merkūm nâzırı es-Seyyid Süleyman Ağa ve tüccârından es-Seyyid Selâmet Ağa ve Mehmed Salih Ağa ve Ali Ağa ve Abdülfettah Yazıcı ve sâir mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettikde kapan-ı merkūm tüccârından olup mahrûse-i mezbûre kazâsına muzâfe İstinye nâhiyesine tâbi‘ Tarabya karyesinde sâkin iken bundan akdem fevt olan Kırımî Mehmed Said Ağa b. Musa’nın verâseti zevce-i metrûkesi Hadîce Hatun bt. el-Hâc Rasûl ile vâlidesi Hanife Hatun bt. Mehmed’in li-ebeveyn kız karındaşı Rahime bt. Ömer’in sadrî kebîr oğulları Mücellid Ahmed Efendi ve Mehmed Efendi ibney İbrahim’e münhasıra ba‘dehû zevce-i mezbûre Hadîce Hatun dahi vefât edip verâseti ancak li-ebeveyn er-karındaşı Mahmud Efendi’ye münhasıra olduğuna binâen merkūm Mahmud Efendi meclis-i <<şer‘-i>> ma‘kūd-ı mezkûrda kendi nefsinden asîl li-ebeveyn er-karındaşı merkūm Mehmed Efendi tarafından vekîl-i müseccel-i şer‘îsi merkūm Ahmed Efendi muvâcehesinde mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun kâffe-i terekesi cânib-i mîrîden zabt ve ba‘dehû ma‘lûmü’l-mikdâr bedel ile ashâb-ı düyûnunu irzâ ve iskât etmek şartıyla bâ-sûret veresesine terk olundukda mezbûr Ahmed Efendi re’yimizle zabt ve vaz‘-ı yed etmişdi lâkin müteveffâ-yı mezbûrun düyûnu terk olunan terekesinden ezyed ve evfer olduğundan husûs-ı mezkûra dâir takdîm-i Bâb-ı Âlî kılınan arzuhâlimiz hâmişine İstanbul Mahkemesi’nden i‘tâ olunan i‘lâm-ı şer‘îde tafsîl olunduğu üzre ashâb-ı hukūku alâ-tarîkı’l-musâlaha [48a] irzâ olunmağla fazlasından hisse-i irsiyemi ve bâ-temessük kız karındaşım mezbûre Hadîce Hatun’un zevci müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Said Ağa zimmetinde cihet-i karzdan alacağı olup kable’l-ahz ve’l-istifâ fevt olduğundan bana mevrûs olan üç bin dört yüz guruşu asîl ve vekîl-i mezbûrun vâzı‘u’l-yed olduğu müteveffâ-yı mezbûrun tekeresinden taleb eylerim deyü da‘vâya tesâddî ve ol vechile beynimizde ba‘de <>l-münâza‘a beynimiz ıslâh olunup tüccâr ve hâzırûn-ı merkūmûn beni terekesinden hisse-i irsiyeme isâbet edenden ezyed ve ekser olan iki bin guruş ve meblağ-ı merkūm üç bin dört yüz guruş müdde‘âmdan dahi bin guruş ki cem‘an üç bin guruş üzerine asîl ve vekîl-i merkūm Ahmed Efendi ile şerâit-i sıhhat-i sulhü hâvî mevâni‘-i müfsideden ârî alâ-tarîkı’t-tehârucu’ş-şer‘î inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde tarafeynden her birimiz sulh-ı mezkûru ba‘de’l-kabûl bedel-i sulh-ı merkūm üç bin guruşun bin dört yüz seksen dört guruşunu benim asîl ve müvekkilân-ı merkūmâna zimmetimde deynim olan ol mikdâr guruşa bi’t-terâzî takās ve mahsûb ve bâkīsi olan bin beş yüz on altı guruşu dahi bana edâ ve teslîm ben dahi mukāssa ve kabûl ve ahz ü kabz ve istifâ-yı hak etmemle bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve müteveffâ-yı mezbûrun kalîl ve kesîr celîl ve hakīr nukūd ve arûz akār ve menkūl ma‘lûm ve mechûl bi’l-cümle ism-i mâl ıtlâk olunur terekesine ve hukūk-ı mirasa ve sâir beynimizde cereyân eden cemî‘ ahz ü i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve kâffe-i eymân ve muhâsamâtdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î kātı‘u’n-nizâ‘ ve ıskāt-ı tâmm-ı sarîh-i mer‘î râfi‘u’l-hısâm ile ibrâ ve ıskāt ve her birimiz âharın asâleten ve vekâleten ibrâsını kabûl eyledik deyü mukırr-ı mezbûr Mahmud Efendi’nin cemî‘ takrîr-i meşrûhunu asîl ve vekîl-i mezbûr Ahmed Efendi tasdîk ve bu vechile beynleri musâfât olunduğu mevlânâ-yı mûmâ-ileyh dâ‘îleri mahâllinde ketb ve tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîri tenfîz olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 17 Ca sene 1242