.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 335
Hüküm no: 282
Orijinal metin no: [54b-4]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şerife Zeliha bt. Mehmed’in, evinin alt katındaki berber dükkânından evine ilave yapmak istediği

Mahmud Paşa’da berber dükkânı keşfi

Ma‘rûz

Sahibe-i arzuhâl zâtı mu‘arrefe Fâtıma Hesna Hatun bt. Mustafa kendi nefsinden asâleten ve vâlidesi Düriye bt. Mehmed Kudsî nâm hatun tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu zâtını ârifân es-Seyyid Ali Efendi b. Ahmed ve es-Seyyid Hâfız Ahmed Efendi b. İsmail nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olmağla vekâleten evvelen zikri âtî husûsu mahâllinde keşf ve mu‘âyene ve tahkīk için savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen irsâl olunan Kâtib Hasan Şükrü Efendi dâ‘îlerinin bi’l-ma‘iyye istimâ‘a me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi tarafından mürsel Kâtib Mehmed Hamdi Efendi ve hâssa mi‘mârı hulefâsından Mustafa Seyyidâ [Seydâ] ve Sâfî Mustafa Halîfeler ile Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâretlerinde âsûde evkāfdan merhûm Mahmud Paşa-yı Velî Câmi‘-i Şerîfi Vakfı müstagallâtından İstanbul’da Mahmud Paşa [55a] hamamı kapısı karşısında sed fevkinde köşede kâin bir tarafı Zeliha Hatun menzili ve etrâf-ı selâsesi tarîk-ı âm ile mahdûd ve mi‘mârân-ı mezbûrân misâhalarıyla terbî‘an yüz on altı zirâ‘ altı parmak arsa üzerine mebnî mukaddemâ dellâk odası ve hâlâ menzil olmak üzre inşâsına şurû‘ olunan tahtında bir bâb berber dükkânını müştemil nâ-tamam bir bâb menzilde akd eyledikleri ve sâniyen Çarşamba günü Arz Odası’nda huzûr-ı lâmi‘u’n-nûr-ı vekâlet-penâhîlerinde müfettiş-i mûmâ-ileyh ve sâlisen dâ‘îhânelerinde müfettişi-i mûmâ-ileyh tarafından meb‘ûs kâtib-i merkūm hazır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde kezâlik kendi nefsinden asîl ve vâlidesi Şerife Zeliha bt. es-Seyyid Mehmed tarafından husûs-ı âtîde vekîl-i müseccel-i şer‘îsi berber esnâfından es-Seyyid Mustafa b. es-Seyyid Mehmed muvâcehesinde vakf-ı mezbûr mütevellîsi Hâfız Mustafa Efendi ile esnâf-ı merkūme kethudâsı İbrahim Ağa ve şeyhi el-Hâc Abdi Efendi ve du‘âcısı İsmail Efendi ve yiğitbaşısı es-Seyyid Nuri Ağa ve çavuşu Molla Mustafa ve köşe ustası Mehmed Usta ve sâirleri hazır oldukları hâlde sâlifü’z-zikr dükkân ve menzilin nısf-ı şâyi‘i benim ve rub‘-ı şâyi‘i vâlidem müvekkilem mezbûre Düriye Hatun’un ve rub‘-ı şâyi‘-i âharı dahi müvekkile-i mezbûre Şerife Zeliha Hatun’un bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumuzda ve derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur Başmuhâsebe’de mukayyed şurût-ı nizâma dâhil mu‘teber berber gediği ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme dahi müstakillen vekîl-i mezbûr Mustafa’nın şirâen yedinde mülkü olup lâkin bâlâda iş‘âr olunduğu üzre fevkinde kâin mukaddemâ dellâk odası ve hâlâ menzil olmak üzre inşâ olunmakda olan menzilin resmine nazaran matbah ve nerdübân mahâlli dayyik olduğundan dükkân-ı mezkûr arsasının menzil-i mezkûra ilâvesi muktezî olmağla dükkân-ı mezkûr arsasının menzil-i mezkûra idhâl ettirilmesi bi’l-asâle ve bi’l-vekâle murâdımdır deyü da‘vâ eylediğimde ol dahi cevâbında menzil-i mezkûr mahâllinde fi’l-asl menzil mebnî olmayıp hamam-ı mezkûrun dellâk odası olduğundan yerinin menzil binâsına tahammülü yoğiken asîl ve müvekkile-i mezbûretân bu vechile dayyikolacağını bilerek benim olunmasız kendi mâllarından teberru‘an li’l-vakf iki odalı bir sagīr menzil binâ etmeleriyle mecmû‘undan rubu‘ hisse-i şâyi‘a mutasarrıfesi müvekkile-i mezbûre dükkân-ı mezkûr arsasının menzil-i mezkûra ilâvesi icâre-i mu‘accele ve müeccelesine noksan tarîkiyle hem vakf-ı şerîfe ve hem kendine muzır olmağla ol vechile ilâvesine mütevellî-i merkūm ma‘an râzısı değilleriz deyü beynimizde ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a muslihûn tavassutuyla beynimiz ıslâh ve te’lîf olunup ben sâlifü’z-zikr berber dükkânı mebnî olan mahâllin terbî‘an otuzar zirâ‘ altı parmak arsa ve üzerinde mevcûd dükkân ebniyesinde olan selâse-i erba‘ hisse-i şâyi‘amızı gayrı-ez hevâ müvekkile-i mezbûre Şerife Zeliha Hatun’a vekîl-i merkūm dahi fevkinde olan menzilin dükkân-ı mezkûrdan mâ‘adâ arsa ve dükkân-ı mezkûr fevkiyle arsa-i mezbûre üzerinde mebnî olan menzilden ma‘a’l-hevâ müvekkilesi mezbûrenin mutasarrıfe olduğu rubu‘ hisse-i şâyi‘asını bana her birimiz hüsn-i rızâ ve tayyib-i hâtır ve ferâğ-ı mu‘teber-i kat‘î ile bi’l-asâle ve bi’l-vekâle bâ-re’y-i mütevellî ferâğ ve tefvîz ve vech-i lâyıkı üzre teslîm ve her birimiz bi’l-asâle ve bi’l-vekâle tefevvüz ve tesellüm ve kabûl edip ol vechile zikrolunan dükkân arsa ve ebniyesi gayrı-ez hevâ müstakilleten müvekkile-i mezbûre Şerife Zeliha Hatun’un zikrolunan menzilin dahi arsa ve ebniyesinin selâse-i erbâ‘ı benim ve rub‘u müvekkilem mezbûrenin dâhil-i havza-i tasarrufumuz olup bizim dükkân-ı mezkûrda onun dahi menzil-i mezbûrda kat‘a alâkamız kalmamışdır deyü takrîrini asîl [ve] vekîl-i mezbûr es-Seyyid Mustafa tasdîk ve mütevellî-i hâzır-ı merkūm dahi vech-i meşrûh üzre tasarruflarına bi’t-tevliye re’y edip külliyen kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 25 B sene 1242