|
İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 441 Hüküm no: 388 Orijinal metin no: [73b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Şerife Emine Hanım bt. Ahmed Necib Efendi’nin, eşine itaat etmesine tenbih
İtâ‘ate tenbîh
Ma‘rûz
Bâ-işâret-i aliyye-i hazret-i şeyhülislâm-ı sellemehü’s-selâmî sâdır olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen sahibe-i arzuhâl Şerife Emine Hanım ibnetü’l-merhûm Ahmed Necib Efendi meclis-i şer‘-i münîrde zevc-i dâhili eşrâf-ı kuzât-ı kirâmdan es-Seyyid Mehmed Kâmil Efendi b. es-Seyyid el-Hâc Mustafa Efendi muvâcehesinde mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Kâmil Efendi iki bin beş yüz guruş mehr-i mu‘accel müstevfâ bin beş yüz guruş mehr-i müeccel tesmiyeleriyle zevc-i dâhilim ve İstanbul’da Kādıçeşmesi kurbünde Yarhisar Muslihiddin mahallesinde kâin kāyınpederim efendi-i mûmâ-ileyhin konağında sâkinler iken ba‘zı ehl-i nifâkın tahrîk ve iğfâlleriyle konağ-ı mezkûrdan çıkıp vâlidemin hânesine nakl ile âhar menzilde iskân etmesini iddi‘â etmişdim lâkin kıbel-i şer‘-i şerîfden havâle ile tarafeyn bi’l-muvâcehe varıp mübâşiri ma‘rifetiyle istiftâ eylediğimizde konağ-ı mezkûrun vüs‘ati olup bana tahsîs olunan dâirenin galak ve merâfıkı başka olduğundan âhar menzil tedâriki’çün şer‘an cebre kādire olamadığım bana tefhîm ve iftâ buyruldukdan sonra beynimiz dahi te’lîf olunup zevcim mûmâ-ileyh konağ-ı mezkûrda bana tahsîs olan oda ve sandık odası ve memşâ ve âbdesthâne ve mağsel ve sâir müştemilât-ı mukteziyeyi hâvî dâiremde müsterîhaten sâkine olunup zevcim mûmâ-ileyh ile hüsn-i mu‘âşeret ve kayınpederim ve kāyınvâlidem ile dahi imtizâc ve ülfet olunmak husûslarının mütevakkıf olduğu esbâb ve vesâili istihsâle ve cevâz-ı şer‘-î olduğu vechile beher hafta Cum‘a günleri ve aralık aralık eyyâm-ı sâirede dahi vâlidem geldikçe dahi taltîf ve ri‘âyete zevcim mûmâ-ileyh ta‘ahhüd-birle da‘vet eylediğinde ben dahi icâbet edip konağ-ı mezkûra gidip zevcim mûmâ-ileyhe inkıyâd ve itâ‘at ve kayınpederim ve kāyınvâlidem mûmâ-ileyhimâya dahi ta‘zîm ve hürmet ve beynimizde külliyen ref‘-i bürûdet ile hüsn-i imtizâc ve mu‘âşerete ta‘ahhüd ve tarafeynden her birimiz âharın ta‘ahhüdünü kabûl eyledik deyü takrîrini zevci mûmâ-ileyh tasdîk edip bu vechile beynleri musâfât olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 11 min-Za sene 1242
|