İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 468 Hüküm no: 416 Orijinal metin no: [78b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Çakır Ağa mahallesi ahalisinin, ateş yakarak eğlenen Kolbaşı Habibe Hatun ve arkadaşlarının mahalleden ihraclarını istedikleri
Mahalleden kolbaşı ihrâcı
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen İstanbul’da Langa kurbünde Çakır Ağa nâm-ı diğer Mercimek mahallesi imâmı Hâfız Mahmud Efendi ve müezzini Hâfız Mustafa Efendi ve Bekçisi Molla Ahmed ve ahâlîsinden müderrisîn-i kirâmdan Mükellefzâde Abdürrezzak Efendi ve şeyhi Ali Efendi ve el-Hâc Mehmed Ağa ve Berber el-Hâc Ahmed Ağa ve Oturakçı es-Seyyid Mehmed Ağa ve Çadırcı el-Hâc Ahmed Ağa ve Çukadâr Mustafa Ağa ve Tatar Emin Ağa ve Kâğıdcı Ahmed Ağa ve Oturakçı es-Seyyid Mustafa Ağa ve Çubukçu es-Seyyid Mustafa Ağa ve Oturakçı es-Seyyid Halil Ağa ve Bostancı Yusuf Ağa ve Muhallebici Mehmed Ağa ve Yazıcı Mustafa Ağa ve Yağlıkçı Mustafa Ağa ve Basmacı Hüseyin Ağa ve Takyeci Emin Ağa ve Yağlıkçı İbrahim Ağa ve Tatar Mehmed Ağa ve Kapıcı Mustafa Ağa ve Çukadâr Yusuf Ağa ve Kaşıkçı Mustafa Ağa ve Sâ‘atçi Ahmed Ağa ve sâirleri ile derûn-ı arzuhâlde isimleri mezkûre zenciye kolbaşısı Habibe Hatun ve zenciye Elmas Kadın ve Selime Kadın ve Tensuh Kadın ve Servinaz Kadın ve diğer Servinaz Kadın ile Habibe bt. Abdullah ve diğer Habibe bt. Ahmed nâm hatunlar nezd-i dâ‘iyâneme celb ve bi’l-muvâcehe istintâk olundukda kolbaşı-i mezbûre sahibe-i menzil ve zenciye tâifesi mezbûrât dahi müste’cire olarak mahalle-i mezbûrede sâkineler olup lâkin gece ve gündüz darbuka çaldıklarından cümlemiz müteezzî ve bî-huzûr olduğumuzdan mâ‘adâ Arab Düğünü ta‘bîr eyledikleri eyyâmlarında menzillerine külliyetli babalı Arablar gelip tecemmu‘ ve ateş ile oynayıp ol vechile harîk havfı dahi melhûz olduğunu ve mezbûretân Habibe ve diğer Habibe Hatunlar dahi kendi hâllerinde ırzlarıyla mukkayyede olmadıklarından meclis-i şer‘a gelmeyen Esma nâm hatun ile bi’l-ittifâk hilâf-ı şer‘-i şerîf hareketde olduklarını bi’l-muvâcehe inhâ ile iştikâ ve cümlesinin mahalle-i mezbûreden ihrâc olunmasını iltimâs ve istid‘â eylediklerinde mezbûretân Habibe ve diğer Habibe Hatunlar rızâlarıyla mahalle-i mezbûreden çıkıp âhar mahalle gitmeğe ta‘ahhüd ve gāibe-i mezbûre Esma Hatun’un dahi hilâf-ı şer‘-i şerîf hareketi beyân ve ihbâr olunduğundan ihrâcı iktizâ eylediği mübâşirine tefhîm ve tenbîh olundukdan sonra kolbaşı ve zenciye tâifesi mezbûrât dahi cevâblarında bizim darbuka çalıp Arab Düğünü etmek her ne kadar âdetimiz ise de ahâlî istemedikleri hâlde fîmâ-ba‘d gerek babalı ve gerek babasız bir nefer Arab tâifesini menzillerimize uğratmayıp kat‘a darbuka dahi çalmazız bu sûretde bizim âhar gûne hilâf-ı şer‘ hareketimiz olmadığından mahalle-i mezbûrede iskânımıza mümâna‘at etmesinler deyü sûret-i recâ ve ta‘ahhüde teşebbüs eylediklerinde ahâlî-i merkūmûn ta‘ahhüdlerini kabûl etmeyip beher hâl ihrâclarını iddi‘â ederler keyfiyet ma‘lûm-ı devletleri buyruldukda ol bâbda ve her hâlde emr u fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fî 16 min-Z sene 1242
|