İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 481 Hüküm no: 433 Orijinal metin no: [81a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Emir Hanı’nda kapatılan kahvehanede hissesi olan Hasan b. Abdullah’ın hisselerini sattığı
Emîr Hânı’nda kahvehâne maddesinden ibrâ
Ma‘rûz
Hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr nâtık olduğu üzre hazret-i şeyhülislâm-ı sellemehü’s-selâmîde âsûde merhûm defterdâr-ı esbak Abdüsselam Efendi ve Kiremidci Ahmed Çelebi ve Ahî Çelebi Vakıfları müsakkafâtından İstanbul’da Zindânkapısı dâhilinde vâki‘ Emir Hânı demekle ma‘rûf bir bâb kârgir hânın bi’l-icâreteyn iştirâken ve şâyi‘an mutasarrıfları es-Seyyid el-Hâc Hasan Ağa b. Abdullah ve Osman Efendi b. Süleyman nâm kimesneler asâleten ve Alâiyevî Mehmed Ağa b. Mehmed nâm kimesne dahi kendi nefsinden asâleten ve Âişe bt. Abdullah nâm hatun tarafından <> vekîl olduğu zâtını ârifân Osman b. Abdullah ve Süleyman b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olmağla vekâleten ve Emine ve Âdile bintey Hasan ve Hadîce bt. Mehmed nâm hatunlar taraflarından vekîl olduğu şâhidân-ı mezbûrân şehâdetleriyle sâbit olan es-Seyyid el-Hâc İsmail Ağa b. es-Seyyid Ahmed ve vekâleten bi’l-ma‘iyye istimâ‘a me’mûr nezâret-i hazret-i müşârün-ileyhde âsûde evkāf müfettişi kibâr-ı müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Meşreb Efendi hafîdi fazîletlü Mehmed Ârif Efendi tarafından mürsel Kâtib Hasan Efendi hazır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde derûn-ı arzuhâlde ismi mezkûr es-Seyyid Hüseyin b. es-Seyyid Mustafa [81b] nâm kimesne muvâcehesinde mezbûr es-Seyyid Hüseyin mukaddemâ hissedârımız ve hân-ı mezkûrun odabaşısı ta‘bîr olunur müste’cirînden kirâsını kabza vekîlimiz iken hân-ı mezkûr odalarında müste’ciren sâkin olanlardan makbûzu olan ma‘lûmü’l-mikdâr kirâdan altı yüz on altı buçuk guruşu bi-kadri’l-hısas bize vermeyip kendi umûruna sarfla istihlâk eylediğinden mâ‘adâ hân-ı mezkûr odalarından birini hedm ve yerine kahvehâne ihdâs etmiş ise de bundan akdem mecmû‘-ı kahvehâneler bâ-fermân-ı âlî sedd ü bend olundukdan sonra mezbûr es-Seyyid Hüseyin hân-ı mezkûrdan mutasarrıf olduğu hisse-i şayi‘asını bâ-re’y-i mütevellî merkūm Alâiyevî Mehmed Ağa’ya fâriğ olup ol vechile hân-ı mezkûrda bir gûne alâkası kalmamış iken mesdûd olan kahvehâne derûnunda hevâî gediğim vardır deyü ta‘arruzdan hâlî olmamağla suâl olunup bî-vech-i şer‘î vâki‘ olan mu‘ârazası men‘ olunmasını istid‘â etmişdik el-hâletü hâzihî biz meblağ-ı müstehlek-i merkūm altı yüz on altı guruş mutâlebesinden meccânen fâriğler olduğumuzdan gayrı mâlımızdan dahi bi’l-asâle ve bi’l-vekâle teberru‘an sekiz yüz seksen üç buçuk guruş dahi def‘ ü teslîm ve umûruna sarfla istihlâke emr ve bin beş yüz guruşa iblâğ eylediğimizde ol dahi ahz ü kabz ve fîmâ-ba‘d kahvehâne-i mezkûre mahâllini keyfe mâ yeşâ‘ zabt ve tasarrufumuza kat‘a mümâna‘at etmemeğe ta‘ahhüd etmekle bi’l-cümle hukūk-ı şer‘iyeye ve meblağ-ı müstehlek-i mecmû‘-ı merkūm bin beş yüz guruşun istirdâdına müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini <> bi’l-asâle ve bi’l-vekâle kabûlü hâvî ibrâ ve ıskāt eyledik deyü ikrâr ve tesâdukları İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 23 min-Z sene 1242
|