İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 485 Hüküm no: 436 Orijinal metin no: [82a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin Efendi b. Mehmed’in, Serasker Paşa Kapısı karşısındaki bir miktar mahalli Mehmed Emin Ağa b. Abdurrahman’a kiraladığı
Serasker Paşa Kapısı karşısında icâreteyn ile bir mikdâr mahâl îcârı
Ma‘rûz
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenârlar ba‘de’l-mütâla‘a Saray-ı Atîk kâtibi esbak-ı merhûm İsmail Efendi Vakfı’nın bi’l-meşrûta mütevelliyesi vâkıf-ı mûmâ-ileyhin sulbiye kerîmesi sahibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Esma Hanım meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî mahalle vaz‘-ı yedi mütehakkık olan hâlâ Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri hasekibaşısı Mehmed Emin Ağa b. Abdurrahman tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Hüseyin Ağa b. Mustafa ve Nu‘man Ağa b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Hüseyin Efendi b. Mehmed muvâcehesinde İstanbul’da Mercan kurbünde mukaddemâ Saray-ı Atîk ve el-yevm Serasker Paşa Kapısı karşısında evkāf-ı selâse ile mahlût müvekkil-i mûmâ-ileyh Mehmed Emin Ağa’nın uhdesinde olan menzil derûnunda kâin bir tarafdan Nefise Hatun Vakfı’ndan ba‘zan müvekkil-i mûmâ-ileyhin menzilinin orta kapısından ve havlîde matbah derûnundan bağçeye varınca mahâl ve ba‘zan bağçe-i mezkûre ve bir tarafdan ba‘zan âhar vakıfdan Selâm Ağası el-Hâc Mustafa Ağa ile ba‘zan el-Hâc Mehmed Necib Ağa menzilleri ve bir tarafdan yine müvekkil-i merkūm Mehmed Emin Ağa’nın tasarrufunda olan Pir Mehmed Efendi Vakfı’ndan iki bâb dükkân ile merhûm Aşçıbaşı el-Hâc Abdullah Ağa Vakfı’ndan kezâlik iki bâb dükkân ve taraf-ı râbi‘i mukaddemâ tarîk-ı<<âm ile mahdûd>> hâs ve el-ân menzil-i mezkûrun zukāk kapısı ile orta kapı beyninde olan tarîk mahalli ile mahdûd ve’l-müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvî mahâl babam merhûm mezbûrun icâre-i vâhide ile âhara îcârı meşrûta vakf-ı müsecceli olup lâkin mahâll-i mezkûr evkāf-ı selâse ile mahlût olduğuna binâen icâre-i vâhide ile tâlibi olmadığından mâ‘adâ tarîk-ı âmma nüfûz eder kapı küşâdı mümkün olmamağla ânen-fe-ânen müşrif-i harâb olacağı âşikâr ve taraf-ı vakıfda müsâ‘ade ve bende dahi kudret olmamağın hâli üzre terki vakf-ı şerîfe muzır olarak icâreteyn ile tâlibine îcârdan gayrı tarîkı olmadığı bedîdâr olduğundan bin iki yüz otuz üç senesi Zilhicceti’ş-şerîfe gurresinde bâ-fermân-ı âlî Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi fazîletlü efendi ve mi‘mâr ağa ma‘rifetleriyle ba‘de’l-keşf kıbel-i şer‘den verilen i‘lâm-ı şer‘î mantûkunca maslahaten li’l-vakfı’ş-şerîf re’y-i hâkimü’ş-şer‘le beş bin beş yüz elli üç buçuk guruş kırk akçe mu‘accele ve yevmî iki akçe icâre-i müeccele ile müvekkil-i mûmâ-ileyh Mehmed Emin Ağa’ya bi’t-tevliye îcâr ve teslîm eylediğimde ol dahi ba‘de’l-istîcâr ve’l-kabûl mu‘accele-i merkūmeyi bana teslîm ben dahi ahz ve münâsib mahâlde âhar akāra tebdîl olunmak üzre Bezzâzistân-ı atîkde hıfz etmişdim lâkin ol târihde meblağ-ı merkūm mahâll-i mezkûrun mu‘accele-i mümâsilinden noksandır deyü bu def‘a da‘vâya tesâddî eylediğimde meblağ-ı merkūm târih-i mezkûrda mahâll-i mezbûrun mu‘accele-i misliyesinden ezyed ve evfer olduğunu şâhidân-ı merkūmân ihbârlarıyla zâhir ve mütehakkık olmuş iken müvekkil-i mûmâ-ileyh sıyâneten li’l-vakfi’l-mezkûr mâlından teberru‘an dört bin guruş dahi teslîm ve ol vechile mu‘accele-i merkūmeyi dokuz bin beş yüz elli üç buçuk guruş kırk akçeye iblâğ ve umûr-ı vakfa sarfla istihlâke emretmekle ben dahi ahz ve umûr-ı vakfa sarfla ba‘de’l-istihlâk meblağ-ı mecmû‘-ı merkūm dokuz bin beş yüz elli üç buçuk guruş kırk akçeyi ta‘ahhüd-i sâbıkam vech üzre münâsib mahâlde bir akār tedârik ve vakf-ı mezkûra müstagal olmak üzre iştirâya kemâ-kân ta‘ahhüd etmemle fîmâ-ba‘d mahâll-i mezkûr müvekkil-i mûmâ-ileyh Mehmed Emin Ağa’nın bi’l-icâreteyn dâhil-i havza-i tasarrufudur deyü takrîrini vekîl-i merkūm Hüseyin Efendi tasdîk etmeğin bu sûretde der-dest olan mütevellî temessükü mûcibince işbu i‘lâm-ı dâ‘iyânem derciyle ifâde-i hâl siyâkında Dîvân-ı hümâyûndan bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı cihândârî ile müzeyyen bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân i‘tâsını istid‘â eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 17 min-Z sene 1242
|