İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 152 Hüküm no: 32 Orijinal metin no: [21a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Piyasadaki altın çeşitlerinin râyic fiyatında fazlaya alınıp verilmemesi Bâ-sah. İstanbul kādısı fazîletlü efendi. Kâffe-i mu‘âmelâtın esâsı olan nukūd maddesinin tatarruk-ı halelden vikāyesine ale’d-devâm ihtimâm farîza-i <> mâliyeden ve muktezâ-yı irâde-i seniyyeden olduğuna binâen mukaddemâ ittifâk-ı ârâ ile karâr verildiği üzere İstanbul altını sekiz ve Fındık altını on bir ve Mısır altını yedi guruşa ve Cezâyir ve Tunus ve Trablus altınları on iki guruşa ve Rûmî yirmi beş ve nısfı on iki buçuk ve rub‘u altı guruş on paraya ve Fındık rub‘iyyesi üç guruşa ve atîk İstanbul rub‘iyyesi yüz paraya ve Yaldız altını on beş guruş on paraya ve Macar altını on beş guruş ve Kıramise altını on dört guruş otuz paraya ve beyaz akçeden Cihâdiye beş guruş ve iplik [ikilik] iki guruşa ve dâne guruş kırk paraya ve rub‘u fi’l-aslîsi üzere on paraya ve avârız cinsinden mâ‘adâ üç Riyâl altı buçuk guruşa ve avârız altı guruşa cârî olup râdde-i nizâmını tecâvüz etmemesini ve süfûrîn tâ‘bir olunur altın hiç alınıp verilmemesi ve Adlî altını on iki ve nısfı altı guruşa ve cedîd rub‘iyye yüz paraya ve altmışlık altmış paraya ahz u i‘tâ olunması bâbında bi’d-defa‘ât evâmir-i aliyye ıstârıyla gerek İstanbul ve gerek taşra memâlikde bir akçe ziyâdeye alınıp verilmesi husûsuna bunca ikdâm ve ihtimâm olunmakda ise de ba‘zı erbâb-ı tama‘ Darbhâne’nin mübâya‘a fiyatını vesîle ederek kâffe-i nukūdu yine râdde-i nizâmından ziyâdeceye alıp vermekde oldukları bu def‘a tahkīk olunmuş olduğundan o makūle elde bulunan ecnâs-ı nukūdu memûr olan mübâya‘acılara dirhem hesâbıyla mübâya‘a-i fiyatı üzere verenler müstesnâ olarak sâir ahz u i‘tâda fiyat-ı mukarrerre-i mezkûreden ziyâde alınıp verilmemesi husûsunda irâde-i seniyye-i mülûkâne ta‘alluk olmuş olmağla imdi siz dahi iktizâ edenleri celble mübâya‘a fiyatı dirhem hesâbına mahsûs olduğundan Darbhâne-i âmire mübâya‘acıları devşirdiklerine münhasır olarak sâir ahz u i‘tâda adedce mu‘âmele olunmak cihetiyle kâffe-i nukūd ve fiyat-ı mukarreresi üzere alınıp verilmesini ve mübâya‘a-i fiyatı dirhem hesâbına dahi mahsûs olunduğunu bey‘ ü şirâ ve ticâretinde iktizâ edenlere tefhîme mübâderet eyleyesin deyü. Fî selhi Ş sene [1]239.