İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 157 Hüküm no: 36 Orijinal metin no: [23a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İstanbul ihtisabı hademesinin ölümü veya bir şekilde işine son verilenlerin yerine alınacak kişiler Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘deni’l-fezâil ve’l-yakīn râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vâris-i ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-Mu‘în İstanbul kādısı zîde fazluhu tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki İstanbul ihtisâbı mukāta‘ası emîni kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Hamdullah zîde mecdühûnun takdîm eylediği bir kıt‘a arzuhâl mefhûmunda mukāta‘a-i mezbûr hizmetine memûr otuz iki nefer kuloğlanlarının lede’l-iktizâ ihrâc ve idhâl ve tedîbleri mukāta‘a-i merkūm emîni olanlar tarafından icrâ olunmak nizâmından iken mukāta‘a-i mezbûre beher sene mültezime verilmekde olduğundan ümenâ taraflarından işbu usûle ri‘âyet olunmayarak neferât-ı merkūme diledikleri gibi hareket ve aceze-i esnâfı tecrîm ederek mukāta‘a-i merkūmenin şîrâze-i nizâm[ı] bi’l-külliye muhtel olacağı ecilden bundan böyle mukāta‘a-i mezbûre nizâmının sekte îrâsından vikāyesi’çün zikrolunan kuloğlanlarının iktizâsına göre tedîbi ihrâc ve idhâlleri mukāta‘a-i mezbûre ümenâsı bulunanlar taraflarından rü’yet olunup bir tarafdan recâ ve şefâ‘at olunmamak üzere bir kıt‘a emr-i şerîfim sudûrunu inhâ ve istid‘â inâyet eylediği ecilden kuyûda lede’l-mürâca‘a mukāta‘a-i mezbûre ma‘a zam ma‘lûmü’l-mikdâr ile mukayyed olarak sülüs hissesi cânib-i Darbhâne-i âmiremde ve hısas-ı sâiresi dahi ma‘lûmü’l-esâmî ba‘zı kesânın ber-vech-i iştirâk mâlikâne uhdelerinde olduğu ve zikrolunan İstanbul ihtisâbı mukāta‘ası hademesinden on beş nefer kuloğlanlarının biri fevt veyâhud habâseti zâhir olup gediği âhara tevcîh olunmak lâzım geldikde mâl-ı mîrî tahsîline ve istikāmeti zâhir olan evlâdına ve merkūmların on altı nefer mülâzımlarına verilmek ve kuloğlanlarının fevtleri vukū‘unda ve mülâzımlarının ihrâc ve idhâlleri zuhûrunda mukāta‘a-i mezbûr ümenâsı dahi arz ve inhâsı olmadıkca ihrâc ve idhâl olunmamak ve mukāta‘a-i mezkûr ümenâsından bu makūle mülâzım kaydolacaklarda arz akçesi nâmıyla bir nesne taleb eylememek üzere iki yüz yirmi iki târihinde nizâma rabt olunarak kuloğlanları tarafına ilmühaberi verilmiş olduğu ba‘de’l-ihrâc iktizâsına mu‘teberândan ricâl-i Devlet-i aliyyemden hâlâ Darbhâne-i âmirem nâzırı iftihârü’l-ümerâ ve’l-ekâbir Mîr Hüseyin Hüsnü dâme uluvvuhûdan isti‘lâm olundukda emîn-i mûmâ-ileyhin ber-minvâl-i muharrer inhâ ve istid‘âsı mukāta‘a-i merkūmenin muhâfaza-i şürût-ı nizâmını müstelzim olduğuna binâen istid‘âsı üzere emr-i şerîfim i‘tâsı muktezâ-yı maslahat idiğini mahtûmen i‘lâm etmekden nâşî inhâ ve derkenârlar ve i‘lâmı mûcebince emr-i şerîfim tasdîriyle tanzîmi husûsuna irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekle mûcebince amel ve hareket olunmak fermânım olmağın bâ-telhîs işbu emr-i âlîşânım ısdârı ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde senki mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin bâlâda tafsîl ve beyân olunduğu üzere zikrolunan İstanbul ihtisâbı mukāta‘ası hademesinden kuloğlanlarının biri fevt veyâhud hıyâneti zâhir olup gediği âhara tevcîh olunmak lâzım geldikde mâl-ı mîrî tahsîlinde istikāmeti zâhir olan evlâdına ve merkūmların on altı nefer mülâzımlarına verilmek ve kuloğlanlarının fevtleri vukū‘unda ve mülâzımlarından ihrâc ve idhâlleri zuhûrunda mukāta‘a-i mezbûr ümenâsının arz ve inhâsı olmadıkca ihrâc ve idhâl olunmamak ve mukāta‘a-i mezbûr ümenâsı dahi bu makūle mülâzım kaydolunacaklardan arz akçesi nâmıyla bir nesne taleb eylememek üzere şürût-ı nizâm rabt olunmuş olduğu ma‘lûmun oldukda ber-mûceb-i şürût amel ve hareket ile hilâf-ı şürût ve mugāyir-i nizâm hareket eden olur ise ma‘rifet-i şer‘le men‘ ve def‘i husûsuna bezl-i himmet eylemek bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan <> işbu emr-i şerîf-i celîlü’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlin mazmûn-ı münîfi-birle <> âmil olasız şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Fî 11 L sene 1239.