İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 169 Hüküm no: 49 Orijinal metin no: [25a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Beş vakit namazın cami ve mescitlerde cemaatle eda edilmesi emri
İstanbul kādısı fazîletlü efendi
Bu dîn-i Muhammedî ve devlet-i sermedîninin üss-i esâsı olan şerî‘at-ı mutahharadan hiçbir vakitde ayrılmayarak küçük ve büyük cümle harekâtımızı kitâbın ve sünnet-i seniyye-i hazret-i risâlet-penâha tatbîk ve herkes farz ve sünneti icrâ ve emr-i ma‘rûf ile harekete i‘tinâ eyledikce cenâb-ı Hak kâffe-i hâlimizde ihsân-ı yüsr ve tevfīk eyleyeceği ve hilâfına hareket vukū‘unda terbiye-i İlâhiyye zuhûru meşiyyet-i Rabbâniye îcâbından olduğu erbâb-ı tevhîd ve bir vakitden beri cehele-i nâs emr-i Bârî ve sünnet-i hazret-i risâlet-penâhî ne olduğunu fark etmeyerek envâ‘-ı hâlete ictirâ ve giderek sünnet-i müekkede olan evkāt-ı hamsenin cemâ‘atle edâsından dahi sarf-ı nazar eylediklerinden terbiye-i İlâhiyye zuhûru meşhûd olmağın ba‘d ez-în mecmû‘-ı millet-i İslâmiye şe‘âir-i dîniyeden olan hâlât-ı müstahsene ile amel etmek <<üzere>> lâzımeden olduğuna binâen bundan böyle mükellef olduğumuz icrâ-yı ferâiz-i İlâhiyye olan sünnet-i seniyye ile dîn karındaşlarımız üzerlerine farz olan evkāt-ı hamseyi cevâmi‘ [ve] mesâcidde ve dâirelerinde imâmı olanlar ve hânelerinde cemâ‘atle kılıp “ve’rke‘û ma‘a’r-râki‘în” nass-ı celîle memûr olduğumuz cemâ‘ate devâm eylemeleri irâde olunmağla eimme-i mahallâtı celb ile işbu irâdeyi mahalleleri ahâlîsine ferden ferdâ tefhîm ederek fîmâ ba‘d imâmı olanlar hanelerinde olmayanlar cevâmi‘ [ve] mesâcidde salât-ı mefrûzayı cemâ‘atle edâ edip sünnet-i müekkede olan cemâ‘ate devâm eylemelerini tenbîh ve her kim mükellef olduğu ferâizi edâda bilâ-mûceb terâhî eder ise bulunduğu mahalle imâmı keyfiyeti tarafınıza ifâde ve isim ve şöhretiyle haber versin ve tarafınızdan dahi îcâb-ı şer‘îsi ne olduğu Bâb-ı âlî’ye inhâ olunarak hakkında lâzım gelen tedîb-i şer‘îsi icrâ olunacağını dahi gereği gibi tefhîm ederek o makūle bilâ-özr tediye-i ferâizinden terâhî edenler tarafınıza ihbâr olundukda îcâb-ı şer‘îsini Bâb-ı âlî’ye inhâya mübâderet eyleyesin deyü.
Fî 5 Ra sene [1]240.
|