İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 176 Hüküm no: 57 Orijinal metin no: [26b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Câriyelerin hür olduğu iddiasıyla açılan davaların hiçbir mahkemede görülmeyip Rumeli kazaskerinin hazır bulunduğu mahkemelere havale edilmesi emri
Bâ-tu[ğ]ra
Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘deni’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘u’l-ulûmi’l-a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vâris-i ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-Mu‘în İstanbul ve Haslar ve Üsküdar kādıları zîdet fezâiluhû tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki Dârü’s-saltanatü’s-seniyyemde hür satıcılığı kendilere kâr ittihâz eden eşhâs-ı habîse hîlelerini setr ve sûret-i âhardan cerr-i menfa‘at zımnında ibâdullâhın câriye-i memlûkelerini birer takrîb semen-i ma‘lûme ile yedlerinden iştirâ ve ba‘dehû kendi yedinde iken câriyeyi izlâl ile hürretü’l-asl olmak üzere da‘vâ ve şuhûd-ı zûr tedârikiyle mehâkimde kendi yüzüne isbât ettikden sonra kendiye tezvîc ve semenini bâyi‘inden istirdâd ve bâyi‘ dahi bâyi‘-i evveline rücû‘ ile nicelerinin hasâretine bâdî ve nüfûs-ı şedîdeyi merkūmenin hîle-i mezkûreleri zarar-ı âmme müeddî olduğuna binâen bu makūle sâ‘î bi’l-fesâd olanların mekrlerinden sıyânet-i ibâd irâdesiyle hürriyet da‘vâsını Dersa‘âdetimde bi’l-fi‘l Rumeli kazaskeri bulunan bi-nefsihî istid‘â ve Cum‘a günü huzûr-ı Sadr-ı a‘zamîde fasl ü hasm edip husûs-ı mezbûru mehâkimden bir mahkemede istimâ‘ olunmaması husûsu sicillâta sebt olunmak üzere emr-i şerîf sudûru Rumeli kazaskeri esbak tarafından i‘lâm ile bin yüz altmış sekiz senesi evâil-i Saferi’l-hayr’ında İstanbul ve Haslar ve Galata ve Üsküdar kādılarına başka ve ol bâbda kazasker-i müşârun-ileyhe başka fermânlar ısdâr kılınmış ve yüz seksen senesi evâil-i Rebî‘ülevveli’nde dahi tekîd kılınmış ise de zamân mürûruyla ri‘âyet olunmayarak yine o makūle da‘vâlar zuhûruyla memnû‘ olan mehâkimde görülüp nice nice fesâd ve nükûl ederek ibâdullâha mutazarrır olmakda olduğu tahkīk kılındığı bahisle husûs-ı mezbûrun kemâ-fi’s-sâbık memnû‘iyeti tekîd kılınmasını hâlâ Ser-etibbâ-i hâssam olup bi’l-fi‘l Rumeli kazaskeri olan a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirrîn Mevlânâ Mustafa <> Behçet edâmallâhu te‘âlâ fezâilihû bâ-takrîr ifâde etmeğin vech-i meşrûh üzere amel olunmak fermân olunmağın tekîdi hâvî mahsûsan işbu emr-i münîfim ısdâr olunmuşdur. İmdi sen ki mevlânâ-yı mûmâ-ileyhimsin keyfiyet ma‘lûmunuz oldukda fîmâ ba‘d hür da‘vâsı zuhûrunda İstanbul ve Haslar ve Üsküdar ve Galata mahkemelerinde istimâ‘ olunmayıp Rumeli kazaskeri bulunanlara havâle kılınmak üzere emr-i şerîfimi sicillâta kayd ü sebt ettirdip mûceb ve muktezâsı üzere amel ve hareket olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at makrûnuyla amel ve hareket ve hilâfından tevakkī ve mübâ‘adet eyleyesin. Şöyle bilesin ve alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Tahrîren evâil-i Cumâdelâhire sene [1]240.
|