.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 179
Hüküm no: 61
Orijinal metin no: [27a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’da yangınların önüne geçebilmek için alınması gereken tedbirler

Bâ-sahh-ı âlî.

İstanbul kādısı fazîletlü efendi.

Def‘-i harîke dâir.

Âsitâne-i sa‘âdet-âşiyâne’de harîk zuhûr etmemesine çâre yoğise de hîn-i vukū‘unda hasbe’l-imkân etrâfına sirâyet etmemesi esbâbının istihsâli ve zâhirde sirâyet maddesine sebeb görünen hâlâtın men‘i lâzımeden olarak ba‘zı hânelerin etrâf ve saçakları ahşâb inşâ ve tahta-pûşlar binâ olunmasını fi’l-asl memnû‘ iken bir müddet bakılamayarak ol vechile ahşâb saçaklar ve tahta-pûşlar inşâ olunmuş olduğundan gayrı her bir hânenin bir birlerine kemâl-i ittisâl cihetiyle ma‘âzallâhu te‘âlâ harîk zuhûrunda etrâfına sirâyet eylemekde idiğinden Dersa‘âdet ve havâlîsinde kâin büyût ve dekâkîn ve ebniye-i sâirenin taşra tarafları ve kalkan saçakları tahta kaplama ve kara saçak olmayıp bi’l-cümle hâlis horasanlı kârgîr sıva olmak ve yapılacak hâne ve dekâkîn ocakları künkden olmayıp tuğla örülü kârgîr kubûrlu ocak inşâ kılınmak ve dekâkîn saçakları üzerlerine tahta-pûş misilli peykeler ve asmalık ve kepenk mandalından ziyâde saçak yapılmamak ve dekâkîn üzerine kadîmî üzere oda inşâsı fakat kendilere mahsûs olarak hâricden nerdübân ve kapı inşâsıyla âhara îcâr olunmamak husûsları bundan akdem kā‘ide-i mi‘mâriyeye bi’t-tatbîk sünûh eden irâde-i seniyye mûcebince karâr-gîr olarak keyfiyet ol vakit bâ-fermân-ı âlî tenbîh olunmuş ise de yine mugāyir-i fermân-ı âlî ebniye inşâsına cesâret olunduğu meşhûd olmak mülâbesesiyle husûs-ı mezbûr mukaddemce dahi şehremîn-i izzetlü efendi ve Hâssa mi‘mârı ağaya fermân-ı âlî tekîd kılınmış ve bi’l-cümle neccâr kalfaları muvâcehesinden kırâet ettirilerek mûcebince harekete ta‘ahhüd olunmuş olup ancak ba‘zı kendiyi bilmez nîk ü bedi fark eylemez kimesneler binâlarına tahta kaplamak üzere dülger tâifesine bi’l-ibrâm her ne kadar bunun memnû‘ olduğu ihbâr ederler ise dahi mukayyed olmayarak cebren kaplamakda ve istedikleri gibice yapdırılmakda oldukları ihbâr ve istimâ‘ kılınmış ve işbu nizâm-ı hasenenin herkese i‘lân ve işâ‘atıyla ale’d-devâm icrâsının vesâilinin istihsâli lâzım gelmiş olunduğundan keyfiyet iktizâ edenlere bu def‘a buyruldular ısdârıyla beyân ve tenbîh olunmuş olmağla siz dahi eimme mahallâtı celb ile fîmâ ba‘d inşâ olacak büyût ve dekâkîn ve ebniye-i sâirenin taşra tarafları ve kalkan saçakları tahta kaplama ve kara saçak yapılmayıp bi’l-cümle hâlis horasanlı kârgîr sıva olmak ve gerek hâne ve gerek dekâkîn ocakları zinhâr künkden yapılmayıp tuğladan örüle kârgîr kubûrlu ocaklar inşâ olunmak ve dekâkîn saçakları üzerlerine tahta-pûş misilli peyke ve asmalıklar ve kepenk mandalından ziyâde saçak yapılmamak ve dekâkîn-i mütenevvi‘anın üzerlerine hâricden nerdübân ve kapılı oda inşâ ettirilmemek husûsları nizâm îcâbından olduğunu ve hilâfı harekete mugāyir-i nizâm tahta kaplamalı ebniye inşâsına cesâret edenler cevâba kādir olmayarak tedîb olacaklarını mahalleleri ahâlîsine ifâde eylemelerini tenbîh ve tefhîme dikkat eyleyesin deyü.

Fî-gurreti C sene [1]240.