İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 219 Hüküm no: 88 Orijinal metin no: [35b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul içerisinde ve çevresinde gizlenen firâri Yeniçeri eşkıyasının ortaya çıkarılması emri
Bâ-sah.
İstanbul kādısı fazîletlü efendi.
Muhtefî firârî eşkıyâ makūleleri zahîre ihrâc için emr-i âli.
Bu def‘a dîn ü devlete ihânet ve Kitâbullâh ve şerî‘ata muhâlefetle izhâr-ı bağy ve şekāvet eden Yeniçeri eşkıyâsından bakiyyetü’s-süyûf olan ba‘zı şekāvetkârlar İstanbul içinde ve Üsküdar ve Galata ve Eyüb taraflarında ba‘zı hâne ve hân ve hamamlarda tebdîl-i kıyâfet ile ihtifâ etmekde oldukları ihbâr ve tahkīk olunarak bir tarafdan me’mûrlar ta‘yîniyle tutulup ber-mûceb-i fetvâ-yı şerîfe haklarında lâzım gelen mu‘âmele tedîb icrâ kılınmakda ise de ekserîsi yine derûn-ı Âsitâne’de ba‘zı kimesnelerin himâyesiyle şurada burada ihtifâ eyledikleri zâhir ve bunlar gürûh-ı bāgiyeden olmak mülâbesesiyle onları mütesâhib ve himâyet ve hânelerinde ketm ve ihfâya cüret emrü uli’l-emr ve şerî‘at-ı mutahhara muktezâsına muhâlefet kabîlinden olacağından başka bunların külliyen ref‘ ve tathîri sâir ehl-i ırz ve bi’l-cümle ümmet-i Muhammed’in emniyyet ve âsâyişleri garazına mebnî olarak bu husûsa gereği gibi ihtimâm ve dikkat olunmak vâcibât-ı hâlden idiği bedîhî ve bâhir olmakdan nâşî bu husûsa kendisi bizzât i‘tinâ ve nezâret ve İstanbul içinde ve hâric ve dâhilinde olan bi’l-cümle mahallât ve hân ve hamam ve dükkân ve bekâr odaları vesâir mahalleri gereği gibi teftîş ve taharrî ettirderek o misilli firârî ve muhtefî eşkıyâ takımının bir ferdi geri kalmaksızın alâ-eyyi hâlin cümlesinin zahîre ihrâcı esbâbının istihsâline ikdâm ve müsâra‘at eylemeleri husûsu bi’l-istiklâl Asâkir-i Mansûre-i Muhammedi’ye Seraskeri vezîr-i mükerrem sa‘âdetlü Hüseyin Paşa hazretlerine tenbîh ve tekîd olunmuş <> ve ol bâbda irâde-i kātı‘a müte‘allık olmuş olmağla imdi siz dahi keyfiyeti ya‘ni her kimin hânesinde veyâhud mahallât arasında ki hân ve dükkân ve hamam ve bekâr odaları ve derûnlarında o misilli firârî ve muhtefî eşkıyâ makūlesi bulunur ise derhâl işbu tenbîh-i kat‘î muktezâsınca himâyetden el çekip me’mûrlara teslîme mübâderet ve her hâlde emrü uli’l-emre itâ‘at kaziyesine müsâra‘at eylemelerini ve’l-hâsıl her kimin mahallesinde ve hâne ve hân ve hamam ve dükkânında firârî makūlesi var ise kendi nefsinde kat‘â vesvese etmeyerek ümmet-i Muhammed’in salâh-ı hâlleriçin hemen me’mûrlara teslîm eylemeleri irâde-i kātı‘a muktezâsından olarak zinhâr işbu tenbîhden sonra yine dilyemeyip de içlerinde bu fezâhata cüret ederi olur ise vebâli boyunlarına sonra hiçbir vechile özr ve cevâblarına bakılmayarak mazhar-ı tedîb olacaklarını bi’l-cümle mahallât imâmları mahalleleri ahâlîlerine güzelce anladıp kendileri dahi nasb-ı nefs-i ihtimâm eylemelerini ferden ferdâ tenbîh ve tekîde mübâderet ve siz dahi bu husûsa gereği gibi i‘tinâ ve dikkat eyleyesin deyü.
Fî 18 Za sene [1]241.
|