.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 223
Hüküm no: 92
Orijinal metin no: [36b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yeniçeri eşkıyası için geceleri sokaklarda bulunan halkın yatsı namazından sonra evlerine girmeleri emri

Bâ-sahh-ı âlî.

İstanbul kādısı fazîletlü efendi.

Gecelerde yatsı namazından sonra esvâk ve mahallât aralarında gezmemek üzere fermân-ı âlî.

Cümleye ma‘lûm olduğu üzere avn ü inâyet-i hazret-i Bârî ve imdâd-ı rûhâniyet-i cenâb-ı peygamberî ile bu def‘a nâm ü nişanları rû-yi arzdan külliyen ref‘ ve ilgā olunan tâife-i bâğiyenin mütecâsir oldukları tuğyân ve isyânlarının def‘i maddesinde Dersa‘âdet’de bulunan bi’l-cümle ehl-i îmân ber-muktezâ-yı şer‘-i şerîf emrü uli’l-emre imtisâlen fevc fevc livâ-i hazret-i peygamberî sâyesine tecemmu‘ ederek tâife-i makhûrenin tedîb ve istîsâlleri emrinde ibrâz-ı cem‘iyyet ve ol zamândan beri cümlesi hâb ve rahatı terk ile geceleri sabaha kadar hâneleri önlerinde ve mahalleleri aralarında dolaşıp izhâr-ı gayret ve icrâ-yı levâzım-ı fermân-berî ve mutâva‘at ile vâki‘ olan hareketleri tamam-ı rızâ-i hazret-i Bârî ve rızâ-i cenâb-ı cihândârîye muvâfık harekât-ı mergūbeden olarak lillâhi’l-hamd taraf taraf me’mûrlar ta‘yîniyle tâife-i bâgiyeden şimdiye kadar bi’t-taharrî ele geçenleri ber-muktezâ-yı fetvâ-yı şerîfe i‘dâm ve mechûlü’l-ahvâl bir takım Etrâk ve hamal ve başıboş makūleleri tefrîk ve vilâyetlerine tard ve def‘ ve bâkī kalan bi’l-cümle ehl-i ırz <> esnâf kefâlete rabt ve şimdilik kolluklara dahi topçu neferât-ı ikāme olunarak avn-i Hak’la Dârü’s-saltanatü’s-seniyye’de ve her tarafda âsâyiş ve emniyyet husûlüyle Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye Serasker vezîr-i mükerrem sa‘âdetlü Hüseyin Paşa hazretleri ma‘rifetiyle tahrîr olunmakda olan mu‘allem asâkir dahi bir tarafdan tekessür ederek Serasker-i müşârun-ileyh tarafından levâzım-ı huffâz ve hırâset maddelerine leyl ü nehâr gereği gibi i‘tinâ ve dikkat olunmakda olduğuna binâen Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye ahâlîsinin fîmâ ba‘d sâye-i şevket-vâye-i şâhânede kendi hâl ve kâr ü kesbleriyle meşgūl ve geceleri yatsı namazını mahallelerinde kâin cevâmi‘ ve mesâcidde cemâ‘atle ba‘de’l-edâ hânelerinde beytûtet ve du‘â-yı devâm-ı eyyâm-ı ömr ü devlet-i hazret-i pâdişâhîye kıyâm ve muvâzabetle eyyâm-güzâr olmalarına müsâ‘ade ve ruhsat-ı seniyye erzân buyrulmuş ve emr-i muhâfaza ve esbâb-ı emniyyetin her tarafda kemâ-yenbagî istihsâli lâzım gelen sâir me’mûrlara dahi bâ-fermân-ı âlî tenbîh ve tekîd kılınmış olmağla fîmâ ba‘d mahallât ahâlîsi gündüzleri kâr ü kesbleriyle meşgūl olup geceleri dahi mahallelerine beklemek tekeffülünden sarf-ı nazar ferâgat ve kapıları önlerinde olan kandilleri bilâ-lüzûm ve muhâtaralı olduğundan kaldırdıp yatsı namazını cemâ‘atle edâ eyledikden sonra herkes hânesine varıp ikāmet ve rahat ve devâm-ı ömr ü devlet-i şâhâne da‘avâtına muvâzabet ve geceleri asıl kol gezen me’mûrlar yaramaz makūlelerini fark etmek için ahâlî-yi mahallât sa‘at ikiden sonra fenerli ve fenersiz esvâk ve mahalle aralarında gezmekden mübâ‘adet eylemelerini her biri mahalleleri ahâlîlerine tefhîm eylemek üzere bi’l-cümle eimme-i mahallâtı huzûr-ı şer‘a celb ile tenbîh ve ifâdeye mübâderet eyleyesin deyü.

Fî 27 Za sene [1]241.