İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 294 Hüküm no: 140 Orijinal metin no: [51a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sürgün edilen kişilerin tekrar İstanbul’a girmelerini izin verilmemesi
Bâ-sahh-ı âlî.
İstanbul kādısı fazîletlü efendi.
Mahâll-i âhara i‘zâm olunan eşhâs Âsitâne’ye bir daha gelmemek üzere tenbîhi hâvî.
Cümleye ma‘lûm olduğu üzere istihsâl-i âsâyiş-i enâm ve istikmâl-i vikāye-i nizâm irâde-i hayriyyesiyle bundan akdem bir takım bî-lüzûm eşhâs birer mahalle def‘ ve i‘zâm olunmuş olduğuna mebnî o makūlelerden bir takrîb Dersa‘âdet’e gelen olur ise kimesne tarafından tesâhub olunmayıp Bâb-ı âlî’ye haber verilmesi lâzımeden iken mukaddemce bâ-evâmir-i aliyye taşra def‘ olunanlardan Ak Mehmed nâm şahıs taraf-ı takrîbini bularak gizlice Dersa‘âdet’e gelmiş ve Hakkâklar kethüdâsı dahi merkūma kefîl olmuş olduğu tahkīk kılınmış olup kethüdâ-yı merkūmun şahs-ı merkūmu tesâhub eylemesi mugāyir-i rızâ-i âlî olmak hasebiyle mahâll-i âhara nefy ile tedîb merkūm Mehmed dahi vilâyetine tard ve tesrîb olunmuş olup hâlbuki bundan böyle o makūle taşra def‘ olunan eşhâsdan bir takrîb Dersa‘âdet’e gelen olanlar beher hâl mahallesinde vesâir hân ve dükkânlarda tesettür ve ikāmet edeceklerinden gerek esnâf olsun ve gerek âhâd-ı nâsdan bulunsun o makūleleri duydukları gibi gelip haber vermezler ve o makūleleri sahâbet ederler ve İhtisâb tarafına gidip biz buna kefîliz diyerek tezkiresini kayd için iltimâs ederler ise haklarından gelinmek lâzım geleceğinden ve bu maddenin ardı bırağılmayıp ale’d-devâm taharrî olunacağından evvel emirde keyfiyeti mahalleleri ahâlîsinin gûş-ı hûşlarına ilkā eylemek üzere bu def‘a keyfiyet Bilâd-ı selâse kādıları efendilere beyaz üzerine evâmir-i aliyye ısdârıyla bildirilmiş olmağla imdi siz dahi kâffe-i eimme-i mahallâtı celb ve cem‘ ederek bundan böyle o makūle eşhâsdan Dersa‘âdet’e bir takrîb gelmiş bulunanları ve gelecekleri ahâlîden bir ferd sahâbet eder ve eğer haber vermezler ve ol vechile İhtisâb tarafına gidip tezkiresini kayd iltimâs ederler ise haklarında tedîbât-ı şedîde icrâ olunacağını ve bu husûsda eimme-i mahallât dahi müşterek olmak lâzım geleceğinden onların dahi haklarında gelineceğini gûş-ı intibâhlarına telkīn ve bundan başka o makūle tard olunan eşhâsdan mahallelerine gelenler beher hâl evvelki kıyâfetleriyle gezmeyip tebdîl-i hey’et ve kimi gizlice hânesinde ve mahâll-i âharda ikāmet edeceklerinden onları dahi tahkīk edip haber vermezler ise bir vechile cevâba kādir <> olamayarak haklarında vehâmet ve nedâmet-i azîmeyi netîce vereceğini dahi etrâfıyla ifâde ve tenbîhe dikkat eyleyesiz deyü.
Fî 15 Za sene 1242.
|