.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 311
Hüküm no: 155
Orijinal metin no: [55a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Asâkir-i Mansûre subaylarına mahsus ay yıldız simgesinin gelişi güzel her yerde kullanılmaması emri

Bâ-sahh-ı âlî.

İstanbul kādısı fazîletlü efendi.

Asâkir-i Mansûre’ye mahsûs olan ay ve yıldız nişanlarını sâir mahalle tersîm olunmamak bâbında.

Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye’nin zâbitân-ı müte‘addidelerine alâ-merâtibihim taraf-ı eşref-i hazret-i şâhâneden imtiyâz-ı alâmetleri olmak üzere ay ve yıldız nişanlarını tertîb ve i‘tâ olunmak ve sâye-i hümâ-pâye-i cenâb-ı zıllullâhda zâbitân-ı mezkûra zikrolunan alâmetler ile iktisâb kadr ü şeref eylemiş olduğundan ilâ-mâşâallâhi te‘âlâ bu usûl-i mer‘î ve mu‘teber olacağı derkâr ve işbu nişan-ı âlînin münâfî-yi tevkīr olarak mahallere nakş [ve] tersîm olunmamasına dikkat lâzım geleceği âşikâr ise de ba‘zı kendini bilmezler alâmet-i mahsûsa-i zâbitân olan ay ve yıldız nişanlarını arabalar ve kayıklarına vesâir lâyıksız şeyler üzerine nakş ve tersîm ettirmiş oldukları meşhûd ve bu keyfiyet bir sûretle tecvîz olunamayacağı zâhir ve rû-nümûd olmak hasebiyle fîmâ ba‘d ay ve yıldız nişanları lâyıksız ve münâfî-yi tevkīr olan şeyler üzerlerine tersîm olunmaması bi’l-cümle esnâf vesâir lâzım gelenlere müekked tenbîh olunarak kangı sınıfda mugāyir-i harekete cesâret olunur ise de derhâl iktizâ-yı tedîbinin icrâ olunması husûsuna irâde-i seniyye-i şâhâne ta‘allukuyla ol bâbda hatt-ı şerîf-i mülûkâne-i kerâmet-efzâ-yı sudûr olmuş ve mûcebince keyfiyet Bilâd-ı selâse kādıları fazîletlü efendiler ile İhtisâb ağasına buyruldular tahrîriyle tenbîh olunmuş olmağla siz dahi bi’l-cümle mahallât imâmlarını ve esnâf kethüdâlarını vesâir lâzım gelenleri nezdinize celb ederek fîmâ ba‘d Asâkir-i Mansûre zâbitânının alâmet-i mahsûsaları olan ay ve yıldız nişanlarını her kim münâfî-yi tevkīr olan şeyler ve muhill-i hürmet bulunan mahallere nakş ve tersîm eder ve ettirir ise hakkında tedîbât-ı şedîde icrâ olunacağını iktizâ edenlere beyân ve tefhîm etmek üzere ifâdeye mübâderet ve siz dahi bu husûsa müstemirren nezâret ile alâmet-i mezkûrenin öyle münâsebetsiz mahallere nakş ve tersîm olunmamasına kemâliyle dikkat eyleyesin deyü.

Fî 6 S sene [12]43.