.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 325
Hüküm no: 163
Orijinal metin no: [58a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’da yangınların önüne geçebilmek için alınması gereken tedbirler

Bâ-sah.

İstanbul kādısı fazîletlü efendi.

Harîk zuhûrundan menzillerini güzelce hıfz eylemeleri bâbında.

Bi-hikmetillâhi te‘âlâ Âsitâne’de deyyâr-ı [dibâr-ı] harîk zuhûr etmemenin sûret ve çâresi yoğise de kâffe-i hâlde esbâb-ı zahîreye ri‘âyet lâzımeden ve herkes mümkün olarak tahaffuz ve takayyüdü icrâ eylediği sûretde hıfz-ı İlâhî mu‘âvenetiyle bu misilli beliyyâtın indifâ‘ı mücerreb olan ahvâlden olduğuna nazaran gerek Müslim ve gerek re‘âyâ sâkin oldukları hâne ve dükkân ve odalarda bu ateş maslahatına gāyet dikkat ve i‘tinâ eylemeleri lâzımeden iken adem-i takayyüd ve ihtimâm seyyiesiyle ara ara harîkler zuhûruyla ibâdullâh rahnedâr olmakda olduğu meşhûd ve âşikâr ve bu makūle kazâyâ ve mehâlikden tahaffuz ve tahazzür emr-i meşrû‘ idiği vâreste-i kayd-ı tezkâr olmakdan nâşî ba‘d ez-în herkes sâkin oldukları mahalde mazarratı cümleye şâmil olan ateş maslahatına leylen ve nehâren dikkat ettiği ve gece ve gündüz bir mahalle gidecek olduklarında evvelen hıfz-ı İlâhîye vedî‘a ederek ve sâniyen mangal ve ocaklarını güzelce özenerek öylece gittikleri ve ta‘âm tabh olunur ocaklar sıkca sıkca tathîr ettirildiği sûretde savn-ı Rabbânî ile sık sık harîk beliyyesinin zuhûr etmemesi me’mûl olarak keyfiyet lâzım gelenlere buyruldular ısdârıyla tenbîh olunmuş olmağla siz dahi mahallât imâmlarını vesâir iktizâ edenleri bi-ecma‘him celb ve cem‘ ederek fîmâ ba‘d gerek ehl-i İslâm ve gerek re‘âyâ sâkin oldukları hâne ve dükkân ve hân ve odalarında işbu ateş maddesine kemâliyle takayyüd ve ihtimâm ederek bir mahalle gidecek olduklarında bulundukları yerlerde ateş hâlî üzere bırakılmayıp iyice örtüp basdırıp şart-ı takayyüdü icrâ ve ocaklarını sıkca sıkca tathîr vesâir <> bu maddede lâzım gelen takayyüdât-ı gece gündüz îfâ eylemelerini mahalleleri ahâlîsine ve iktizâ edenlere tenbîh ve tekîd etmek üzere gûş-ı hûşlarına ilkā ve Hudâ göstermesin bir dahi harîk zuhûr eder ise vukū‘u adem-i takayyüdden olduğu tahakkuk eylediği takdîrce bu kadar ibâdullâhın ızrârına sebeb olacağı’çün harîk zuhûr eden mahallerin sâhibi tedîb ve gûşmâl kılıncağını güzelce tefhîme i‘tinâ eyleyesin deyü.

Fî 26 Ra sene [12]43.