İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 373 Hüküm no: 195 Orijinal metin no: [68b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Taşradan İstanbul’a gelenlerin mürur tezkirelerini ihtisaba kayedettirmesi Taşradan Âsitâne’ye gelen mürûr tezkiresini ihtisâba kaydolunmasına dâir İstanbul kādısı fazîletli efendi ve ihtisâb ağası Memâlik-i Rumeli ve Anadolu’dan Dersa‘âdet’e tevârüd eden eşhâs doğru ihtisâba gelip mürûr tezkiresini kayd ettirmek ve memleketlerini bütün bütün terk ile Dersa‘âdet’de ikāmet etmek dâ‘iyesinde olan zükûr ve inâsın tevkīflerine ruhsat ve cevâz gösterilmemek men‘-i mürûr hakkında karâr-gîr olan nizâm-ı müstahsen muktezâsından ise de bu esnâda ba‘zı bî-lüzûm ve mechûlü’l-ahvâl kimesneler oldukları mahalde n birer takrîb mürûr tezkiresi alıp Dersa‘âdet’e gelerek hilâf-ı nizâm ihtisâba kaydolmaksızın konak ashâbı ve esnâf yanlarında ve köşe bucakda ihtifâ etmekde olduklarından bu keyfiyet ihlâl-i nizâm ve mehâzîr-i kesîreyi müstelzim olacağı âşikâr olarak bundan sonra o makūle lüzûmlu ve lüzûmsuz ve maslahatlı maslahatsız her kim olur ise olsun Dersa‘âdet’e geldikde nihâyet yirmi dört sa‘ât mürûrunda ihtisâba gelip tezkiresini kayd ettirmek ve tezkiresini kayd ettirmedikçe o makūleleri konak ashâbı ve esnâf ve sâire tesâhub ile alıkoymamak ve zükûr ve inâs vatanını terk ile Dersa‘âdet’e gelirler ise mahallât imâmı ve sâirleri derhâl ihtisâba haber vermek ve bu makūlelerin hîn-i vürûdlarında haber vermeyip ihmâl ve müsâmaha ve yâhud ketm ve ihfâ ederler ise tahkīk olunduğu anda tedîb olunmak üzere taht-ı zâbıtaya idhâli lâzım gelmiş ve keyfiyet beyâz üzerine fermân-ı âlî ısdârıyla bilâd-ı selâse kādıları fazîletli efendilere bildirilmiş olunmağla siz dahi ba‘d-ez-în o makūle taşradan Dersa‘âdet’e gelenlerin yedlerinde olan mürûr tezkiresini Âsitâne’ye vürûdlarında nihâyet yirmi dört sa‘ât mürûrunda ihtisâba kayd ettirilmesini ve işbu ev göçü takımından ferdin kimesne nezdinde tevkīf etmemesini ve hilâfına mütecâsir olanlar tedîb olunacaklarını cümleye tefhîm etmek üzere eimme-i mahallâta ifâde ve tenbîhe mübâderet eyleyesiz deyü] Fî 27 C sene 1244