.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 416
Hüküm no: 236
Orijinal metin no: [81a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kıtlık nedeniyle kişi başına günlük iki ekmek verilmesi

İstanbul kādısı fazîletli efendi

Bazı ârızâdan dolayı mukaddemâ Âsitâne-i devlet-âşiyânede zahîre husûsuna derkâr olan fıkdân sebebiyle husûl-i âsâyişe kadar muvakkaten Dersa‘âdet ve bilâd-ı selâsede mutavattın ibâdullâha mahalle be-mahalle ma‘rifet-i şer‘le defter olunarak nüfûs i‘tibârıyla her bir nüfûsa mahalle imâmları ma‘rifetleriyle birer nân-ı azîz tevzî‘ olunmak üzere râbıta verilmiş ve şimdiye kadar bu usûl icrâ olunagelmiş ve bu sûreti ihtiyârdan maksûd mücerred fıkdân-ı zehâirden îcâb etmiş umûr-ı zarûriyeden ise de hamden lillâhi te‘âlâ sâye-i hümâ-vâye-i hazret-i şehinşâhîde gün be-gün zehâire vüs‘at gelmekde olduğuna ve zîr-i cenâh-ı merhamet-iktinâh-ı cenâb-ı hilâfet-penâhîde mustazıl olan ibâdullâhın istihsâl-i refâh ve âsâyişleri murâd-ı hayriyet-i‘tiyâd-ı hazret-i cihânbânîden idüğüne mebnî mücerred cânib-i şevket-meâb-ı hazret-i mülûkâneye de‘avât-ı hayriye isticlâbı zımnında işbu Pazarertesi gününden bed’ ile her bir nüfûsa ikişer nân-ı azîz verilmesi ve şimdiye kadar nân-ı azîz mezkûr mahalle imâmları ma‘rifetiyle tevzî‘ olunmakda ise de bu keyfiyet bir nev‘ ibâdullâha cevr u ezâyı mûcib olmakda idüğü dahi rivâyet olunmakda idüğünden yevm-i mezkûrdan bed’ olunmak üzere bi’l-cümle mahallât imâmları yedlerinde olan nân-ı azîz defterini nân-ı azîz aldıkları fırının destgâhlarına teslîm eylemesi husûsuna irâde-i seniyye ta‘alluk etmiş ve keyfiyeti lâzım gelenlere buyruldular tahrîriyle tenbîh olunmuş olmağla siz dahi bi’l-cümle mahallât imâmlarını celb-birle yevm-i mezkûrdan bed’ ile beher nüfûsa ikişer nân-ı azîz verileceğini mahallesi ahâlîlerine ifâde ve tefhîm eylemek üzere tenbîhe ve yedlerinde olan defteri nân-ı azîz aldıkları fırının destgâhlarına i‘tâ ve her bir mahallenin bekçisi ve yâhud imâmı fakat bir def‘a nân-ı azîz aldıkları fırının destgâhlarıyla berâber gezip ve her bir hâneye kaçar nân verilegelmiş ya‘ni farazâ on nân verilen falan adamın hânesi budur ve falanın şudur diyerek irâe eylemelerini dahi eimme-i mahallâta güzelce tefhîme mübâderet ve milel-i selâsenin dahi ehl-i İslâm mahalleleri hakkında icrâ olunan usûle tatbîkan her birine nüfûs i‘tibârıyla ikişer nân-ı azîz verileceğini ve bunların mahallelerinin defterleri kimde ise nân defterlerinin kezâlik nân aldıkları fırının destgâhlarına verilmesini dahi lâzım gelenlere tenbîhe ve’l-hâsıl açıkda hiç birisi bırakılmayarak ve îcâbına göre zahîre nâzırı ağa ve sâir erbâb-ı vukūf ile müzâkere ederek hüsn-i icrâsına dikkat ve sarf-ı makderet eyleyesin deyü

Fî 8 L sene [12]45