|
İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831) cilt: 88, sayfa: 439 Hüküm no: 246 Orijinal metin no: [88a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Attar ve duhancı esnafından biri vefât veya firar ettiğinde borçlarının ne şekilde ödeneceği
Attâr esnâfının gediği mâl-i mîrî ve mâl-i tüccâra mukābil olup biri vefât yâhud firâr ettikde düyûnu terekesinden ezyed oldukda evvelâ mîrîye olan deyni edâ olunmasına dâir fermân-ı âlî
Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn me‘âdinü’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisû ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassûn bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-Mu‘în İstanbul ve Üsküdar ve Galata ve Haslar kādıları-zîdet fezâilühüm- ve kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Âsitâne-i sa‘âdetim Tahmîs Müdîri Mîr Numan -zîde mecdühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki Dersa‘âdet’imde duhân tüccârının duhâncı esnâfına haftalık ile fürûht eyledikleri duhân bahâsı tekmîl olmaksızın fevt olan ve firâr eden ve iflâsa çıkanların duhân bahâsından olan zimemleri guremâya dâhil olmayarak tamamen istîfâ olunması nizâmlarından olduğuna Dersa‘âdet’im Tahmîshâne’sinde i‘mâl olunup gerek attâr ve gerek kahve mübâya‘a eden duhâncılara fürûht olunan kahve mâl-i mîrî olup o makūle attâr ve duhâncılardan fevt ve iflâsı tahakkuk edenlerin kahve bahâsından zuhûr eden deynleri dahi guremâya idhâl olunmayıp tamamen başkaca tahsîl olunmak şürût-ı nizâmlarından idüğüne binâen ber-mûceb-i şürût emr-i şerîfim tasdîri husûsu tahmîs müdîri mîr-i mûmâ-ileyh bu def‘a bâ-takrîr inhâ eylediği ecilden kuyûd-ı lâzimesi Harameyn Muhâsebesi ve Ma‘den Kalemi’nden ba‘de’l-ihrâc îcâbı ricâl-i Devlet-i aliyyemden Mukāta‘ât Hazînesi’nin vâridâtı nâzırı iftihâru’l-emâcid ve’l-ekârim es-Seyyid Abdurrahman Nâfiz -dâme mecdühû-dan isti‘lâm olundukda duhâncı esnâfının birinin düyûnu terekesinden ezyed olduğu hâlde vefât ve yâhud firâr ettikde gedikleri ya‘ni dükkânı gediği gibi mâl-i mîrî ve mâl-i tüccâra mukābil gerek gediği ve gerek mevcûd duhânı ma‘rifet-i şer‘le tahrîr ve duhâncılar kethüdâsı ma‘rifetiyle semen-i misliyle bey‘ ve fürûht ve semeninden evvelâ mîrîye olan deyni ve ba‘dehû tüccâra olan düyûn-ı müsbetesi edâ olundukdan sonra bâkīsi düyûn-ı sâiresine taksîm olunmak duhâncı esnâfının şürût ve nizâmından olduğu ve bu makūle kahve ve attâriye ve duhân fürûht edenlerden fevt olanların terekesinden duhâncı esnâfının alacağı ne vechile alınır ise kahveci tüccârının dahi alacağı ol vechile edâ olunup beynlerinde olan usûl üzere duhâncı esnâfının şürûtlarına dokunulmayarak ötedenberü ne sûretle icrâ olunur ise ol sûretle icrâ olunmak üzere mukaddemâ nizâma rabt olunmuş ve bundan başka mu’ahharan bir gûnâ nizâm verildiğinin kaydı bulunmamış olduğu kuyûdâtdan müstebân ve Tahmîshâne-i mezkûrede müdîr-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle i‘mâl ve fürûht olunan kahvenin nef‘ ve zararı Mukāta‘ât Hazînesi’ne râci‘ olacağı vâreste-i kayd ü beyân olmağla bu sûretde ber-mûceb-i takrîr o makūle attâr ve kahve mübâya‘a eden duhâncılardan vefât ve yâhud firâr edenlerin ve iflâsa çıkanların terekeleri ma‘rifet-i şer‘le bi’t-tahrîr duhân tüccârı misillü attâr esnâfının alacağı dahi ötedenberü beynlerinde olan usûl üzere ahz ve tahsîl olunmak vechile şürûtu mûcibince tekîdi hâvî emr-i şerîfim tasdîri menût-ı irâde-i aliyyem idüğünü memhûren i‘lâm eylediği bâ-takrîr lede’l-arz mûcibince tekîdi hâvî emr-i şerîfim ısdârı husûsuna irâde-i seniyyem ta‘alluk etmekle ol vechile amel ve harekete mübâderet olunmak fermânım olmağın hâssaten işbu emr-i celîli’l-kadrim ısdâr ve i‘tâ olunmuşdur. İmdi siz ki mevâlî-i izâmım ve tahmîs müdîri mûmâ-ileyhimsiz keyfiyet irâde-i seniyyem mantûk-ı emr-i şerîfimden ma‘lûmunuz oldukda fermânım olduğu vechile ber-vech-i muharrer o makūle attâr ve kahve mübâya‘a eden duhâncılardan vefât ve yâhud firâr edenlerin ve iflâsa çıkanların terekeleri ma‘rifet-i şer‘le bi’t-tahrîr duhân tüccârı misillü attâr esnâfının alacağı dahi ötedenberü beynlerinde olan usûl üzere ahz ve tahsîl olunması husûsuna müsâberet ve hilâf-ı rızâ-i şâhâneme bir gûne hareket vukū‘a getirilmemesi emrine mezîd-i i‘tinâ ve dikkat eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle ( ) vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i celîli’ş-şân vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzimü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi-birle âmil olasız, şöyle bilesiz, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Fî 21 Muharrem sene 1246
|