Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 403 Hüküm no: 472 Orijinal metin no: [76a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Merhum Yusuf Ağa b. Ali’nin Salamon v. Arslan’a borcu olduğu Devletlü sa‘âdetlü Haseki Sultan -dâmet iffetühâ- hazretlerinin kethüdâsı olup Beç seferinde şehîden vefât eden merhûm Hızır Paşa’nın kethüdâsı olup sefer-i mezbûr [av]detinde medîne-i Bosna’da vefât eden Yusuf Ağa b. Alidost b. Hasan’ın verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma Hâtun bt. el-müvellâ el-merhûm Hüseyin Efendi ile li ebeveyn kız karındaşı Medîne’ye münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve mütehakkik oldukdan sonra mahrûse-i Galata tevâbi‘inden Ortaköy’de sâkin işbu bâ‘isü’l-vesîka Salamon v. Arslan nâm yahudi meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mezkûr Fâtıma Hâtun’un birâderi ve tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîli olup zât-ı mezbûru ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan el-Hâc Eyyûb b. Şaban ve Ali Bey b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Zülfikār Bey b. Hasan mahzarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Yusuf Ağa ile hayâtında beynimizde nice ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ vâkı‘a olup sefer-i mezkûr avdetinde medîne-i Bosna’ya? gelip beynimizde hesâb gördüğümüzde hâlâ mezkûrân Mehmed Efendi [ve] Zülfikār Bey yedlerinde olan hat ve hatmi hâvî deyn temessükü nâtık olduğu üzre cihet-i karz-ı şer‘den mezkûr Yusuf Ağa’nın benim zimmetimde beş yüz esedî guruş hakkı ve benim dahi yedimden iştirâ ve kabz eylediği beynimizde ilm-i şer‘î ile ma‘lûm çuka ve kumaş bahâlarından yedi yüz otuz beş esedî guruş hakkım olduğu zâhir ve müte‘ayyin ve mezkûr Yusuf Ağa cihet-i mezkûreden bana ol mikdâr deyni olduğu alâ ruûsi’l-işhâd ikrâr ve işhâd ve meblağ-ı mezbûrdan beş yüz guruşunu deyn-i mezbûra takās, ben dahi mukāssa ve kabûl edip bâkī iki yüz otuz beş esedî guruşu kable’l-edâ mezkûr Yusuf Ağa vefât edip tereke-i vâfiyesin mezbûrân kabz etmeğin hâlâ suâl olunup meblağ-ı bâkī-i mezbûr tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan bana edâ olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr mezkûr Salamon’dan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda yine paşa-yı mûmâ-ileyhin etbâ‘ından olup mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Kasım mahallesinde sâkin Dâyezâde Mustafa Ağa’nın menzilinde müsâferet vechi üzre sâkin udûl-i müslimînden Hasan Ağa b. Abdullah ve Mustafa Beşe b. Abdullah nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûr Salamon sefer-i mezkûr avdetinde medîne-i Bosna’da? paşa-yı müşârün-ileyhin kethüdâsı olup anda vefât eden mezkûr Yusuf Ağa b. Alidost b. Hasan ile hâl-i hayâtında kemâl-i âfiyetle beynlerinde olan ahz u i‘tâyı ber hesâb eylediklerinde işbu temessük nâtık olduğu üzre mezkûr Yusuf Ağa’nın mezkûr Salamon zimmetinde cihet-i karz-ı şer‘îden beş yüz esedî guruş hakkı ve mezkûr Salamon’un dahi merkūm Yusuf Ağa meblağ-ı mezbûr mezkûr Salamon zimmetinde lâzimü’l-edâ deyni olduğunu bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd dahi ettiler deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ve meblağ-ı mezbûrun beş yüz guruşunu deyn-i mezbûr[a] takās, ol dahi mukāssa [ve] kabûl etmişidi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde şâhidân-ı mezbûrân [76b] sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiyye olunup her birinin adl ve makbûlü’ş-şehâde idikleri zâhir olup ve meblağ-ı bâkī-i mezbûru dahi müteveffâ-yı mezbûrdan hayâtında küllen ve ba‘zan ahz u kabz veya hibe veya âhara havâle etmeyip ve’l-hâsıl vücûh-ı şer‘iyyeden bir tarîkle müteveffâ-yı mezbûru ibrâ etmeyip mezbûr Salamon’a yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mes’ûl yemîn billâhi’llezî enzele’t-Tevrât alâ Musa -aleyhisselâm- etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’l-kabz mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Ağa Dâyezâde, Mustafa Çelebi b. Ahmed, el-Hâc Mustafa b. Tevekkül, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed b. İdris.