.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 453
Hüküm no: 258
Orijinal metin no: [91b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Enfiye Mukataası’nın iltizama verilmesi

Enfiye mukāta‘asına dâir

Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn me‘âdinü’l-fezâili ve’l-yakīn râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisû ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassûn bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-Mu‘în İstanbul ve Galata ve Haslar kādıları -zîdet fezâilühüm- ve iftihâru’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘u’l-mehâmid ve’l-mekârim el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-Dâim dergâh-ı mu‘allâm kapıcıbaşılarından hâlâ Duhân Gümrüğü emîni olup bu def‘a Enfiye Mukāta‘ası dahi muhavvel-i uhdesi kılınan el-Hâc Mustafa -dâme mecdühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn Mukāta‘ât Hazînesi tarafından zabt ve idâre olunan vâridâtdan İstanbul ve memâlik-i mahrûsemin Enfiye Mukāta‘ası şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûnum mûcibince İstanbul ve Tevâbi‘i Duhân Gümrüğü’ne rabtıyla gümrük-i mezkûr ümenâsına kâffe-i tevâbi‘ ve levâhıkıyla ma‘an ötedenberü üç sene bir akid ile der-uhde ve ihâle olunagelmiş ve Duhân Gümrüğü’nün tebeddülü tamam üç sene zabt ile mukteziyye olarak kırk altı senesinden i‘tibâren der-uhdesi lâzım gelmiş ve seneteyn olarak der-uhdesi nef‘i mûcib görünmüş olmakdan nâşî bâ-takrîr şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn-ı şâhâne mûcibince zikr olunan Enfiye Mukāta‘ası kâffe-i tevâbi‘ ve levâhıkıyla işbu bin iki yüz kırk altı senesi Ağustosu ibtidâsından iki yüz kırk yedi senesi Temmuzu gāyetine değin iki sene-i kâmile zabt u rabt ve idâre ve mukāta‘a-yı mezbûrun mesârifât-ı lâzimesini kemâ-kân tediye ve teslîm eylemek şartıyla sen ki emîn-i mûmâ-ileyhsin ma‘a-harc-ı bâb ve zamm-ı senevîsi altı yük bin elli guruşdan iki seneliği cem‘an on iki yük iki bin yüz guruş bedel-i iltizâm ile sana der-uhde ve ilzâm olunup sen dahi iltizâm ve kabûl etmiş olduğun ecilden mukāta‘ât-ı mezkûr seneteyn-i mezkûreteyne mahsûben zabt u rabt ve şürût-ı nizâm-ı mer‘iyesi üzere Der-aliyyemde kâin mîrî enfiye kârhânesinde i‘mâli lâzım gelen enfiyeleri i‘mâl ve fürûht ve dilediğin ameleyi istihdâm ve taşra kalemlerini ilzâm ve ihâle ederek idâre ve hâsılâtının yerli yerinden tahsîli husûsuna ihtimâm ve dikkat ve mesârifât-ı lâzimesi kemâ-kân tediye ve rü’yet ve bedel-i iltizâmını vakt ü zamânıyla Mukāta‘ât Hazînesi’ne ve cânib-i mîrîye ve mahallerine edâ ve teslîm-birle tediye-i zimmet eylemek ve zabt u rabt ve idâren husûsuna taraf-ı âhardan müdâhale ve ta‘arruz olunmamak üzere iki sene-i kâmile zabt ve idâre eylemek üzere zabtın için emr-i şerîfim sudûrunu ricâl-i Devlet-i aliyyemden hâlâ mukāta‘ât nâzırı iftihâru’l-emâcid ve’l-ekârim es-Seyyid Abdurrahman Nâfiz -dâme mecdühû- memhûr temessüküyle inhâ ve mûcibince emr-i şerîfim ısdâr ı husûsuna irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekle ol vechile amel ve harekete mübâderet eylemek fermânım olmağın zabtı hâvî işbu emr-i âlîşânım ısdâr ve yedine i‘tâ olunmuşdur. İmdi vusûlünde keyfiyet irâde-i seniyyem mantûk-ı emr-i şerîfimden ma‘lûmun oldukda fermânım olduğu ve bâlâda beyân kılındığı vechile mukāta‘ât-ı mezkûreyi kırk altı senesi Ağustosu ibtidâsından kırk yedi senesi Temmuzu gāyetine değin iki sene-i kâmile zabt ve idâre ve Der-aliyyemde kâin mîrî enfiye kârhânesinde i‘mâli lâzım gelen enfiyeleri i‘mâl ve fürûht ve dilediğin ameleyi istihdâm ve taşra kalemlerini ilzâm ve ihâle ederek idâre ve hâsılâtının yerli yerinden cem‘ ve tahsîli husûsuna ihtimâm ve dikkat ve mesârifât-ı lâzimesini kemâ-kân tediye ve rü’yet ve bedel-i iltizâmı olan mebâliğ-i mezbûreyi vakt ü zamânıyla Mukāta‘ât Hazînesi’ne ve cânib-i mîrîye ve mahallerine edâ ve teslîme mezîd-i ikdâm ve gayret eyleyesin ve siz ki mevâlî-i izâmım mûmâ-ileyhimsiz siz dahi mûcib-i emr-i şerîfimle amel ve hareket eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i celîli’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzimü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi-birle âmil olasız, şöyle bilesiz, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Fî 29 Ş sene 1246