.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 420
Hüküm no: 494
Orijinal metin no: [79b-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Çelebi b. Ahmed’in Kirkor v. Avadik’e olan borcunun terekesinden ödenmesi

Mahmiye-i İstanbul’da Lütfi Paşa mahallesi sükkânından olup medîne-i Edirne’de ticâret vechi üzre sâkin iken bundan akdem vefât eden Bâzirgân Nasuh demekle şehîr sarrâc Mehmed Çelebi b. Ahmed nâm müteveffânın dâyinlerinden olup mahmiye-i mezbûrede Sulumanastır [80a] kurbunda sâkin işbu râfi‘ü’l-vesîka Kirkor v. Avadik nâm zimmî meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun vasiyy-i muhtârı olduğu mütehakkik olmağla terekesine vâzı‘ü’l-yed olan Ali Çelebi b. Hüseyin mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı merkūm Mehmed Çelebi zimmetinde hayâtında yedimden müşterâ ve makbûz saraç metâ‘ı bahâsından on bin akçe hakkım olup hattâ mezbûr Mehmed Çelebi ber vech-i muharrer bana lâzımü’l-edâ ol mikdâr deyni olduğunu alâ ruûsi’l-işhâd ikrâr ve i‘tirâf dahi eyledikden sonra mezbûr Mehmed Çelebi bana kable’l-edâ zimmetinde iken fevt olup terekesine mezbûr Ali Çelebi bi’l-vesâye vâzı‘ü’l-yed olmağın hâlâ suâl olunup meblağ-ı mezbûru tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan edâya vasiyy-i mezbûra tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasiyy-i mezbûr Ali Çelebi tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-vesâye vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin deyn-i merkūmu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden olup mahmiye-i mezbûrede Meydankapısı kurbunda sâkin Hüseyin Çelebi b. Abdüllatîf ve İbrahim Çelebi b. Bektaş li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka medîne-i Edirne’de fevt olan Bâzirgân Nasuh demekle şehîr mezbûr sarrâc Mehmed Çelebi b. Ahmed bundan akdem hayâtında işbu müdde‘î-i mezbûr Kirkor’a yedinden müşterâ ve makbûz saraç metâ‘ı bahâsından on bin akçe zimmetimde lâzımü’l-edâ deynim vardır deyû bizim huzûrumuzda ikrâr ve i‘tirâf ve bizi işhâd etmişidi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed b. İdris, Ali b. Bâli, Receb b. Osman.