|
İstanbul Mahkemesi 156 Numaralı Sicil (H. 1246-1247 / M. 1831-1832) cilt: 92, sayfa: 418 Hüküm no: 413 Orijinal metin no: [76b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Soğancı Taşköprülü Hüseyin Ağa’nın varisleri Fatma Hatun ile oğlu Berber Mehmed İzzet Ağa’nın soğancı dükkânı gediğindeki hisselerini Soğancı Ahmed Efendi’ye sattıkları
Soğancı mübâya‘ası
Mahmiye-i İstanbul’da Şehzâde Câmi‘-i şerîfi civârında Kemalpaşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden soğancı esnâfından Taşköprülü Hüseyin Ağa b. Mustafa’nın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Fâtıma Hatun bt. Hasan ile sulbî kebîr oğlu Berber Mehmed İzzet Ağa’ya münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver [zâhir] ve mütehakkık oldukdan sonra verese-i mezbûreden zâtı mu‘arrefe zevce-i mezbûre Fâtıma Hatun ve ibn-i merkūm Mehmed İzzet Ağa’dan her biri meclis-i şer‘-i münîrde soğancı esnâfından işbu bâ‘isü’l-kitâb es-Seyyid Ahmed Efendi b. es-Seyyid Yusuf mahzarında bi’l-verâse ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezbûre hısnı ebvâbından Langa Yenikapısı hâricinde Soğancı Cafer Ağa ile Mahmud Yazıcı ve şerîki Ârif Ağa dükkânları beynlerinden kâin beher şehr yedi buçuk guruş kirâ-i kadîmeli fevkinde iki odayı müştemil üç kepenk bir bâb soğancı dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur bir kantar ve bir terâzî ma‘a derâhim ve bir akçe tahtası ve bir çekme[ce] ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin nısfı merkūm es-Seyyid Ahmed Efendi’nin ve nısf-ı âharı dahi mûrisimiz müteveffâ-yı merkūm Hüseyin Ağa’nın hayatında yedinde mülkü olup ba‘de vefâtihî mesele-i mîrâsımız olan sekiz sehm i‘tibârıyla bir sehmi zevce-i mezbûre Fâtıma Hatun bana ve yedi sehm ibn-i merkūm Mehmed İzzet Ağa bana mevrûs olmağla ol vechile gedik-i mezkûrdan ber-minvâl-i meşrûh irsen mâlikler olduğumuz hisselerimizi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile merkūm es-Seyyid Ahmed Efendi’ye bin dört yüz yetmiş beş guruşa bey‘ ü temlîk ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimizde ol dahi ber-minvâl-i meşrûh iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ve kabûl edip semen-i mezkûr bin dört yüz yetmiş beş guruşu bize tamâmen def‘ ü teslîm ve biz dahi yedinden ahz u kabz ve bi-kadri’l-hısas beynimizde iktisâm etmemizle mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âm ile ibrâ ve iskāt eyledik fîmâ-ba‘d gedik-i mezkûrda olan hisse-i şâyi‘a-i mezkûremizde bizim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalimiz kalmayıp mecmû‘-ı gedik-i mezkûr müşteri-i mezbûr es-Seyyid Ahmed Efendi’nin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî-gurreti Zilka‘de sene 1247
Şuhûdü’l-hâl: es-Seyyid Osman Ağa b. Mehmed, es-Seyyid İbrahim Ağa b. İsmail, es-Seyyid Ali Ağa b. İsmail, İmâm es-Seyyid Ahmed Efendi b. Mehmed, Cafer Ağa b. Abdullah.
|