|
İstanbul Mahkemesi 156 Numaralı Sicil (H. 1246-1247 / M. 1831-1832) cilt: 92, sayfa: 440 Hüküm no: 441 Orijinal metin no: [81a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mahbube Emine Hatun’un para vakfının vakfiyesi
Mâ-zübire fî-hâze’l-kitâb hurrire beyne ledeyye bilâ-irtiyâb fe-hakemtü bi-sıhhatihî fi’l-husûsi ve’l-umûmi vâkıfen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eşrâf ve ene’l-fakīr ile’llâhi’l-meliki’l-kadîr Mollacıkzâde Mehmed Servet el-kādı bi-Dârü’s-saltanati’s-seniyye -gufira lehümâ-
Mu‘taka Mahbube Kadın vakfiyesi
Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın ketb ü imlâsına ve sebt ü inşâsına bâ‘is ü bâdî oldur ki mahrûse-i Galata’ya muzâfe İstinye nâhiyesine tâbi‘ Hümâyûnâbad nâm-ı diğer Bebek nâm mahâlde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan mu‘taka Mahbube Emine bt. Abdullah nâm hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de zikri âtî vakfına li-ecli’t-tescîl ve li-emri’l-itmâm ve’t-tekmîl mütevellî nasb olunan es-Seyyid Abdüllatif Ağa b. Mehmed mahzarında ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î edip atyeb-i mâl ve enfes-i menâlimden bin guruş ifrâz ve imtiyâz birle hasbeten lillâhi’l-ahad ve taleben li-merzâti Rabbi’s-Samed vakf-ı sahîh-i müebbed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf u habs edip şöyle şart eyledim ki meblağ-ı mezkûr rehn-i kavî ve kefîl-i melî yâhûd lede’l-hâce ikisinden biri ile onu on bir buçuk guruş hesâbı üzere alâ-vechi’l-helâl istirbâh olunup hâsıl olan nemâsından mahâll-i mezkûrda Hüdâvendigâr-ı esbak cennet-mekân merhûm ve mağfiret-nişân Sultan Ahmed Han -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- hazretlerinin ihyâ-kerdeleri olan câmi‘-i şerîf ve ma‘bed-i latîfde senede bir def‘a mefhar-i mevcûdât -aleyhi efdalü’s-salât- efendimiz hazretlerinin menkabe-i vilâdet-i bâhirü’s-sa‘âdetleri kırâat ve hitâmında aşr-i şerîf tilâvet ve du‘â ve hâsıl olan ücürât ve mesûbâtı zevcim müteveffâ Mehmed’in ve kâffe-i güzeştegân-ı ehl-i îmânın ervâhına ihdâ olunup îcâbı vechile harc u sarf olundukdan sonra fazla kalır ise fazlayı vakf-ı mezkûra mütevellî olan kimesne ahz ve kendi umûruna sarf eyleye ve ben hayatda oldukça vakf-ı mezkûruma mütevelliye olup benden sonra mu‘takım bâ-pâye-i sadr-ı Anadolu merhûm Ali Rıza Efendi’nin pederi Bursa kādısı esbak merhûm Mektûbî Abdurrahim Efendi’nin nezâret-i hazret-i Şeyhülislâmî’de âsûde vakfına hâlâ bi’l-meşrûta mütevelliye olan mu‘takım merhûm-ı mûmâ-ileyh Ali Rıza Efendi’nin kerîmesi Fâtıma Hanım mütevelliye olup ve ba‘dehâ ceddi merhûm-ı mûmâ-ileyh Abdurrahim Efendi’nin vakfına her kim mütevellî olur ise vakf-ı mezkûruma dahi mütevellî ola deyü ta‘yîn-i şürût ve tebyîn-i kuyûd birle meblağ-ı mezkûr bin guruşu mütevellî-i merkūm es-Seyyid Abdüllatif Ağa’ya teslîm eylediğimde ol dahi bi’t-tevliye ahz ve tesellüm ve sâir mütevellîlerin evkāfda tasarrufları misillü tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î emr-i vakf nihâyet ve hâl teslîm-i selâmet bulmuşiken vâkıfe-i merkūme Mahbube Emine Hatun vakf-ı mezkûrdan rücû‘ ve da‘vâ-yı istirdâda şurû‘ edip mütevellî-i merkūm es-Seyyid Abdüllatif Ağa ile kütüb-i fıkhiyye-i mu‘teberede mastûr olan ihtilâfât-ı eimme-i kirâma binâen bâlâ-yı kitâbı tevkī‘-i refî‘î ile tezyîn buyuran hâkim-i hâsim vâlâ cenâb veffakallâhu te‘âlâ bi’s-sıdk ve’s-savâb efendi hazretleri huzûrlarında terâfu‘a râgıb ve her biri mübtegāsınca fasl ve hasma tâlib olduklarında hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri dahi tarafeynin kelâmına nazar ve mâni‘-i hayr olmakdan hazer edip âlimen bi’l-hilâfi beyne’l-eimmeti’l-eşrâf ve mürâ‘iyen bi-cemî‘i mâ-lâbüd minhu fi’l-hükmi bi’l-evkāf alâ-kavli men-yerâhu mine’l-eimmeti’l-müctehidîn vakf-ı mezkûrun evvelen sıhhatine ve sâniyen izâ-sahha lezime mukaddimesi üzere lüzûmuna hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î etmeğin min-ba‘d vakf-ı mezkûr sahîh ü lâzım ve habs-i sarîh-i müstakar ve müstahtem olup nakz u nakīzine mecâl adîmü’l-ihtimâl oldu “femen beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû alellezîne yübeddilûnehu innallâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kirâm cerâ zâlike ve hurrire kezâlik.
Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-ışrîn min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene seb‘a ve erba‘în ve mi’eteyn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mevâlî-i i‘zâmdan Bursa kādısı esbak fazîletlü es-Seyyid Mehmed Nasrullah Efendi, Müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Mehmed Celaleddin Efendi, Ketebeden es-Seyyid Osman Efendi b. es-Seyyid Ahmed Efendi, es-Seyyid Hafız Mehmed Efendi b. Ahmed, Kethüdâ-i muhzırân İsmail Ağa b. Mustafa ve gayruhum.
|