.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 440
Hüküm no: 520
Orijinal metin no: [85a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hacı Hüseyin Ağa b. Mustafa’nın Mustafa Bey b. Mehmed’e olan borcunun vârislerince ödenmesi

Min mümzâtihî Sakabaşı olup bundan akdem tarîk-i hacc-ı şerîfde vefât eden el-Hâc Hüseyin Ağa b. Mustafa b. Hüseyin’in verâseti li üm kız karındaşları Âsiye ve Fâtıma ile li eb kız karındaşları Döndü ve Hatice nâm hâtunlara münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve mütehakkik oldukdan sonra hâssa yeniçerilerinden işbu sâhibü’l-kitâb umdetü’l-eşbâh ve’l-imtisâl Mustafa Bey b. Mehmed meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mezbûre Âsiye tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl-i müsecceli olan zevci Ömer b. Halil ve mezbûre Döndü tarafından kezâlik husûs-ı mezkûra vekîl-i müsecceli olan zevci Murad b. Mahmud ve merkūme Fâtıma tarafından kezâlik vekîl-i müseccel-i şer‘îsi olan Ali Efendi b. Yusuf merkūme Hatice muvâcehelerinde üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa’ya mukaddemâ Akpınar’da hâl-i hayâtında ve kemâl-i [â]fiyetinde beş yüz esedî guruş ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve kabz ve tesellüm eylediğinden sonra meblağ-ı mezbûrdan yetmiş üç guruşunu yine hayâtında bana edâ ve teslîm ben dahi ahz u kabz edip mâ‘adâ üç yüz yirmi yedi guruşunu kable’l-edâ mezkûr el-Hâc Hüseyin Ağa vefât edip tereke-i vâfiyesini mezbûrûn kabz etmeğin hâlâ suâl olunup tereke-i vâfiyesinden meblağ-ı bâkī-i mezkûrûn alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûrûn cevâblarında tereke-i müteveffâ-yı mezbûra asâleten ve vekâleten vaz‘-ı yed eylediklerini ikrâr lâkin deyn-i mezkûru inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda Istabl-ı âmire’de sâkin udûl-i müslimînden el-Hâc Mehmed b. Abbas ve Derviş Ali b. ( ) nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa b. Mustafa b. Hüseyin’e işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa Bey Akpınar’da hâl-i hayâtında bizim huzûrumuzda beş yüz esedî guruş ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve kabz ve tesellüm etmişidi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûr kabzını i‘tirâf eylediği yüz yetmiş üç guruşdan mâ‘adâ üç yüz yirmi yedi guruşu mezkûr el-Hâc Hüseyin Ağa’dan hayâtında küllen ve ba‘zan ahz u kabz veya tehyi’e veya âhara havâle etmeyip ve’l-hâsıl vücûh-ı şer‘iyyeden bir vechile zimmetini ibrâ etmediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm, mezkûr Mustafa Bey meclis-i şer‘a merkūmûn muvâcehelerinde ikrâr ve i‘tirâf edip bâlâda tahrîr olduğu üzre tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan bana edâya hükm-i şer‘î lâhık olan meblağ-ı mezbûr üç yüz yirmi yedi esedî guruşu bi’t-tamâm ahz u istîfâ edip meblağ-ı mezbûr beş yüz guruşdan bir habbe hakkım kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis min Şa‘bâni’l-mu‘azzam seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Çavuş b. ( ), Mustafa Çelebi b. Ahmed, İbrahim b. Ahmed, el-Hâc Mehmed b. ( ), Mehmed b. İdris.