.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842)
cilt: 96, sayfa: 274
Hüküm no: 227
Orijinal metin no: [87-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hindîler Zaviyesi’nden bazı dervişlerin ihracı

Meşîhat nizâ‘ına ve zâviyeden dervişân ihrâcı[na dâir]

[Ma‘rûz]

İstanbul’da Horhor nâm mahâlde Muradpaşa mahallesinde vâki‘ Hazîne-i Evkāf-ı Haremeyn-i Muhteremeyn tarafından idâre ve rü’yet olunan Hindîler Zâviyesi’nin meşîhatine bâ-berât-ı âlî-şân mutasarrıf olan sâhib-i arzuhâl es-Seyyid eş-Şeyh Ahmed el-Hindî Efendi b. Mehmed Şah mahalle-i mezkûre İmâmı es-Seyyid Hafız Musa Efendi b. el-Hâc İbrahim ve muhtârları Mehmed Ağa b. İbrahim ve es-Seyyid Davud Ağa b. İsmail ve ahâlisinden Mehmed Rifat Efendi b. Mehmed Ârif ve Minâreci el-Hâc Mehmed Ağa b. Hüseyin ve Bezzâzistânî Hafız İbrahim Ağa b. Mustafa ve İsmail Ağa b. Mehmed ve Altıncı Ali Efendi b. Bilal ve Sarrâc el-Hâc Mehmed Ağa b. Ahmed ve Yorgancı Mehmed Ağa b. Ömer ve Kolağası Ahmed Ağa b. Ahmed ve sâir mazbûtü’l-esâmî kimesneler hâzır oldukları hâlde bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr Evkāf Müfettişi İstanbul pâye-i celîlesiyle mübâhî izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde Hindî fukarâsından olup zâviye-i mezkûrede sâkinler derûn-ı arzuhâlde mezkûrîn’l-ism Miskin Şah b. Nurşah ve Mehmed Ali b. Rüstem ve Cemaleddin b. Mahmud ve Gulâm Mehmed b. Esedullah ve Şerefeddin b. Abdurrahman ve Mehmed b. Ahmed ve Mehmedşah b. Mehmed Said ve Seydişah b. Mestanşah ve Ferarşah? b. Ramazan nâm dokuz nefer kimesneler muvâcehelerinde işbu dokuz nefer mezbûrun zâviye-i mezkûrede sâkinler olup lâkin dâimâ beni zâviye-i mezkûrede sâkinler olan sâir Hindî fukarâsını birer bahâne ile hilâf-ı şer‘-i şerîf ta‘cîz ve tekdîr ve ta‘zîri mûcib elfâz-ı kabîha ve şütûm-ı galîza ile her birimize şetm ve biribirileriyle dahi aralık aralık kavga ve nizâ‘ ve biribirilerini darb edip ve bi’d-defa‘ât ben ahâli-i mahalle-i mezbûrûn ile bi’l-ittifâk kendilere va‘z u nasîhat eyledik ise de ısgā etmediklerinden mâ‘adâ darb kasdıyla üzerimize hücûm edip hattâ bir def‘a zâviye-i mezkûreyi leylen ihrâk bi’n-nâr edecek olduklarında der-akab duyulup zâbitân ma‘rifetiyle cümlesi zâviye-i mezkûreden ihrâc ile tard ve teb‘îd olunmuşlar iken yine bir takrîb zâviye-i mezkûreye duhûl etmeleriyle dokuz nefer mezbûrûnun bu misillü harekât-ı nâ-hemvârelerinde eyledikleri ısrârlarından bir türlü benim ve sâir Hindî fukarâlarıyla ahâli-i mahalle-i hâzırûn-ı mezbûrûnun emniyetimiz külliyen meslûb olmuşdur deyü hâzırûn-ı mezbûrûn ile mâ‘an iştikâ ve sâir sû’-i hâllerini dahi alâ-vechi’t-tafsîl ve’t-tasrîh muvâcehelerinde ihbâr ve zâviye-i mezkûreden hurûclarını istid‘â ettiklerinde mezbûrûnun dahi huzûr-ı hazret-i müşârün-ileyhde güftâr ve etvârları ve meşîhat-i mezkûre mukaddemâ Kaşmîrî’ye (Keşmîrî) dahi tevcîh olunduğunu hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr nâtık iken zâviye-i mezkûreye ancak Hindî olanlar kendi ihtiyâr ve re’yleriyle şeyh olmak lâzım olup ve müdde‘î-i mezbûr es-Seyyid eş-Şeyh Ahmed Efendi Hindî olmayıp Kaşmîrî (Keşmîrî) olmağla meşîhat-i mezkûre üzerinden ref‘ olunup içimizden kangımız ihtiyâr eder ise şeyh olsun deyü hilâf-ı şer‘-i şerîf îrâd eyledikleri kelâmları dahi iştikâ-i mezkûru musaddak olmağla bu sûretde dokuz nefer mezbûrûn zâviye-i mezkûreden ihrâc ile tedîbleri icrâ olunmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]

Fî 11 S sene [12]58