.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842)
cilt: 96, sayfa: 325
Hüküm no: 280
Orijinal metin no: [104-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Davudpaşa Kışlası civârında bulunan iki adet vakıf tarlanın kullanımında çıkan ihtilafın giderildiği

İhrâc-şüd fî 27 Ş sene [12]65

Davudpaşa’da tarlalar keşfi

[Ma‘rûz]

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî husûs için tarafeyn bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi ekâbir-i mevâlî-i ulemâ-i Devlet-i aliyyeden izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde terâfu‘ olup lâkin husûs-ı mezkûr mahâllinde bi’l-mu‘âyene istimâ‘ ve tahkīk ve fasl ü hasma muhtâc olduğuna binâen mahâllinde bi’l-mu‘âyene istimâ‘ ve tahkīk ve fasl ü hasmi’çün taraf-ı dâ‘îlerinden mezûnen bi’l-hükm irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Mustafa Abdüllatif Efendi ve müfettiş-i mûmâ-ileyh tarafından meb‘ûs müderrisîn-i kirâmdan es-Seyyid Mehmed Sadık Efendi Ebniye-i Hâssa müdîri efendi bendeleri hulefâsından Mehmed Râşid ve mühendisân-ı asâkir-i muntazama-i şâhâne hulefâsından Ahmed Nazif halîfeler ile İstanbul hısnı ebvâbından Topkapısı hâricinde Davudpaşa Kışlak-ı hümâyûnu civârında vâki‘ câmi‘-i şerîf pîşgâhında kıble cânibinde kâin Hudâvendigâr-ı sâbık müstağrak-ı bihâr-ı rahmet-i Hâlık vâlid-i kesîrü’l-mehâmid-i hazret-i Hilâfet-penâhî mazhar-ı gufrân-ı İlâhî Sultan Gāzi Mahmud Han -sabbet aleyhi sicâlü’l-gufrân- hazretlerinin evkāf-ı celîleleri müstegallâtından etrâf-ı erba‘ası Veli Efendi sahrâsına cârî olan Ayvalıdere ve tarîk-i âm ile mahdûd mukaddemâ bir bâb sebze bahçesi ve hâlâ bir kıt‘a tarla ve câmi‘-i şerîf-i mezkûrun şimâl tarafında kâin kezâlik evkāf-ı celîle-i mezkûre müstegallâtından etrâf-ı erba‘ası zikr olunan dere ve tarîk-i âm ve mer‘a ile mahdûd bir kıt‘a tarla ki münâza‘un-fîhâ olan iki kıt‘a vakıf tarla üzerlerine varıp bi’l-ma‘iyye cerîdede mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettiklerinde arzuhâl eden mu‘arrefetü’ş-şahs Saltana bt. Todori Nasrâniye meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda zikr olunan tarlalara bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn müstakıllen mutasarrıflar olan müşîrân-ı me‘âlî-ünvân-ı Saltanat-ı seniyye ve a‘zâ-yı Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’den dâmâd-ı evvel-i vâlid-i mâcid-i hazret-i şehriyârî atûfetlü Halil Rifat Paşa hazretleri taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i şer‘îleri derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Hüseyin Efendi b. Mehmed Salih muvâcehesinde işbu derûnlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî olunan müvekkil-i müşârün-ileyh Halil Rifat Paşa hazretlerinin ber-vech-i muharrer mutasarrıf oldukları iki kıt‘a vakıf tarladan sâlifü’l-beyân kıble tarafında olan tarla fi’l-asl sebze bahçesi zimmîyyü’l-asl derûnunda bahçevân gediği âlâtı mevcûde olup ve gedik-i merkūm zevcim olup bundan mukaddemce hâlik olan Andon v. İlya zimmînin mülkü iken zevcim hâlik-i mersûm sağlığında gedik-i mezkûru zabt u tasarruf için bin iki yüz kırk sekiz senesi Zilhiccetü’ş-şerîfesinin yirmi dördüncü günü evkāf-ı celîle-i mezkûre tarafından işbu bir kıt‘a mütevellî temessüğünü ahz ve ba‘dehû gedik-i mezkûru bin iki yüz elli dört senesi Cumâdelûlâsı’nın on dokuzuncu günü hâmiş-i temessük-i mezkûr mantûkunca bana ferâğ edip ol-vechile gedik-i merkūm için yedimde temessük olduğuna binâen kirâsını edâ ile zikr olunan tarlayı ke’l-evvel sebze bahçesi edip gedik-i mezkûra teba‘iyetle zirâ‘at olunagelen mârrü’l-beyân şimâl tarafında olan tarla ile mâ‘an zabt u tasarruf murâd eylediğimde vekîl-i mezbûr Hüseyin Efendi müvekkil-i müşârün-ileyh tarafından mümâna‘at etmekle suâl olunup mümâna‘atı men‘ ü def‘ olunmak murâdımdır deyü da‘vâ ettikde vekîl-i mezbûr Hüseyin Efendi dahi istintâk olundukda <> cevâbında eğerçi mârrü’l-beyân kıble tarafında olan tarla bin iki yüz kırk iki senesine gelince sebze bahçesi ve gediğine dahi müdde‘iye-i mersûmenin zevci mersûm Andon zimmî mâlik olup lâkin hâsılı harcına vefâ etmediğinden mersûm Andon zimmî târih-i merkūmda bahçe-i mezkûru tahliye ve üzerinde mebnî mülkü olan bir bâb bahçevân odası ve bir dolab ve müştemilât-ı sâireyi bi’l-külliye hedm ve kal‘ ve enkāzını istihlâk ve gedik-i merkūmu dahi âhar mahalle nakl ve bey‘ ve bahçe-i mezkûr ile vâzı‘ü’l-yed olduğu sâlifü’z-zikr şimâl tarafında olan tarlayı mutasarrıfları Davudpaşa Sarayı Bekçisi bulunan Hüseyin Ağa’ya teslîm etmekle ol dahi bahçe-i mezkûru tarla edip târih-i merkūmdan berü müvekkilim müşârün-ileyhin dâhil-i havza-i tasarrufları oluncaya değin zikr olunan tarla ile mâ‘an zirâ‘at olunageldiğinden hâlâ ben dahi müvekkilim müşârün-ileyh tarafından zikr olunan tarlaları zabt u tasarruf ve zirâ‘at eylediğime binâen müdde‘î-i mersûme Saltana Nasrâniyenin ber-vech-i muharrer zabtına bi’l-vekâle mümâna‘at ederim ve zevci mersûm tarla iken bir takrîb temessük-i mezkûru ahz etmişdir deyip istikşâf-ı hâl için husûs-ı mezkûr meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırûn olan bî-garaz sikāt-ı Müslimînden Havâss-ı Refî‘a kazâsında vâki‘ bahçevân esnâfının hâlâ Kethudâsı Mustafa Ağa b. Ahmed ve esnâf-ı mezkûreden el-Hâc İsmail Ağa b. Mustafa ve Davudpaşa Sahrâsı çarşısında sâkinler Çarşı Kethudâsı Osman Ağa b. el-Hâc Mehmed ve Helvacı Ali Usta b. Ali ve Kalaycı Salih Ağa b. Hasan ve Osman Ağa b. Hüseyin ve Mevlevîhâne Yenikapısı civârında sâkinler Derviş Musa Efendi b. Süleyman ve İbrahim İbiş Ağa b. İsmail ve Ayapa karyeli el-Hâc Mehmed İzzet Bey ve Mustafa Rifat Bey b. İbrahim nâm kimesnelerden suâl olundukda onlar dahi sâlifü’l-beyân kıble cânibinde olan tarla fi’l-hakīka kırk iki senesine gelince sebzevât bahçesi ise de târih-i merkūmdan berü tarla olarak zirâ‘at olunagelip ve zevc-i mersûm Andon zimmî tarla iken bir takrîb temessük-i mezkûru ahz eylediğini her biri müdde‘iye-i mersûme Saltana Nasrâniye muvâcehesinde alâ-tarîki’ş-şehâde ihbâr ol dahi ikrâr ve tasdîk eylediklerini kâtibân-ı mûmâ-ileyhimâ mahâllinde ketb ü tahrîr ve mâ‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le Çarşamba günü huzûr-ı cânib-i Fetvâ-penâhî’de müfettiş-i mûmâ-ileyh ile akd olunan meclis-i şer‘-i hatîre gelip tarafeyn muvâcehelerinde halîfetân-ı mezbûrân hâzır oldukları hâlde alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr ve halîfetân-ı merkūmân dahi husûs-ı mezkûra ihrâc eyledikleri ismi ibrâz ve irâe ve tarafeyn dahi tasdîk etmeğin mûcebiyle müdde‘iye-i mersûme Saltana Nasrâniye da‘vâ-yı mezkûresiyle vekîl-i mezbûr Hüseyin Efendi’ye bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ zikr olunan tarlaları kemâ-kân müvekkil müşîr-i müşârün-ileyh tarafından vekîlleri mezbûr Hüseyin Efendi’nin zabt u tasarrufu ve cânib-i evkāf-ı celîle-i mezkûreden mugāyir-i nizâm verilen temessük-i mezkûr dahi geriye ahz ve battal hıfz ve kaydı dahi terkīn olunmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]

Fî-selhi Ra sene [1]258