İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 346 Hüküm no: 302 Orijinal metin no: [111-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hasan b. İslam’dan çocukları Süleyman ve Said’e intikal eden habbazlık cihetine diğer Hasan b. İslam’ın yaptığı müdahalenin meni
Cihet nizâ‘ına dâir tevcîh
Ma‘rûz
Vilâyet-i Rumeli’de Istarova Kazâsı’na tâbi‘ Gore nâhiyesine muzâfe Mercan karyesinde sâkin iken bin iki yüz elli dört senesi hilâlinde fevt olan Hasan b. İslâm’ın sulbî kebîr oğulları olup hâlâ karye-i mezkûrede sâkinler Said ve Süleyman tarafından husûs-ı âti’l-beyânda bâ-hüccet-i şer‘iye vekîlleri olduğu Corcalı Salih b. Mustafa ve Bihlişteli Ali b. Mahmud nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Bihlişteli Ömer b. Yusuf bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi İstanbul pâye-i celîlesiyle mübâhî izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde bâ-irâde-i seniyye Hazîne-i Evkāf-ı Haremeyn-i Muhteremeyn tarafından idâre olunan İstanbul’da vâki‘ adn-âşiyân Şehzâde Sultan Mehmed -aleyhi’r-rahmetü Rabbihi’s-Samed- hazretlerinin imâret-i âmirelerinde fodulacıbaşı olan müteveffâ-yı mezbûrun li-ebeveyn kız karındaşı oğlu derûn-ı takrîrde mezkûrü’l-ism diğer Hasan Ağa b. İslâm muvâcehesinde imâret-i mezkûrede yevmiye dört akçe vazîfe ile habbâzlık cihetine Ahmed b. Süleyman nâm kimesne mutasarrıf ve müvekkillerim gāibân-ı mezbûrân Said ve Süleyman’ın babaları müteveffâ-yı mezbûr Hasan b. İslâm hayatında Âsitâne-i aliyye’de sâkin ve yeğeni mezbûr diğer Hasan Ağa’nın asıl kendi ismi Mersin? ve babası ismi Himmet iken mezbûr Ahmed mutasarrıf olduğu cihet-i mezkûreyi bin iki yüz otuz beş senesi Zi’lka‘detü’ş-şerîfesinin on yedinci günü yeğeni mezbûr delaletiyle mezbûr Hasan b. İslâm’a yedi bin beş yüz guruş bedel-i makbûz mukābelesinde ferâğ ve kasr-ı yed ol dahi tefevvüz ve kabûl edip cihet-i mezkûr mezbûr Ahmed’in ferâğ ve kasr-ı yedinden mütevellî-i vakıf bulunan Mehmed Emin Efendi inhâsı ve nâzır-ı vakf ve Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe Ağası bulunan Hafız İsa Ağa arzı mûceblerince mezbûr Hasan b. İslâm’a tevcîh ve yedine bir kıt‘a berât-ı âlî-şân tezkiresi i‘tâ buyurulup ol-vechile cihet-i mezkûreye Hasan b. İslâm mutasarrıf ve bi’n-nefs hizmet-i lâzımesini edâ eder iken bin iki yüz kırk iki senesi hilâlinde karye-i mezkûreye gider oldukda mutasarrıf olduğu cihet-i mezkûrenin hizmet-i lâzımesini rü’yet etmek üzere tarafından yeğeni mezbûru tevkîl ve zikr olunan berât-ı âlî tezkiresini dahi yedine teslîm ol dahi kabûl ve hizmet-i lâzımesini tarafından bi’l-vekâle rü’yete ta‘ahhüd ve iltizâm edip hâli mezbûr Hasan b. İslâm karye-i mezkûreye gitdikden sonra yeğeni mezbûr dahi hizmet-i mezkûreyi bi’l-vekâle edâ eder iken cihet-i mezkûreyi târih-i merkūmda mezbûr Ahmed’den tefevvüz eden kendi olmak için kendi ve babası isimlerini asıl-ı mefrûğun-leh-i merkūmun kendisi ve babası isimlerine tahvîl kendisine Hasan ve babasına dahi Himmet tesmiye edip cihet-i mezkûrenin senedi dahi yedinde bulunmak takrîbiyle asıl mutasarrıfı olmak üzere fuzûlî zabt u tasarruf edip ba‘de mezbûr Hasan b. İslâm fevt oldukda cihet-i mezkûre oğuları müvekkillerim mezbûrân Said ve Süleyman’a ale’l-iştirâki’s-seviyy âdiyen intikāl etmiş iken kemâ-kân fuzûlî müdâhale ve ta‘arruzundan hâlî olmamağla suâl olunup cihet-i mezkûreyi müteveffâ-yı mezbûr Hasan b. İslâm’ın mahlûlünden oğulları müvekkillerim mezbûrân Said ve Süleyman’a ale’l-iştirâki’s-seviyy tevcîh ve mezbûr diğer Hasan Ağa’nın ber-vech-i muharrer müdâhalesi men‘ ü def‘ olunmak bi’l-vekâle matlûbumdur deyü da‘vâ ettikde ol dahi cevâbında mezbûr Ahmed b. Süleyman mutasarrıf olduğu cihet-i mezkûreyi sâlifü’l-beyân bin iki yüz otuz beş senesi Zilka‘desinin on yedinci günü târihinde müdde‘î-i vekîl-i mezbûr Ömer’in müvekkilleri gāibân-ı mezbûrân Said ve Süleyman’ın babaları hâlim müteveffâ-yı mezbûr Hasan b. İslâm’a fâriğ olmayıp kezâlik kendi ismim Hasan ve babam ismi dahi İslâm olduğu hâlde bana ol-mikdâr guruş bedel-i makbûz mukābelesinde ferâğ ve kasr-ı yed ben dahi tefevvüz ve kabûl edip cihet-i mezkûre mezbûr Ahmed’in ferâğından mütevellî-i mûmâ-ileyh inhâsı ve nâzır-ı müşârün-ileyh arzı mûceblerince bana tevcîh ve yedime işbu bir kıt‘a berât-ı âlî-şân tezkiresi i‘tâ olunmağla cihet-i mezkûreyi târih-i merkūmdan berü bi-hakkın zabt u tasarruf ederim deyip müdde‘î-i vekîl-i mezbûr Ömer’in ber-vech-i muharrer müdde‘âsını inkâr ettikde husûs-ı mezkûra vukūf-ı tamları olup li-ecli’ş-şehâde huzûr-ı cenâb-ı Fetvâ-penâhî’ye gelen bî-garaz sikāt-ı Müslimînden kizb üzerine tevâti‘leri mutasavver olmayıp tevâtür mertebesinde olan müşârün-ileyh Şehzâde Sultan Mehmed Câmi‘-i şerîfi’nin Kayyımbaşısı Ahmed Efendi b. Hüseyin ve Müezzinbaşısı es-Seyyid Mustafa Efendi b. İbrahim ve müezzinlerinden Türbedâr Hasan Efendi b. Veliyyüdin ve Süleyman Efendi b. Mehmed ve kayyımlarından Mehmed Efendi b. Mehmed ve imâret-i mezkûrede Aşçıbaşı Ömer Efendi b. İbrahim ve Aşçı Feyzullah b. İsmail ve Habbâz el-Hâc Ahmed b. Ebûbekir ve cennet-mekân Sultan Bâyezid Han İmâret-i âmirelerinde Ekmekçibaşı Zülfikār b. Cafer ve Osmaniye İmâreti’nde Ekmekçibaşı Halil b. Fazlı ve müşârün-ileyh Şehzâde Sultan Mehmed Vakfı’nın Kâtibi Mehmed Said Efendi b. Hasan ve sâir mazbûtü’l-esâmî kimesneler müdde‘î-i vekîl-i mezbûr Ömer’in da‘vâ-yı meşrûhasına mutâbık bi’l-muvâcehe vech-i vecîh-i şer‘î üzere şehâdet etmeğin mûcebiyle cihet-i mezkûreden mezbûr diğer Hasan Ağa keff-i yed edip müteveffâ-yı mezbûr Hasan b. İslâm’ın mahlûlünden oğulları mezbûrân Said ve Süleyman’a ber-vech-i muharrer iştirâken tevcîh ve yedlerine bir kıt‘a berât-ı şerîf-i âlî-şân i‘tâ buyurulmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]
Fî 21 R sene [1]258
|