İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 351 Hüküm no: 305 Orijinal metin no: [112-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İsteban v. Agop’un alacaklarının tahsili hususunda Keseci Artin ve akrabalarıyla anlaştığı 4000 [guru]ş tecîl [Ma‘rûz] Keresteci esnâfından derûn-ı arzuhâlde ismi mastûr İsteban v. Agop meclis-i şer‘-i hatîrde arzuhâl eden Bükmeci? Parsih ve Keseci Artin v. Kirkor zimmîler muvâcehelerinde sene-i sâbıkā yani bin iki yüz elli yedi senesi şehri Ramazani’l-mübâreki hilâlinde mersûmân Parsih ve Artin zimmîler gāibûn ani’l-meclis anaları Drohi bt. Manuk ve li-ebeveyn kız karındaşları Pırlanta Nasrâniyeler ve mersûme Pırlanta Nasrâniyenın zevci Karabet v. Abraham zimmînin hâlâ bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn iştirâken mutasarrıf oldukları İstanbul hısnı ebvâbından Langa Yenikapısı hâricinde hamam odunluğu karşısında kâin bir bâb menzili müceddeden binâ ve inşâ ettikleri esnâda mâlımdan ve yedimden mâ‘an iştirâ ve kabz eyledikleri aded ve ecnâs ve fiyâtı beynimizde ma‘lûm kereste semeninden on bin beş yüz yirmi dört guruş zimmetlerinde alacak hakkım olmağla meblağ-ı merkūm on bin beş yüz yirmi dört guruşu mersûmân Parsih ve Artin zimmîlerden taleb ederim deyü bundan mukaddem tasaddî eylediğim da‘vâmdan bâ-tavassut-ı muslihîn mersûmân ile kat‘an-li’n-nizâ‘ altı bin guruş üzerine sulh olduğumda onlar dahi sulh-ı mezkûru ba‘de’l-kabûl benim gāib ani’l-meclis doğramacı diğer Karabet v. Agop zimmîye mâlından ve yedinden iştirâ ve kabz eylediğim ma‘lûmü’l-mikdâr ve’l-fiyât doğrama semeninden gayrı ez-teslîmât sahhe’l-bâkī iki bin guruş zimmetimde deynim olup ben dâyinim mersûmu deyn-i mezkûrum ile mersûmân Parsih ve Artin zimmîler üzerlerine bedel-i sulh-ı mezkûrdan edâ etmek üzere havâle-i mukayyede ile havâle eylediğimde onlar dahi havâle-i mezkûreyi kabûl etmeleriyle ol-vechile ben bedel-i sulh-ı mezkûr altı bin guruşun iki bin guruşunu istifâ edip lâkin bedel-i sulh-ı merkūmdan bâkī kalan dört bin guruşu dahi hâlen ve def‘aten bana edâya kudretleri olmadığından meblağ-ı bâkī-i mezkûr dört bin guruş[un] iki bin guruşunu şehri âtî Cemâziyelevvel’inin yirmi üçüncü günü ve mâ‘adâ iki bin guruşunu dahi şehri Cumâdelâhiresinin yirmi dördüncü günü verip işbu târih-i i‘lâmdan otuz sekiz gün mürûrunda bana tamamen edâ ve teslîm etmek üzere mersûmân Parsih ve Artin zimmîleri tecîl ve taksît eylediğimde onlar dahi kabûl ve ber-minvâl-i meşrûh edâ-i deyne müte‘ahhid olmalarıyla meblağ-ı bâkī-i mezkûrdan mâ‘adâ ziyâde müdde‘âma ve bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve menzil-i mezkûrun ebniyesine müte‘allika da‘vâdan ben mersûmân Parsih ve Artin zimmîler ile mesfûrûn Drohi ve Pırlanta Nasrâniyeler ve Karabet zimmînin zimmetlerini kabûlüme mukārin ibrâ-i sahîh ile ibrâ ve iskāt edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eyledik deyü ikrâr ve tasâdıkları tescîl ve İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu] Fî 22 R sene [1]258