İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 398 Hüküm no: 348 Orijinal metin no: [128-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Yaralanarak vefat eden Kavas Ahmed’in vârislerinin diyet talebiyle Kayıkçı Tosyalı Ali ile dört zimmîye açtıkları davanın reddedildiği ancak Kayıkçı Ali ile dört kişinin ölüme sebebiyet vermelerinden dolayı cezaya çarptırıldıkları
Katl da‘vâsından men‘
[Ma‘rûz]
Derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism olup mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Tophâne’de Sakabaşı mahallesi ahâlisinden ve bâb-ı hazret-i Seraskerî kavaslarından iken bir kıt‘a keşf i‘lâmı mantûkunca ber-vech-i âtî mecrûhan fevt olan es-Seyyid el-Hâc Ahmed Kavas b. es-Seyyid Osman’ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Emine Hatun bt. Osman Ağa ile zevce-i mezbûreden mütevellidler sulbî sagīr oğlu es-Seyyid Ahmed ve sagīre kız Şerife Tevhide’ye ba‘de’l-inhisâr mu‘arrefetü’z-zât zevce-i mezbûre Emine Hatun sâhib-i arzuhâl sagīrân-ı mezbûrânın min-kıbeli’l-üm ceddeleri ve tesviye-i emrlerine kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri mezbûr Osman Ağa b. Ali hâzır olduğu hâlde bi’d-defa‘ât Çarşamba günleri huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde Üsküdar kayıkçılarından olup müteveffâ-yı mezbûru katl töhmetiyle ahz olunan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Tosyalı Atcaoğlu Ali b. Ahmed muvâcehesinde derûn-ı arzuhâlde isimleri mastûr İstanbul’da Samatya kapısı dâhilinde Hacce Mihrişah Hatun mahallesinde vâki‘ Zafiri şerbethânesi demekle meşhûr şerbethânenin destgâhdârları Serkiz v. Kasbar ve Ağya v. Tefkor ve Aşçısı Kirkor v. Artin << ve hizmetler>> ve hizmetcilerinden Yamandi v. Tanaş nâm dört nefer zimmîler hâzır oldukları hâlde zevcim mezbûr es-Seyyid el-Hâc Ahmed Kavas bâb-ı hazret-i Seraskerî kavaslarından Samatyası [Samatya] tarafı Kolağası olan işbu hâzır bi’l-meclis Ebûbekir Ağa ma‘iyyetinde olup mezbûr Kayıkçı Ali şehri sâbık yani Cemâziyelevvel’in on ikinci Salı gecesi sâ‘at dört buçuk râddelerinde bir takrîb şerbethâne-i mezkûra duhûl etmiş olduğundan der-akab dört nefer hâzırûn-ı mersûmûn Serkiz ve Ağya ve Kirkor ve Yamandi zimmîler ittisâlinde olan kolağası hâzır-ı mezbûrun kahve dükkânına gelip zevcim mezbûra haber verdiklerinde ol dahi yalnız şerbethâne-i mezkûra vardıkda mezbûr Kayıkçı Ali dahi zevcim mezbûrun kaşları ve iki elleri ve göbeği üzerlerinden ve arkasından sagīr bıçak ile bi-gayrı hakkın amden darb ü cerh ve ba‘dehû mezbûr Kayıkçı Ali firâr ve zevcim mezbûr dahi on beş dakīka mürûrunda müte’essiren vefât etmekle mûcib-i şer‘îsi icrâ olunmak bi’l-verâse matlûbumdur deyü da‘vâ ettikde evvelen mezbûr Kayıkçı Ali cevâbında ben şehri sâbık-ı mezkûrun on birinci Pazartesi günü akşam üzeri bâb-ı mezkûr civârında sâkin Ahmed Bey nâm kimesne zimmetinde olan alacağımı mütâlebe için menziline vardığımda bulamayıp şürb-i hamr için şerbethâne-i merkūma varıp şürb-i hamr etmemle ziyâde sekrân olup bir mahalle gidemediğimden leyle-i mezkûrede şerbethâne-i mezkûrda kalıp ba‘de vakt-i mezkûrda kendime gelip aşçı olan hâzır-ı mersûm Kirkor zimmîden ta‘âm istediğimde vermediğinden mâ‘adâ bana şetm ben dahi kendini darb için üzerine hücûm ettiğimde firâr ve mersûmûn Serkiz ve Ağya ve Yamandi zimmîler ile mâ‘an kolağası hâzır-ı mezbûrun kahvesine varıp haber verdiklerinde müdde‘iye-i mezbûrenin zevci mezbûr es-Seyyid el-Hâc Ahmed Kavas dahi şerbethâne-i mezkûra gelip beni yatır bulup üzerime çullanıp arkamdan ahz altına alıp ben dahi sagīr bıçak ile bir mahâlline amden darb ve cerh ve hâzırûn-ı mersûmûn Serkiz ve Ağya ve Kirkor ve Yamandi zimmîler dahi beni zannıyla kavas-ı mezbûru bıçak ve sopalar ile darb ve cerh ve ba‘dehû kavas-ı mezbûr beni bırakıp mecrûhan gitdikde hâzırûn-ı mersûmûn ayağımda olan beyaz dizliğimi bir mavi dizliğe tebdîl ve şerbethâne-i mezkûrun bir penceresinden irâe-i tarîk ederek beni bir takrîb aşağı bırakıp hemen git deyü kaçırdılar ve kavas-ı mezbûr hâzırûn-ı mersûmûnun ber-vech-i muharrer darb ve cerhlerinden fevt olmuşdur deyip müdde‘iye-i zevce-i mezbûre Emine Hatun’un ber-vech-i muharrer müdde‘âsını inkâr etmekle istikşâf-ı hâl için hâzırûn-ı mersûmûn Serkiz ve Ağya ve Kirkor ve Yamandi zimmîler dahi istintâk olundukda cevâblarında mezbûr Kayıkçı Ali haberimiz olmaksızın leyle-i mezkûrede şerbethâne-i mezkûreye dahl ve içimizden aşçı-i mersûm Kirkor zimmînin sandığını şikest etmiş olduğundan aşçı-i mersûm duyup hırsız var deyü firâr ve yukarıya bağıra gelip biz dahi vakt-i mezkûrda mezbûr es-Seyyid el-Hâc Ahmed Kavas’a haber verdiğimizde ol dahi gelip mezbûr Kayıkçı Ali’yi ahz üzere iken müdde‘iye-i mezbûrenin takrîri üzere zevci mezbûru cerh ve ba‘dehû firâr etti ve zevci mezbûr es-Seyyid el-Hâc Ahmed Kavas şerbethâne-i mezkûra geldikde kapılarını dahi kapamış olduğumuzdan tahlîs için sâir zâbitân dahi şerbethâne-i mezkûra duhûl edemediler lâkin biz müteveffâ-yı mezbûru darb ve cerh etmedik ve mezbûr Kayıkçı Ali’yi dahi kaçırmadık bir takrîb kendisi firâr etti deyip darb ve cerh ettiklerini inkâr ettiklerinden mâ‘adâ tekrar mezbûr Kayıkçı Ali istintâk olundukda bidâyetde serçe parmağı kadar bıçak ile kavas-ı mezbûrun bir mahâlline amden dokundum lâkin cerh ettiğimi bilmem deyip mukaddemâ bâlâda beyân olunduğu üzere eylediği ikrârından rücû‘ ettiğinden gayrı müdde‘iye-i zevce-i mezbûre ber-vech-i muharrer müdde‘âsını şâhidim yokdur deyü isbâtdan izhâr-ı acz ve istihlâf ettikde mezbûr Kayıkçı Ali’ye bi’l-muvâcehe vech-i şer‘î üzere yemîn verilmeğin mûcebince müdde‘iye-i zevce-i mezbûre Emine Hatun da‘vâ-yı mezkûresiyle mezbûr Kayıkçı Ali’ye bilâ-beyyine mu‘ârazadan men‘ olundukdan sonra dönüp zevcim mezbûr mücerred şerbethâne-i mezkûrede mecrûh olup ba‘dehû müte’essiren fevt olmağla öyle olucak müteveffâ-yı mezbûrun diyetini hâzırûn-ı mersûmûndan taleb ederiz deyü babası ve vasîyy-i hâzır-ı mezbûr Osman Ağa ile mâ‘an tasaddî eyledikleri da‘vâları dahi meşrû‘a olmadığı kendilere tefhîm olunmuş ise de lâkin mezbûr Kayıkçı Ali’nin evvelen ikrârı üzere müteveffâ-yı mezbûru sagīr bıçak ile darb ve cerh etmiş ve hâzırûn-ı mersûmûn Serkiz ve Ağya ve Kirkor ve Yamandi zimmîler dahi zâhir olduğu üzere kavas-ı müteveffâ-yı mezbûra mu‘âvenet ve tahlîs ve mezbûr Kayıkçı Ali’yi ahz mümkün iken mu‘âvenet ve tahlîs ve ahz etmeyip kavas-ı mezbûr telef olmuş olmağla bu mertebeler ile gerek Kayıkçı Ali ve gerek dört nefer hâzırûn-ı mersûmûn haklarında cezâ kānûnnâme-i hümâyûnu ahkâm-ı ma‘delet-ittisâmına nazaran lâzım gelen cezâları hasbe’l-kānûn icrâ ettirilmek menût-ı re’y-i âlîleri idiği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]
Fî 5 C sene [12]58
|