İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 403 Hüküm no: 352 Orijinal metin no: [130-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Kuşakçı Ali Ağa, Kavas İbrahim, Cemile Hatun ve Necibe Hatun’un sahibi oldukları ev, bahçe ve mutfağı sattıkları Berber Ömer Ağa’ya açtıkları satış iptali davasında sulh oldukları Şeyh Vefa’da menzil nizâ‘ı Ma‘rûz Ashâb-ı arzuhâl Kuşakçı Ali Ağa b. Hüseyin ve kayını İbrahim Kavas b. Yusuf ve zâtları mu‘arrefeler olan kayınvâlidesi Cemile Hatun bt. Mehmed Emin ve zevcesi Necibe Hatun ibnetü’l-mezbûr Yusuf bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi İstanbul pâye-i celîlesiyle mübâhî izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi tarafından meb‘ûs Mehmed İzzet Efendi hâzır olduğu hâlde evvelen Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ve ba‘dehû bi’t-terâzî bâb-ı cenâb-ı müşârün-ileyhde İstanbul kādıları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî vakıf menzil ve bahçe ve matbaha vaz‘-ı yedi mütehakkık olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Berber Ömer Ağa b. Ahmed muvâcehesinde bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn seviyyen mutasarrıf olduğumuz İstanbul’da Şeyh Ebulvefâ civârında Voynuk Şücâeddin mahallesinde kâin ma‘lûmü’l-hudûd Hazîne-i Evkāf-ı Haremeyn-i Muhteremeyn tarafından idâre olunan evkāfdan merhûm Kandiyeli el-Hâc İbrahim Ağa Vakfı müsakkafâtından bir bâb vakıf menzil ve ittisâlinde olup merhûm Kubad Çavuş Ağa Vakfı’ndan bir kıt‘a bahçe ve bir matbahı işbu sene-i mübâreke şehri Rebî‘ülevvel gurresinde mezbûr Ömer Ağa’ya sekiz bin iki yüz elli guruş bedel-i makbûz mukābelesinde bâ-re’y-i mütevellî ferâğ ve tefvîz eylediğimizde ol dahi tefevvüz ve kabûl ettikden sonra ferâğ-ı mezkûr tağrîr ve gabn-ı fâhişle olmuş idi deyü biz bundan mukaddem da‘vâya tasaddî eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vâkı‘a olmuş idi el-hâletü hâzihî mezbûr Ömer Ağa rızâsıyla mâlından teberru‘an altı yüz elli guruş bize def‘ ve teslîm biz dahi yedinden ahz u kabz edip bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve menzil ve bahçe ve matbah-ı merkūmlara ve ferâğ-ı mezkûr[a] müte‘allika âmme-i de‘âvîden tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlümüzü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt edip bu vechile külliyen kat‘-ı münâza‘a eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri tescîl ve huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu] Fî 2 Ca sene [1]258