İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 405 Hüküm no: 354 Orijinal metin no: [131-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Merzifonlu İbrahim’in vakıf dükkânını işleten İsmail Efendi’ye dükkânın kendisine iadesi talebiyle açtığı davanın reddedilmesinden sonra tarafların sulh oldukları
Koska’da ispenciyar dükkânı nizâ‘ı men‘i
[Ma‘rûz]
Sâhib-i arzuhâl Merzifonî es-Seyyid İbrahim b. Abdullah bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi İstanbul pâye-i celîlesiyle mübâhî izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde bâ-irâde-i seniyye Hazîne-i Evkāf-ı Haremeyn-i Muhteremeyn tarafından idâre olunan evkāfdan Erzurum vâlisi esbak merhûm el-Hâc İbrahim Paşa Vakfı müsakkafâtından zikri âtî ispenciyar dükkânına bâ-temessük-i mütevellî mutasarrıf olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism İsmail Efendi b. el-Hâc Hasan muvâcehesinde vakf-ı mezkûr müsakkafâtından İstanbul’da Koska nâm mahâlde Kızıltaş mahallesinde kürkcü ve tütüncü dükkânları beynlerinde kâin bir bâb el-yevm ispenciyar dükkânı fi’l-asl kahvehâne olarak mezbûr İsmail Efendi’nin vâlidesi Hatice Alicenab Kadın bt. Abdullah mülküne bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn mutasarrıfe ve derûnunda olup aklâmda mukayyed gediklerden olmayan hevâyî gediği dahi benim tasarrufumda olup ve ben dükkân-ı merkūmda mezbûre Hatice Alicenab Kadın’ın aded-i şühûr beyân olunmadan şehr[î] üçer guruş edâ ile müşâhereten müsteciri iken kahvehâne-i merkūm bin iki yüz kırk bir senesi evâhirinde ocakları hedm ü imhâ oldukları ref‘ ü ilgā olunmasına ve min-ba‘d kahvehâne olarak küşâd olunmamasına fermân-ı âlî sâdır olan kahvehânelerden olduğundan kahvehâne-i mezkûr ve sâirlerinin ocakları hedm ü mahv ve gedikleri ref‘ <<ü ilgā>> ü lağv olunmuş olup ve ben dahi feshi’l-icâre evvelen mahrûse-i Edirne’de ve ba‘dehû Hezergrad kasabasında bâ-irâde-i seniyye ikāmete memûr iken mezbûre Hatice Alicenab Kadın bin iki yüz kırk üç senesi hilâlinde dükkân-ı merkūmu ispenciyar dükkânına tebdîl ile tasarruf edegelir iken sene-i sâbıkā Cumâdelâhiresinin altıncı günü vefât ettikde dükkân-ı mezkûr oğlu mezbûr İsmail Efendi’ye âdiyen intikāl edip ol dahi hâlâ vaz‘-ı yed eder lâkin mücerred dükkân-ı merkūmun mukaddemâ kahvehâne iken hevâyî gediği tasarrufumda olmağla öyle olucak dükkân-ı mezkûru dilediğim gibi tasarruf etmek üzere bana teslîme mezbûr İsmail Efendi’ye cebr olunmak murâdımdır deyü tasaddî eylediğim da‘vâm takrîr-i meşrûhum üzere şer‘an ve kānûnen mesmû‘a ve iltifâta şâyân olmadığı kıbel-i şer‘den bana tefhîm olunmuş ise de mezbûr İsmail Efendi benim fakr-ı hâlime merhameten rızâsıyla mâlından teberru‘an bana bin guruş vermeye ta‘ahhüd etmekle meblağ-ı merkūm bin guruşdan mâ‘adâ bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve işbu târih-i i‘lâma gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyeye müte‘allika âmme-i de‘âvîden ben mezbûr İsmail Efendi’nin zimmetini kabûlünü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt edip bu vechile ref‘-i muhâsama eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri tescîl ve İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]
Fî 5 C sene 1258
|