İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 414 Hüküm no: 364 Orijinal metin no: [134-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Geyve sabık voyvodası Ahmed Bey’in terekesinin vârislerine taksimi 150 [guru]şa sulh [Ma‘rûz] İstanbul’da Küçükayasofya mahallesinde sâkin iken bin iki yüz elli bir senesi hilâlinde fevt olan sâbıkā Geyve Kazâsı Voyvodası Ahmed Bey b. el-Hâc İbrahim b. Hüseyin’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkeleri Âişe Kadın bt. Abdullah ve Fatıma Hanım bt. el-Hâc İbrahim ile zevce-i mezbûre Âişe Kadın’dan mütevellidler sulbî sagīr oğlu Ahmed Bey ve sagīre kızı Emine Hanım ve zevce-i mutallakası Atiyyetullah Hanım bt. Ali’den mütevellid kebîr oğlu Hüsnü Bey ve vâlidesi olup hâlâ vilâyet-i Anadolu’da Eğin Kazâsı’na tâbi‘ Abçağa karyesinde sâkine Emine bt. Abdullah nâm hatuna ba‘dehû mezbûr Ahmed Bey dahi fevt olup verâseti vâlidesi mezbûre Âişe Kadın ile li-ebin er ve kız karındaşları mezbûr Hüsnü Bey ve sagīre-i mezbûre Emine Hanım’a ba‘de’l-inhisâr sâhib-i arzuhâl mezbûr Hüsnü Bey’in vâlidesi ve tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl olduğu zâtını ârifân Hüseyin Ağa b. Ali ve Hasan Ağa b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan mezbûre Atiyyetullah Hanım meclis-i şer‘-i şerîf-i münîrde hâlâ Yorgancı esnâfından olup mukaddemâ müteveffâ-yı evvel-i mezbûrun hayatında ile’l-vefât hizmetinde olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism el-Hâc Mustafa Ağa b. Hasan muvâcehesinde müteveffâ-yı evvel-i mezbûr Ahmed Bey’in hîn-i fevtinde yanında mevcûde terekesinden on bin guruş nakdini mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa fuzûlî ahz u kabz ve ketm ü ihfâ etmekle nakd-i merkūmdan oğlum ve müvekkilim mezbûr Hüsnü Bey’in bi-hükmi’l-münâsaha hisse-i irsiyesini mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa’dan hâlâ taleb ederim deyü tasaddî eylediğim da‘vâmdan bâ-tavassut-ı muslihîn mezbûr ile an-inkârin kat‘an-li’n-nizâ‘ yüz elli guruş bedel-i makbûza bi’t-terâzî ba‘de-akdi’l-musâlaha ve’l-kabûl ziyâde müdde‘âma ve bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve işbu târih-i i‘lâma gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyeye müte‘allika âmme-i de‘âvîden tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını asâleten ve vekâleten kabûl edip bu vechile külliyen kat‘-ı münâza‘a eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri tescîl ve İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu] Fî 22 C sene 1258