.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842)
cilt: 96, sayfa: 492
Hüküm no: 426
Orijinal metin no: [167-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şerbethaneye ait mağazaya fazladan açılan kapının iptali

Mağaza keşfi

[Ma‘rûz]

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî husûsun mahâllinde bi’l-ma‘iyye ketb ü tahrîr ve tahkīki’çün taraf-ı dâ‘îlerinden mezûnen irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Mustafa Abdüllatif Efendi ve bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi İstanbul pâye-i celîlesiyle mübâhî izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid Osman Afif Efendi Ebniye-i hâssa müdîri Abdülhalim Beyefendi bendeleri hulefâsından es-Seyyid Mehmed Said ve es-Seyyid Hafız Ali halîfeler ile İstanbul hısnı ebvâbından Kumkapı dâhilinde Çadırcı Ahmed Çelebi mahallesinde tarîk-i âmda vâki‘ Karabıçak Şerbethânesi demekle arîf şerbethâneye muttasıl yine tarîk-i âmm-ı mezkûrda vâki‘ şerbethâne-i mezkûrun mağaza mahâlline varıp bi’l-ma‘iyye cerîdede mazbûtü’l-esâmî kimesneler muvâcehelerinde akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettiklerinde tarîk-i âmm-ı mezkûr üzerinde ve şerbethâne-i mezkûr sırasında ve karşısında kâin menâzil mutasarrıflarından arzuhâl sâhibleri <> Tuhafcı Yakovaki v. İsak zimmî ve anası mu‘arrefetü’ş-şahs İşci Mariko bt. Marat Nasrâniye ve Kazzâz Nikola v. Andon ve Terzi Lamire v. Petro ve tüccârdan Kosti v. Dimitri zimmîlerden her biri asâleten ve Sandalcı Tariko v. Yorgi zimmî dahi nefsinden asâleten ve kayın anası Maryora bt. Mihal Nasrâniye tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i müsecceli olmağla vekâleten ve Terzi Yani v. Panayot zimmî dahi kezâlik nefsinden asâleten ve anası Hindî? [168] bt. Yani Nasrâniye tarafından husûs-ı câi’z-zikrde vekîl-i müsecceli olmağla vekâleten ve sâir mazbûtü’l-esâmî zimmîler meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda derûn-ı arzuhâlde isimleri mastûr olup şerbethâne-i mezkûr derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur mülk âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme yüz yirmi sehm i‘tibârıyla otuz sehm hisse-i şâyi‘asına bâ-sened-i zecriye mâlik olup nefsinden asıl ve altmış sehm hisse-i şâyi‘asına kezâlik mâlik olan Kasab Dido v. Yorgaki zimmî tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Anaştaş v. Nikola ve Vartan v. Mıgırdıç nâm zimmîler şehâdetleriyle sâbit olan şerbetçi tâifesinden Mihal v. Sarafim zimmî ile li-ebeveyn er karındaşı olup âlât-ı gedik-i merkūmun on sehm hisse-i şâyi‘asına kezâlik mâlik olan İstiyanos zimmî muvâcehelerinde hâlâ Zecriye Muhassılı Abdülahad Ağa bendeleri tarafından mürsel Mehmed Esad Ağa hâzır olduğu hâlde işbu derûnunda akd-i meclis-i şer‘-i âlî olunan mahâl asıl ve müvekkil-i mersûmûn Mihal ve İstiyanos ve Dido zimmîlerin ber-vech-i meşrûh gediğinin hisse-i şâyi‘a-i merkūmelerine mâlik oldukları şerbethâne-i mezkûrun biri tarîk-i âmm-ı mezkûr tarafında ve biri şerbethâne-i merkūm tarafında birer kanadlı iki aded kapıyı müştemil mağaza olup mârrü’z-zikr tarîk-i âm tarafında olan işbu bir kanad kapı kadîmden berü şerbethâne-i mezkûrun tarîk-i âmm-ı mezkûrda kâin sarrâf-ı hâlik Bogos zimmî evlâdı tasarruflarında olan menzil karşısında vâki‘ asıl iki kanadlı bir kapısı misillü dâimâ mekşûf olmayıp aralık aralık şerbethâneler bâ-fermân-ı âlî sedd ü bend olundukda mârrü’z-zikr mağaza kapısı küşâd olunarak ondan şerbethâne-i mezkûra duhûl ve hurûc olunagelir iken asıl ve müvekkil-i mersûmûn şehr-i sâbık Recebi’l-mürecceb’in yedinci günü zikr olunan mağazadan şerbethâne-i mezkûra duhûl için mukaddemâ küşâd olunmuş olan zikr olunan kapıya adem-i kanâ‘atla şerbethâne-i mezkûr ile zikr olunan mağaza beynlerinde olan duvarı hedm birle zikr olunan bir kanadlı kapıyı dahi târih-i mezkûrdan ve şerbethâne-i mezkûrun asıl iki kanadlı kapısı gibi dâimâ küşâd edip bâb-ı mezkûrdan mağaza derûnuna hevâlarına tâbi‘ bir takım eşhâs-ı muhtelifeyi alıp bâb-ı mezkûr içerisinde tarîk-i âmm-ı mezkûra karîb iskemleler ile meclis kurdurup ol kimesneler dahi sekrân oldukları hâlde alenen günâ-gûn harekât-ı nâ-sezâya ictisâr eylediklerinden mâ‘adâ menzillerimizin kapı pencerelerini küşâd eylediğimizde menzillerimiz derûnlarına amden nazar ve tarîk-i mezkûrdan mürûr u ubûr eden iyâlimizden olan nisvân tâifesine ve sâir ehl-i İslâm ve re‘âyâdan olan mârreye nâ-bercâ harf-endâzlık ettiklerinden zikr olunan mağaza kapısının ber-minvâl-i muharrer dâimâ küşâdının zarar-bîni olmağla zikr olunan bir kanadlı mağaza kapısını kadîmî üzere sedd ve şerbethâne-i mezkûrun sâlifü’l-beyân iki kanadı olup kadîmden berü mekşûf olan asıl kapısından duhûl ve hurûc ile zarar-bîni men‘ ü def‘ olunmak bi’l-asâle ve bi’l-vekâle murâdımızdır deyü istid‘â ettiklerinde husûs-ı mezkûr udûl-i Müslimînden mahalle-i mezkûre İmâmı es-Seyyid Hafız Mustafa Efendi b. Mehmed ve Muhtâr-ı sânîsi Abdulkadir Ağa b. Hasan ve ahâlisinden ve ketebeden Feyzullah Efendi b. Hamdullah nâm kimesneler ile mu‘temed ve müstakīmler olan re‘âyâdan mahalle kâhyası Kiristosodor v. Diyon ve Berber Kirhor v. Manuk ve Makrameci Mıgırdıç v. Haçador ve Terzi Kirhor v. Mikâil nâm zimmîlerden suâl olundukda hâlâ bâlâda bast ü beyân olunan minvâl üzere olduğunu bi’l-muvâcehe alâ-tarîki’ş-şehâde haber verdiklerini kâtibân-ı merkūmân mahâllinde ketb ü tahrîr ve mâ‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le Çarşamba günü huzûr-ı cenâb-ı mu‘allâ-elkāb-ı Fetvâ-penâhî’de müfettiş-i mûmâ-ileyh tarafından meb‘ûs Mehmed İzzet Efendi hâzır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîre gelip tarafeyn muvâcehelerinde halîfetân-ı mezbûrân hâzır oldukları hâlde alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr ve halîfetân-ı mezbûrân dahi husûs-ı mezkûra ihrâc eyledikleri resmi ibrâz ve irâe ve tarafeyn dahi tasdîk ettiklerinden mâ‘adâ asıl ve vekîl-i mersûmân Mihal ve İstiyanos zimmîlerin ber-vech-i muharrer bir kanadlı kapı kadîmden berü dâimâ mekşûf değil ise de mücerred şerbethâne-i mezkûr mağazasının kapısı olmağla bu sûretde şerbethâne-i mezkûrun biri iki kanad ve biri yek kanadlı iki aded kapısı olmuş olup istediğimiz gibi tasarruf ederiz deyü îrâd eyledikleri kelâmları meşrû‘ olmamağla mûcebiyle zikr olunan bir kanadlı kapı muhassıl-ı mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle kemâ-fi’s-sâbık sedd ile mârrü’z-zikr mağaza kadîmî üzere tasarruf olunmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]

Fî 9 Ş sene 1258