İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 542 Hüküm no: 477 Orijinal metin no: [186-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Tamir edilen şerbethane binasının eski haline uygun yapılması
Kasâvet koltuğu demekle meşhûr şerbethâne nizâ‘ı
[Ma‘rûz]
Derûn-ı arzuhâlde isimleri mastûr İstanbul’da Cebeali kapısı hâricinde Seferikoz mahallesinde Ayakapısı’na giden tarîk-i âm üzerinde kâin menâzil mutasarrıflarından muhtâr-ı mahalle Keresteci Sotiri v. Nikola ve Kürkçü Yorgi v. Panayot ve Nikola v. Yorgi ve Faladros? v. Dimitri ve Çukacı Çalık Nikola v. Dimitri ve Abacı Kosti v. Kiryako ve Penbeci Kosti v. Ligori ve Şerbetçi Mihal v. Dimitri ve İpekci İspiro v. Yorgi ve Abacı Dimitri v. Yamandi zimmîler hâlâ Zecriye Muhassılı es-Seyyid Abdülahad Ağa bendeleri tarafından mürsel Mehmed Reşid Ağa hâzır olduğu hâlde bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi izzetlü fazîletlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi tarafından mürsel Kâtib Ömer Lütfi Efendi hâzır olduğu hâlde meclis-i şer‘-i hatîrde şerbethâneci tâifesinden ve arzuhâl sâhiblerinden olup zikri âtî vakıf şerbethânenin doksan sehm i‘tibârıyla altmış sehm hisse-i şâyi‘asına li-ebeveyn er ve kız karındaşları kebîre Efmiye? Nasrâniye ve sagīre Sofiye ile babaları hâlik Ananya v. Bratomos zimmînin intikālinden ale’l-iştirâki’s-seviyy mutasarrıf ve derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur mülk âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin dahi yüz yirmi sehm i‘tibârıyla kırk sekiz sehm hisse-i şâyi‘asına dahi anası ve hâlik-i mersûmun zevce-i metrûkesi Despina bt. Bratomos Nasrâniye ve li-ebeveyn [kız] karındaşları mersûmetân Efmiye Nasrâniye ve Sofiye [187] ile hâlik-i mesfûrdan mevrûs olarak mâlik olan Felmandos velediyü’l-hâliki’l-mersûm Ananya zimmî muvâcehesinde bâ-irâde-i seniyye Hazîne-i Evkāf-ı Hümâyûn tarafından idâre olunan evkāfdan ser-mi‘mâr-ı esbak merhûm Davud Ağa Vakfı’nın bi’l-meşrûta hâlâ mütevellîsi es-Seyyid Mustafa Ağa b. es-Seyyid Ali dahi hâzır olduğu hâlde şerbethâne-i mezkûr mahâllini keşf ve tahkīk için taraf-ı dâ‘îlerinden irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Hüseyin Râşid Efendi ve müfettiş-i mûmâ-ileyh tarafından mürsel kâtib-i mezbûr Ömer Lütfi Efendi ebniye-i hâssa müdîri efendi bendeleri hulefâsından es-Seyyid İsmail Ferruh ve Hafız Ali halîfeler ile tarafeyn ve muhassıl-ı mûmâ-ileyh tarafından mürsel mezbûr Mehmed Reşid Ağa ve mütevellî-i mezbûr es-Seyyid Mustafa Ağa hâzır oldukları hâlde bi’l-ma‘iyye mu‘âyene ve tahkīk ettiklerini mahâllinde ketb ü tahrîr ve meclis-i şer‘de bi’l-muvâcehe inhâ ve halîfetân-ı mezbûrân dahi husûs-ı mezkûra ihrâc eyledikleri resmi ibrâz ve irâe ve tarafeynden ve mütevellî-i mezbûr tasdîk ettiklerinden sonra terâfu‘larında vakf-ı mezkûr müsakkafâtından mahalle-i mezkûrede kâin bir tarafdan mersûm Penbeci Kosti zimmî menzili ve bir tarafdan cidâr-ı hısn ve bir tarafdan Oleskohi? Nasrâniye menzili ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âmm-ı mezkûr ile mahdûd mersûme Oleskohi Nasrâniyenin menzil-i mezkûru ittisâlinde yedi zirâ‘ on sekiz parmak arz ve üç buçuk zirâ‘ tûl ve üç zirâ‘ on bir parmak kaddinde üzerinde bir bâb fevkānî odayı müştemil kezâlik yedi zirâ‘ on sekiz parmak arz ve on üç zirâ‘ on altı parmak tûl ve beş zirâ‘ on beş parmak kaddinde kasâvet koltuğu demekle arîf bir bâb vakıf tahtânî kadîm şerbethâne harâb ve inhidâma mâil olduğundan bâlâ-yı arzuhâlde mastûr muhassıl-ı mûmâ-ileyhin i‘lâmı nâtık olduğu üzere şerbethâne-i mezkûrun heyet-i asliyesini tecâvüz etmemek üzere müceddeden inşâsına irâde-i aliyye ta‘alluk eylediğinden bu esnâda ber-vech-i muharrer mutasarrıflarından mersûm Felmandos zimmî bâ-izn-i mütevellî şerbethâne-i mezkûru hedm ve arsası üzerine kendi mâlıyla müceddeden bir bâb şerbethâne binâ eder oldukda tahtânî şerbethâne-i mezkûr üzerine vaz‘-ı kadîmini ve heyet-i asliyesini tecâvüz ederek hilâf-ı emr-i âlî bir başdan bir başa on üç zirâ‘ on altı parmak tûl ve yedi zirâ‘ on sekiz parmak arz ve üç zirâ‘ on bir parmak kaddinde olarak sofa misillü ve menzillerimize karşı müte‘addid pencereli bir kat ebniye dahi ziyâde ihdâs ve cümlesinin kaddini dokuz zirâ‘ iki parmağa iblâğ ve ebniye-i mezkûreyi dahi şerbethâne olarak tasarruf ve isti‘mâl murâd eylediğinden mâ‘adâ ber-vech-i muharrer ihdâs edeceği ebniyenin pencerelerinden menzillerimizin makarr-ı nisvân olan mahallerine nezâretleri olup havâlesi ve fevkānî mahâll-i mezkûra gelip ârâm eden bir takım eşhâs-ı muhtelifeden dahi her birimiz müte’ezzî olup külliyen rahatımız meslûb olacağı zâhir olmağla mersûm Felmandos zimmî ber-vech-i muharrer ziyâde ebniye ihdâsından men‘ olunup şerbethâne-i mezkûr ber-vech-i muharrer vaz‘-ı kadîmi ve heyet-i asliyesi üzere binâ olunması murâdımızdır deyü istid‘â ettiklerinde mersûm Felmandos zimmî dahi istintâk olundukda cevâbında kaziyye vech-i meşrûh üzere olduğunu ve şerbethâne-i mezkûrun vaz‘-ı kadîmi ve heyet-i asliyesi müdde‘iyûn-ı mersûmûnun bâlâda bast ü beyân eyledikleri minvâl üzere olduğunu ikrâr ve mütevellîsi hâzır-ı mezbûr es-Seyyid Mustafa Ağa dahi tasdîk ettiklerinden mâ‘adâ bu misillü şerbethânelerin ta‘mîr yâhûd tecdîdleri lâzım geldikde vaz‘-ı kadîmi ve heyet-i asliyelerini tecâvüz etmemek bâ-emr-i âlî memnû‘âtdan olduğunu ve şerbethâne-i mezkûrun ebniye-i sâbıkāsından bâkī hâlâ mevcûd olan eser-i binâsına nazaran dahi heyet-i asliyesi minvâl-i meşrûh üzere olduğunu halîfetân-ı mezbûran ihbâr etmeleriyle bu sûretde mersûm Felmandos zimmîye şerbethâne-i mezkûru muhassıl ve müdîr-i mûmâ-ileyhimâ ma‘rifetleriyle vaz‘-ı kadîmi ve heyet-i asliyesi üzere binâ ettirilip bâ-fermân-ı âlî memnû‘âtdan olan vech-i muharrer üzere ziyâde ebniye ihdâs ettirilmemek iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]
Fî 21 L sene [1]258
|