İstanbul Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1257-1258 / M. 1841-1842) cilt: 96, sayfa: 545 Hüküm no: 479 Orijinal metin no: [187-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vakıf kasap dükkânında kiracı olan ve kirasını düzenli ödeyen Kosta zimmîye müdahale edilmemesi
Kasab dükkânı nizâ‘ı
[Ma‘rûz]
İstanbul hısnı ebvâbından Kumkapı dâhilinde Çadırcı Ahmed Çelebi mahallesinde mütemekkine derûn-ı arzuhâlde ismi mastûr mu‘arrefetü’ş-şahs Mağdelini bt. Yani Nasrâniye bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi mevâlî-i i‘zâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Salihzâde Efendi hafîdi fazîletlü Mehmed Rüşdü Efendi tarafından meb‘ûs Mehmed İzzet Efendi hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü huzûr-ı hazret-i Fetvâ-penâhî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i hatîrde Hudâvendigâr-ı esbak müstağrak-ı bihâr-ı rahmet-i Hak cedd-i emced-i hazret-i Hilâfet-penâhî mazhar-ı gufrân-ı İlâhî Sultan Abdülhamid Han -aleyhi eltâfü Rabbihi’l-Mennân- hazretlerinin evkāf-ı celîleleri müstegallâtından Yedikule hâricinde kâin gayrı ez selhhâne-i mîrî on aded ganem selhhânelerinden onuncu selhhâneye merbût kasab dükkânlarından mahalle-i mezkûrede kâin zikri âtî bir bâb kasab dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur vakıf âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn müstakıllen mutasarrıf olan kasab tâifesinden ve arzuhâl sâhiblerinden Kosta v. Mitro zimmî muvâcehesinde evkāf-ı celîle-i mezkûre kāimmakām-ı mütevellîsi ecille-i ricâl-i Devlet-i aliyyeden hâlâ Evkāf-ı Hümâyûn Nâzırı sa‘âdetlü Mustafa Kânî Beyefendi taraflarından mürsel vekîlleri hâlâ Kasablar <> Kethudâsı es-Seyyid Mehmed Bey ile kasab ustalarından el-Hâc Hasan Ağa ve el-Hâc Mahmud Ağa ve Mehmed Ağa ve sâir mazbûtü’l-esâmî kimesneler hâzır oldukları hâlde [188] dükkân-ı mezkûrun zikri câî munâza‘un-fîh olan mahâllini keşf ve misâha için taraf-ı dâ‘îlerinden irsâl olunan Kâtib Abdülkerim Efendi ve müfettiş-i mûmâ-ileyh tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid Mehmed İzzet Efendi ebniye-i hâssa müdîri efendi bendeleri hulefâsından Mehmed Salih ve Mehmed Rüşdü halîfeler ile tarafeyn ve kāimmakām-ı mütevellî vekîli mezbûr ve esnâf-ı merkūmun hâzır oldukları hâlde bi’l-ma‘iyye misâha ve mu‘âyene eylediklerini mahâllinde ketb ü tahrîr ve meclis-i ma‘kûd-ı mezkûrda bi’l-muvâcehe inhâ ve halîfetân-ı mezbûrân dahi husûs-ı mezkûra ihrâc eyledikleri resmi ibrâz ve irâe ve tarafeyn tasdîk ettiklerinden sonra terâfu‘larında mahalle-i mezkûrede kâin ma‘lûmü’l-hudûd merhûm Kürkçübaşı Süleyman Ağa Vakfı müsakkafâtından bir bâb vakıf menzil ve menzil-i mezkûrun tabaka-i ulyâsı tahtında kâin bir bâb odayı müştemil zikr olunan oda tahtında kâin bir bâb vakıf kasab dükkânı bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn müstakılleten benim ve dükkân-ı mezkûr derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur evkāf-ı celîle-i mezkûre müstegallâtından âlât-ı lâzıme-i merkūme dahi ber <> minvâl-i muharrer mersûm Kosta zimmînin taht-ı tasarrufumuzda ve mersûm Kosta zimmî dükkân-ı mezkûrda kirâ-yı kadîmesi olan beher şehr on guruş kirâ ile müşâhereten müstecirim iken ben bin iki yüz elli altı senesi şehr-i Ramazani’l-mübârekinin beşinci günü târihiyle müverrah mersûm Kosta zimmînin yedinde olup ibrâz eylediği bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î mantûkunca zikr olunan odayı menzil-i mezkûra idhâl ve ilâve kasdıyla sâlifü’z-zikr oda husûsunda şehr-i mezkûr gāyetinde fesh-i akd-i icâre murâd eylediğimde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vâkı‘a oldukdan sonra bi’t-terâzî ben mecmû‘-ı menzil ve dükkân-ı mezkûrları dokuz bin beş yüz guruş bedel mukābelesinde mersûm Kosta zimmînin sulbî kebîr oğlu işbu hâzır bi’l-meclis Petro zimmîye bâ-re’y-i mütevellî ferâğa ol dahi ber-vech-i muharrer tefevvüze tarafeynden her birimiz ta‘ahhüd ve bu vechile kat‘-ı münâza‘a edip ba‘dehû ben ferâğ etmeyip mecmû‘-ı menzil ve dükkân-ı mezkûrları kemâ-kân uhdemde ibkā eylediğimden sonra sene-i mezkûre Şevvâli’l-mükerreminin yirmi dördüncü günü târihiyle müverrah yedimde olan işbu bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î nâtık olduğu üzere mesfûr Kosta zimmî kirâ-yı kadîme-i mezkûrenin üzerine rızâsıyla onar guruş dahi zam ve yirmi guruşa iblâğ ile zikr olunan bir bâb odayı muhtevî dükkân-ı mezkûru sene-i merkūme Zilka‘detü’ş-şerîfesi gurresinden beher şehr meblağ-ı merkūm yirmişer guruşa benden istîcâr ve kabûl ve mâh be-mâh bana edâya ta‘ahhüd edip târih-i merkūmdan berü mâh be-mâh meblağ-ı merkūm yirmişer guruşu bilâ-ezâ ve lâ-cefâ bana edâ eder ise de lâkin menzil-i mezkûr nerdubânı tahtında ve dükkân-ı mezkûr derûnunda olup dükkân-ı mezkûrun kanara ta‘bîr olunur halîfetân-ı mezbûrân misâhalarıyla tûlen bir zirâ‘ ve arzen kezâlik bir zirâ‘ mahâllini bu esnâda dükkân-ı mezkûrdan ifrâz edip bilâ-lüzûm mücerred menzil-i mezkûru tevsî‘ için menzil-i mezkûra idhâl ve ilâve murâd eylediğimde mersûm Kosta zimmî râzı olmayıp ber-vech-i muharrer ilâveme mümâna‘at etmekle men‘ olunmak murâdımdır deyü da‘vâ ettikde mersûm Kosta zimmî dahi cevâbında müdde‘iye-i mersûmenin ibrâz eylediği i‘lâm-ı mezkûrun mazmûnunu bi-tamamihi ikrâr edip lâkin müdde‘iye-i mersûmenin mahâll-i mezkûru ifrâz ile menzil-i mezkûra idhâline huzûr-ı cenâb-ı mu‘allâ-elkāb-ı Fetvâ-penâhî’de yine râzı olmadığından mâ‘adâ bu makūle gedikleri evkāf-ı celîle-i mezkûre müstegallâtından olan dekâkin sâhibleri kirâ-yı kadîmesini bilâ-ezâ velâ-cefâ vakt ü zamanıyla aldıkda gedik mutasarrıflarını kirâ artırmak ve âhar bahâne ile ihrâclarına ve dekâkin-i mezkûrenin ba‘zı mahallerini ber-vech-i muharrer menzillerine ilâveye tasaddî olunmamak evkāf-ı mezkûrenin bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn mer‘î ve mu‘teber nizâmından olmağla mesfûr Kosta zimmîden dükkân-ı mezkûrun kirâ-yı mezkûresini alıp zikr olunan kanara mahâllini menzil-i merkūma ilâve ile rencîde olunmamak ve mahâll-i mezkûrdan keff-i yed edip zimmî-i mersûm kemâ-kân [menzil-i] mezkûrdan olarak zabt u tasarruf etmek muktezâ-yı nizâm idiği müdde‘iye-i mesfûre Mağdelini Nasrâniyeye tefhîm olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]
Fî 27 L sene 1258
|