|
İstanbul Mahkemesi 191 Numaralı Sicil (H. 1000-1027 / M. 1591-1617) cilt: 44, sayfa: 375 Hüküm no: 459 Orijinal metin no: [88a-2, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Teferrüce Hatun bt. Abdülmennan’ın ev vakfiyesi
Elhamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-nebiyyihî ve alâ-âlihî ve eshâbih ve ba‘d, işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât Teferrüce? Hatun bt. Abdülmennan dünyânın fâni, âhiretin bâkī olduğunu idrâk ettiğinde kendisi kıbelinden ikrâr-ı vakfa ve da‘vâ-yı rucû‘a vekâleti Ahmed Bey b. Mustafa ve Kalender b. Ali’nin şehâdeti ile bimâ hüve nehcü’s-sübût şer‘an sâbit olan fahrü’l-müderrisîn zahrü’l-muhakkıkīn mevlana Zekeriya Efendi b. Kasım bi’l-vekâle meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîfe hâzır olup müvekkile-i mûmâ-ileyhâsının işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, Dârü’s-saltanatü’s-seniyye mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Hocapaşa mahallesinde vâki‘, iki fevkānî bir tahtânî odayı, su kuyusunu, kenîfi, muhavvatayı, mahtabı müştemil, hudûdu bir tarafından Defterdâr İbrahim Efendi mülkü, tarafeynden Süleyman b. Abdullah mülkü, bir tarafından da Kasım Bey b. Abdullah el-cündî mülkü ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini niyet-i sâfiye ve taviyyet-i vâfiye ile habs ve vakfettiğini ikrâr eyledi. Menzil-i mezbûrda süknâyı mâdem ki hayatda ola nefs-i nefîsesine sonra mezbûr Kasım Bey b. Abdullah’a ve utekāsından Râziye bt. Abdullah’a şart etti. Sonra bunların evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Sonra menzil-i mezbûrun sâir evkāfına mütevellî olan kimse yediyle icâre-i mu‘tâde ile icâreye verilmesini ve hâsıl olan ücret-i kirâdan meremmet için lâzım gelen mikdârdan fazlasının eczâ-i şerîfe kırâetine sarf edilmesini ve sevâbının vâkıfe-i mezbûrenin rûhuna hediye edilmesini şart etti. Tevliyeyi evvelâ kendi yedine, sonra mevkūf-i mezbûru tasarruf edenlere şart etti. Sonra menzil-i mezbûru tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği Mahmud Bey b. Abdullah’a teslîm eyledi. Mezbûr Mahmud Bey dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettilerse öyle tasarruf etti. Vâki‘ ikrâr mütevellî-yi merkūm tarafından vicâhen ve şifâhen tasdîk edildi. Hâl bu minvâl üzere iken vekîl-i mezbûr İmâm-ı a‘zam Ebû Hanife indinde vakf-ı akārın gayr-ı lâzım olduğuna binâen vekâlet-i mahkiyesi hasebiyle vakfiyetten rucû‘ edip menzili müvekkile-i mezkûresinin mülküne istirdâd etti. Mütevellî-yi mezbûr her ne kadar İmâm-ı a‘zam indinde vakf-ı akār lâzım değilse de imâmeyn-i hümâmeyn İmâm Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî ve İmâm-ı sânî Ebû Yusuf katlarında lâzımdır diyerek redden imtinâ‘ eyledi ve hâkim-i muvakkı‘-ı a‘lâhudan imâmeynin re’y-i reşîd ve mezheb-i sedîdine tevfîkan hükmetmesini istedi. Hâkim-i muvakkı‘ da vakıf cânibini evlâ ve ahrâ görüp vakfın sıhhat ve lüzûmuna hükmetti. Menzil-i mezbûr bu sûretle tahvîli, ta‘dîli, tağyîr ve tebdîli aslâ câiz olmayacak şekilde lâzım, müebbed, müseccel bir vakıf oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfe ale’llâhi’l-hayyi’l-halîmi’l-cevâdi’l-kerîm.
Vaka‘a’l-işhâd ve’t-tahrîr fi’l-yevmi’s-sâlis min-Receb min-şühûri sene hamse ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Davud Efendi b. Mehmed el-imâm, Osman b. Mustafa, Ali Bey bevvâb-ı sultânî, Mehmed Bey bevvâb-ı sultânî, Hızır Bey bevvâb-ı sultânî, Ali b. Abdulmuin, Mustafa b. Ahmed Bey, Mahmud Bey b. Abdullah, Osman Bey b. el-hâzin, Yahya Bey bevvâb-ı sultânî, Mustafa b. Süleyman, Hüseyin Bey b. Abdullah, Hüseyin Efendi b. Sinan ve gayruhum
|