|
Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 514 Hüküm no: 616 Orijinal metin no: [106b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe bt. Hasan’ın menzilini Abdullah b. Halil’e satması
Fazîletlü İbrahim Efendi hazretlerinin hüccet-i şer‘iyyesidir. Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiyye’de Hatice Sultan mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Şâmî Abdülbâkī Efendi’nin verâseti zevce-i metrûkesi Ayşe bt. Hasan nâm hâtun ile sulbî sagīr oğlu Ahmed’e münhasıra olup ba‘dehû mezbûr Ahmed dahi vefât edip verâseti vâlidesi merkūme Ayşe Hâtun’a münhasıra olduğu mütehakkik oldukdan sonra mezbûre Ayşe Hâtun meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-teşrîfde işbu bâ‘isü’l-kitâb Abdullah Efendi b. Halil mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip arsasının süknâsı merhûm el-Hâc İbrahim nâm sâhibü’l-hayrın ulemâya meşrûta vakfı olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ iki tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan Hatice Sultan mescidi ve bir tarafdan Osman Çelebi mülkü ile mahdûd dâhiliyyesinde iki bâb oda ve bir sofa ve bir matbah ve bi’r-i mâ ve cüneyne ve kenîf ve hâriciyyesinde iki fevkānî iki oda ve bir sofa ve ahır ve kenîfi müştemil menzilin ebniyesi yedimde olan hüccet-i şer‘iyye nâtıka olduğu üzre zevcim müteveffâ-yı mezbûrun mülkü olup bi tarîki’l-münâsaha irsen bana isâbet ve intikāl edip lâkin arsa-i mezbûreye tevcîh-i hâkimü’ş-şer‘le mutasarrıf olan oğlum mezbûr Ahmed fevt olmağla süknâsı arsa-i merkūme kıbel-i şer‘den mûmâ-ileyh Abdullah Efendi’ye tevcîh olundukda ben dahi arsa-i merkūme üzerinde mebnî olan ebniye-i mezkûre-i mevrûsemi cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ile müşârün-ileyh Abdullah Efendi hazretlerine tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i kat‘î ile iki yüz otuz bir esedî guruşa bey‘ ve teslîm ol dahi ber vech-i meşrûh iştirâ ve tesellüm ettiğinden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr iki yüz otuz bir guruşu merkūm Abdullah Efendi yedinden bi’t-tamâm ahz u kabz eyledim min ba‘d ebniye-i merkūme [mülk-i] müşterâsı olup benim alâkam kalmamışdır keyfe mâ yeşâ ve yahtâr mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Mehmed, Mustafa Çelebi Kethüdâ-yı muhzırân, İbrahim Çelebi b. Ahmed, es-Seyyid Abdülmu‘tî Çelebi, Mehmed Beşe ve gayruhüm mine’l-huzzâr.
|