.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863)
cilt: 98, sayfa: 158
Hüküm no: 90
Orijinal metin no: [18b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hacı Osman Efendi b. Mustafa’dan miraçılarına kalan bostan hisselerinin satılması

Bostan mübâya‘ası, Kasımpaşa’da 15000 guruş

Kezâlik mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Kasımpaşa’da el-Hâc Hüsrev mahallesinde sâkin iken bundan mukaddem vefât eden el-Hâc Osman Efendi b. Mustafa bin Abddullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkeleri Şerife Rukiye Hanım bt. İsmail ve Nimetullah Hanım bt. diğer İsmail ile zevce-i mezbûre Şerife Rukiye Hanım’dan mütevellideler sulbiye kebîre kızları Şerife Âişe Hanım ve Şerife Zeliha Hanım ve Şerife Fâtımatü’z-zehra Hanım ve zevce-i mezbûre Nimetullah Hanım’dan mütevellid sulbî sagīr oğlu Mehmed Cemal’e münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagīr-i mezbûr Mehmed Cemal’in vâlidesi vetesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan zevce-i mezbûre Nimetullah Hanım mezbûretân Şerife Zeliha Hanım ve Şerife Fâtımatü’z-zehra Hanım taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda vekîlleri olduğu zâtlarını ârifân kasaba-i merkūmede Küçük Piyale Paşa mahallesi muhtâr-ı sânîsi Mustafa Efendi b. Hüseyin ve mahrûse-i merkūme mahkemesi muhzırânından Süleyman Ağa b. Ahmed şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan mezbûre Şerife Fâtımatü’z-zehraHanım’ın zevci telgrafhâne hademesinden Mehmed Selim Efendi b. Abdullah ve zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefeler mezbûretân Şerife Rukiye ve Şerife Âişe Hanım hâzıra oldukları hâlde meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müvekkile-i mezbûre Şerife Zeliha Hanım’ın zevci Tersane-i Amire çarhçılarından Abdülhamid Efendi b. İsmail mahzarında bahçıvan esnâfının kethüdâsı Mehmed Şakir Bey tarafından mürsel esnâf-ı merkūme çavuşu Ahmed Ağa b. Mustafa ile teba‘a-i Devlet-i aliyye’nin Rum milletinden ve bahçıvan esnâfından Yanko v. Tranko hâzır oldukları hâlde her biri bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ve bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip zikr olunan el-Hâc Hüsrev mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Virane bostanı ve bir tarafdan zevce-i hâzıra-i mezbûre Şerife Rukiye Hanım ile Bahçıvan Yanko v. Boğdan bostanı ve bir tarafdan dere ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd bâ-irâde-i seniyye Hazine-i Evkāf-ı hümâyûna mülhak evkāfdan merhûm el-Hâc A‘ma Vakfı müsakkafâtından gāibûn ani’l-meclis Emetullah Hatun bt. Abdullah ve Halil Efendi ve Emine Huriye Hanım ve Hadice Hanım evlâdi’l-müteveffâ Câbî Abdülhalim Efendi’nin bâ-temessük-i mütevelli bi’l-icâreteyn taht-ı tasarruflarında olan senevî yüz otuz kuruş kirâ-yı kadîmelü mârrü’z-zikr dere tarafında bahçe kapısını müştemil Canım Kapudan bostanı demekle arîf bir kıt‘a bostan derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzime-i ma‘lûme yedimizde olup bin iki yüz kırk altı senesi Saferü’l-hayrı’nın dokuzuncu ve şehr-i Rebî‘ülevveli’nin yedinci günleri târihleriyle müverraha ve ol târihlerde zikr olunan kasaba-i Kasımpaşa nâibi olan es-Seyyid Mehmed Arif Efendi’nin imzâ ve hatemiyle mahtûmeler işbu iki kıt‘a hüccet-i şer‘iyye mantûklarınca zevcim müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Osman Efendi’nin hayâtında yedinde mülkü iken müteveffâ-yı mezbûr âlât-ı gedik-i mezkûrun üç rub‘ hisse-i şâyi‘asını yedinde bi’l-ibkā mâ‘adâ bir rub‘ hisse-i şâyi‘asını bin iki yüz yetmiş üç senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin on beşinci günü zahr-ı hüccet-i mezkûre nâtıka olduğu üzere hâzır-ı merkūm Yanko’ya beş bin guruş semen-i makbûza bey‘ ve teslîm etmekle mâ‘adâ yedinde ibkā eylediği üç rub‘ hisse-i şâyi‘a-i âlât-ı gedik-i mezkûr ile’l-vefât yedinde mülkü ve ba‘de vefâtihî benimle sagīr-i mezbûr Mehmed Cemal ve müvekkiletân-ı mezbûretân Şerife Zeliha Hanım ve Şerife Fâtımatü’z-zehra Hanım ve hâzıratân-ı mezebûretân Şerife Rukiye Hanım ve Şerife Âişe Hanım’a mevrûs oldukdan sonra ben bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ve vekîl-i mezbûr Mehmed Selim Efendi müvekkileleri mezbûretân Şerife Zeliha Hanım ve Şerife Fâtımatü’z-zehra Hanım’a izâfetle bi’l-vekâle ve hâzıratân-ı mezbûretân Şerife Rukiye Hanım ve Şerife Âişe Hanım dahi bi’l-asâle ber-minvâl-i muharrer mâlik olduğumuz üç rub‘ hisse-i şâyi‘a-i âlât-ı gedik-i mezkûru mahrûse-i mezkûre mahkemesinden verilen bir kıt‘a ve kethüdâ-yı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği bir kıt‘a ki cem‘an iki kıt‘a ilmühaber mantûklarınca münâdî yediyle sûk-ı sultânî ve mecma‘-ı nâs olan mahallerde lede’l-müzâyede ve gıbbe inkıtâ‘ı’r-rağbe el-yevm semen-i misli idüğü cerîdede mazbûtü’l-esâmî müslimîn alâ tarîki’ş-şehâde ihbârlarıyla zâhir ve mütehakkık olan on beş bin guruşa tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile hâzır-ı merkūm Yanko’nun izniyle mezbûr Abdülhamid Efendi’ye bey‘ ve temlîk ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimizde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı merkūm on beş bin guruşu tamâmen bize def‘ u teslîm biz dahi yedinden bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye tamâmen ahz u kabz ve müteveffâ-yı mezbûrun defter-i kassâmına idhâl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-yı sahîh-i şer‘î ile kabûlümüzü hâvî ancak bi’l-asâle ve izâfetle bi’l-vekâle ibrâ vü ıskāt eyledik ba‘de’l-yevm âlât-ı gedik-i mezkûrun üç rub‘ [19a] hisse-i şâyi‘a-i mezkûresinde benimle vasîsi olduğum sagīr-i mezbûr Mehmed Cemal ve müvekkiletân-ı mezbûretân Şerife Zeliha Hanım ve Şerife Fâtımatü’z-zehra Hanım ve hâzıratân-ı mezbûretân Şerife Rukiye Hanım ve Şerife Âişe Hanım’ın aslâ ve kat‘â alâka ve medhalimiz kalmayıp mezbûr Abdülhamid Efendi’nin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîk mezbûr Abdülhamid Efendi meclis-i şer‘-i munîrde bâ‘isetü’l-kitâb mezbûre Şerife Âişe Hanım mahzarında merkūm Yanko kezâlik hâzır olduğu hâlde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip ben dahi âlât-ı gedik-i mezkûrdan ber-minvâl-i muharrer mâlik olduğu üç rub‘ hisse-i şâyi‘a-i mezkûreyi tarafeynden bi’l-îcâb ve’l-kabûl bâtten ve sahîhan bi-safkatin vâhidetin hâzır-ı merkūm Yanko’nun izniyle kezâlik on beş guruş semen-i medfû‘ ve makbûza mezbûre Şerife Âişe Hanım’a bey‘ ve temlîk ve vech-i lâyıkıyla teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-yı sahîh-i şer‘î ile kabûlümüzü hâvî ibrâ vü ıskāt eyledik fîmâ-ba’d üç rub‘ hisse-i şâyi‘a-i âlât-ı gedik-i mezkûr mezbûre Şerife Âişe Hanım’ın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 18 Safer sene 1279

Şuhûdü’l-hâl: Muhzır İsmail Ağa b.( ), Muhzır Süleyman Ağa b. ( ), Muhzır Mehmed Ağa b. ( ), Muhzır Şakir Ağa b. ( ), Muhzır Feyzullah Ağa b. ( ), ve gayruhum