İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863) cilt: 98, sayfa: 200 Hüküm no: 121 Orijinal metin no: [25a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Girit Valisi İsmail Paşa’nın tabancacı dükkânını tabancacı esnâfından Hüseyin Ağa b. Ali’ye satması Tabancacı mübâya‘ası Kezâlik Müşîrân-ı Salatanat-ı Seniyeden hâlâ Girid Valisi devletlü İsmail Paşa hazretlerinin kethüdâları rif‘atlü Mehmed Emin Efendi b. Yahya meclis-i şer‘-i şerîf-i lâzımü’t-teşrîfde eniştesi tabancacı esnâfından işbu ba‘isü’l-kitâb Hüseyin Ağa b. Ali muvâcehesinde esnâf-ı merkūme kethüdâsı tarafından mürsel vekîli esnâf-ı merkūmeden el-Hâc Ali Ağa b. Hüseyin ve yine esnâf-ı merkūmeden Mustafa Ağa b. İsmail ve Ali Usta b. Salih hâzır oldukları hâlde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip İstanbul’da Kantarcılar Çarşısı kurbünde Kepenkçi Sinan mahallesinde kâin bir tarafdan Hacı Ali Ağa’nın bıçakçı dükkânı ve bir tarafdan Bogos’un kuyumcu dükkânı ve bir tarafdan hân duvarı ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd bahçe kapısı nezdinde vâki‘ Valide Sultan tâbe serâhâ hazretleri evkāf-ı celîleleri müsakkafatından Arabzâde Abdülkadir Efendi’nin bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufunda olan şehriye elli para kirâlı kadîm bir bâb tabancacı dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzime-i ma‘lûme yedimde olup bin iki yüz altmış senesi Saferi’l-hayrının yirmi beşinci günü târihiyle müverrah ve ol târihde Rumeli kādıaskeri bulunan Sahhâflar Şeyhizâde es-Seyyid Mehmed Esad Efendi merhûmun mührüyle memhûr işbu bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ve kethüdâ-yı mezbûrun tarafından vürûd eden bir kıt‘a ilmühaber mantûklarınca akd-i [25b] âti’l-beyânın sudûruna değin yedimde mülk ve hakkım olup el-hâletü hâzihî ben minvâl-i muharrer mâlik olduğum âlât-ı gedik-i mezkûru tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile mezbûr Hüseyin Ağa’ya dört bin yüz guruşa bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı merkūm dört bin yüz guruşu bana tamâmen def‘ u teslîm ben dahi yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz edip mebî‘-i mezkûrun gabn ve tagrîrine müte‘allika da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-yı sahîh-i şer‘î ile ibrâ vü ıskāt her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabûl eyledik, ba‘de’l-yevm âlât-ı gedik-i mezkûrda benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmayıp mezbûr Hüseyin Ağa’nın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 3 Rebî‘ülevvel sene 1279 Şuhûdü’l-hâl: Muhzır Mustafa Ağa b. ( ), Muhzır Edirneli Ahmed Ağa b. ( ), Muhzır el-Hâc Yusuf Ağa b. ( ), Tahtacı Salih Ağa b. ( ), ve gayruhum